BloombergHT’ de yer alan bir habere göre küresel piyasalar Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırısı sonrasında emtia tarafındaki yükseliş dalgasına dikkat kesilirken, JPMorgan’dan petrolde yükselişin süreceği senaryosu geldi.
BloombergHT’ de yer alan bir habere göre küresel piyasalar Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırısı sonrasında emtia tarafındaki yükseliş dalgasına dikkat kesilirken, JPMorgan’dan petrolde yükselişin süreceği senaryosu geldi.
Banka, Rusya’nın petrol arzının kesintiye uğramaya devam etmesi durumunda Brent petrolün yılı 185 dolarda tamamlayabileceği öngörüsünde bulundu.
JPMorgan analistlerinin değerlendirmesinde Rus petrolünün yüzde 66’sının alıcı bulmakta zorlandığı ifade edildi.
Analistler İran petrolünün piyasaya hızlı bir şekilde dönüş yapamayacağı varsayımıyla kısa vadede arz şokunun çok büyük olacağına dikkat çekti
Benzer değerlendirme Energy Aspects isimli danışmanlık şirketinden de gelmişti. Şirket Rus petrolünün yüzde 70’inin “alıcı bulmakta zorlandığını” belirtti.
Energy Aspects ise “Avrupalıların çoğunluğu Rus petrolüne dokunmazken sadece birkaç rafineri ve yatırımcı hala piyasada işlem yapıyor fakat artan korku seviyesi ve savaş sigortası primleri işlemleri önemli derecede karmaşıklaştırıyor” değerlendirmesinde bulunarak, “Bazı gemi sahiplerinin savaş sigortası olmaması nedeniyle Baltık Denizi ve Karadeniz bölgesinden kaçındığı belirtiliyor” ifadelerini kullandı.
Şu ana kadar Ukrayna’ya süren saldırı ve bu yüzden Rusya’ya uygulanan yaptırımlara enerji kalemlerini de kapsayacak bir ihraç ya da ticaret yasağı gelmediği halde petrol fiyatları böyle tırmandı, birde böyle bir yasak gelirse sonuçlarını varın siz hesaplayın.
Elbette işin bir başka yönü daha var, son 50 yıl boyunca petrol fiyatları ve ons altın fiyatları arasında bir korelasyon gözlemlenmektedir.
Enerji kaynaklarında fiyatlar genel olarak dolar üzerinden belirlenir ve dolar ile satın alınır, lakin dolar da eninde sonunda bir kâğıt paradır devamlı olarak değer kaybeder.
1970 yılında 1 ons altının sadece 35 dolar bu gün ise 1930 dolar olduğunu, 1 varil ham petrolün ise 1970 yılında sadece 1,9 dolar bugün ise 110 – 120 dolar civarında olduğunu göz önüne alırsak doların değerindeki düşüşü çok net olarak görürüz.
1970’den günümüze verdiğim iki örnekte dikkatli okuyucularım bir noktayı fark etmiş olmalı. 1970 den günümüze kadar geçen 52 yılda ons altın fiyatı ve ham petrol fiyatı birbirine paralel olarak yaklaşık 50 kat artmış bulunmaktadır.
Bu 52 yıllık süreçte ham petrolün ortalama fiyatı 0,064292 ons altına karşılık gelmektedir. Bu dönemde en düşük fiyat 2020 yılında 0,022935 ons ve 2021 yılında 0,033354 ons ile pandemi döneminde görülmüştür. Pandeminin etkileri sonucunda küresel ekonominin, hatta yaşamın aniden stop etmesi büyük bir talep düşüklüğüne yol açmış ve petrol fiyatları hem dolar bazında ve hem de ons altın bazında dibi görmüştü.
2000 yılı sonrasında, yeni milenyumda geçen 22 yılda ise 1 varil ham petrolün ortalama fiyatı 0,071524 Ons altın olmuştur.
Bugün altının ons fiyatı 1.930 dolar bu fiyat seviyesi dikkate alınırsa 1 varil ham petrolün olması gereken fiyat:
52 yıllık ortalamaya göre 124,08 dolar
22 yıllık ortalamaya göre 138,04 dolar
Seviyesindedir.
Aradaki korelasyon korunacaksa bu zaman diliminde ons altın fiyatının da 2500- 2600 dolar civarında olması gerekmektedir. Olmaz mı? Elbette olur, zaten birçok analist ons altında bu seviyeleri savaş olmasa dahi öngörmektedir.
Arz şokları ile bu seviyeler kırılırsa petrolün varili 185 dolar olursa bunun küresel ekonomiye ve Türk ekonomisine etkileri çok vahim olacaktır.
Zaten kırılgan olan Türk ekonomisi için böyle bir senaryo yükselen enflasyona neden olacak ve yıkıcı etkisi son derecede artan bir kriz dalgası doğuracaktır.
Ekonomiyi yönetenlerin ve yatırımcıların bu olasılığı göz önünde bulundurması ve iş işten geçmeden hazırlık yapmasında fayda var.