Öz Orman İş Sendikası Genel Başkanı Settar Aslan, 2025 yılı orman yangınlarına dair yıl sonu değerlendirme raporunu kamuoyuyla paylaştı. Aslan, devletin yangınla mücadelede hava ve kara kapasitesini önemli ölçüde yenilediğini ancak sahada görev yapan orman işçisi sayısının ihtiyacı karşılamadığını vurguladı.
2025’in yalnızca zor bir yıl olmadığını, aynı zamanda gerçeklerle yüzleşilmesi gereken bir dönem olduğunu ifade eden Aslan, orman yangınlarının artık istisnai değil, sürekli bir tehdit haline geldiğini söyledi.
“Yangınlar Olağanlaştı, Mücadele Yöntemleri Değişmeli”
Aslan, orman yangınlarının olağan hale gelmesine rağmen hâlâ olağanüstü durum refleksiyle hareket edildiğini belirterek, “Sürekli hale gelen bir tehditle geçici çözümlerle mücadele edilemez” değerlendirmesinde bulundu.
Yangınların Büyük Bölümü İnsan Eliyle Çıkıyor
2025 yılı verilerine göre orman yangınlarının nedenlerine ilişkin çarpıcı bilgiler paylaşan Aslan, yangınların yüzde 85’inin insan kaynaklı olduğunu açıkladı. Buna göre yangınların yüzde 52’si tarımsal faaliyetler ve anız yakmadan, yüzde 18’i piknik, mangal ve izmaritten, yüzde 9’u enerji nakil hatları ve altyapıdan, yüzde 6’sı ise kasıt ve ihmalkâr faaliyetlerden kaynaklandı. Doğal nedenlerin oranı ise yalnızca yüzde 15’te kaldı.
Yaklaşık 30 Bin Hektar Orman Zarar Gördü
2025 yılı boyunca Türkiye genelinde yaklaşık 3 bin orman yangını yaşandığını belirten Aslan, bu yangınlarda 27 ila 30 bin hektar orman alanının zarar gördüğünü söyledi. Yanan alan miktarının geçmiş yıllara göre daha düşük görünmesinin yanıltıcı olabileceğini vurgulayan Aslan, yangınların artık yerleşim alanlarına, tarım havzalarına ve turizm bölgelerine çok daha yakın noktalarda çıktığını ifade etti.
“Her Ağaçlandırılan Alan Orman Sayılmaz”
Yanan alanların yaklaşık yarısının yeniden ağaçlandırıldığını ya da doğal gençleştirmeye alındığını belirten Aslan, bir alanın gerçek anlamda orman ekosistemine dönüşmesinin 20–30 yıl sürdüğünü söyledi. Ormanın yalnızca ağaçtan ibaret olmadığını dile getiren Aslan, toprak, su ve canlı yaşamının birlikte zarar gördüğüne dikkat çekti.
Bir Orman İşçisine Bin Hektara Yakın Alan Düşüyor
Orman işçilerinin yükünün her geçen yıl arttığını vurgulayan Aslan, 2025’te 22–25 bin civarında işçinin yangınla mücadelede görev aldığını, buna karşın Türkiye’nin orman varlığının 23,4 milyon hektar olduğunu belirtti. Bu tabloya göre bir işçiye yaklaşık 900–1.000 hektar alan düştüğünü ifade eden Aslan, bu oranın kabul edilebilir olmadığını söyledi.
“Taşıma İşçiyle Yangın Söndürülemez”
Yangınların ilk 20–30 dakika içinde kontrol altına alınmasının hayati önemde olduğunu hatırlatan Aslan, il dışından personel ve ekipman sevkiyatının kalıcı çözüm üretmediğini belirterek, “Taşıma işçiyle orman yangını sönmez” dedi.
Çift Vardiya ve Sürekli İstihdam Talebi
Orman işçilerinin yangın sezonunda günlerce sahada kaldığını belirten Aslan, çift vardiya sisteminin hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. Bu modelin hem iş güvenliğini artıracağını hem de yangınla mücadelede daha etkili sonuçlar sağlayacağını ifade etti.
“Orman Yangını Sadece Uçak Meselesi Değildir”
Açıklamasının sonunda önemli mesajlar veren Aslan, yangınla mücadelenin yalnızca uçak ve helikopter sayısıyla çözülemeyeceğini belirtti. Süreklilik, yeterli insan gücü ve planlamanın esas olduğunu vurgulayan Aslan, “Yeşil Vatan ciddiyet ister. Orman işçisi süreklilik ister. Biz ormanı da emekçisini de yalnız bırakmayacağız” dedi.




