Bugün, Mimarlar Odası'nın eski Genel Başkanı, mimar, yazar ve kent savunucusu Oktay Ekinci'nin aramızdan ayrılışının yıl dönümü. Yaşamı boyunca yalnızca yapılarla değil, kentlerle, doğayla ve kamusal alanlarla da ilgilenen Ekinci, Türkiye’de mimarlık mesleğinin toplumsal sorumluluğunu en çok vurgulayan isimlerden biriydi.
Oktay Ekinci Kimdir?
1952 yılında Balıkesir'de doğan Oktay Ekinci, 1975 yılında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi (bugünkü Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) Mimarlık Fakültesi’nden mezun oldu. Meslek yaşamına hem mimar hem de gazeteci olarak devam eden Ekinci, 1990’lı yıllarda Cumhuriyet gazetesinde yazdığı köşe yazılarıyla geniş kitleler tarafından tanındı.
Mimarlar Odası’nda uzun yıllar yöneticilik yapan Ekinci, özellikle 2000-2004 yılları arasında yürüttüğü Genel Başkanlık görevi sırasında mimarlık mesleğinin etik ilkelerini, kentlerin ranta karşı korunmasını ve kamu yararını savundu. Türkiye’nin dört bir yanındaki kentleşme politikalarını eleştiren, kültürel ve doğal mirasın korunmasını savunan söylemleriyle tanındı.
Kent Mücadelesinin Hafızasıydı!
Oktay Ekinci yalnızca bir mimar değil, aynı zamanda güçlü bir kent aktivistiydi. Kıyıların, ormanların, tarihi dokuların imara açılmasına karşı verdiği mücadelelerle, mesleki bilgiyi toplumsal sorumlulukla birleştirdi. Onun yazıları, çoğu zaman bir şehirde olup bitenleri ilk fark ettiren kaynaklardan biri oldu.
Kalemini Kentler İçin Kullandı!
Cumhuriyet gazetesindeki köşe yazıları, “Kent ve Yaşam” başlığı altında yayımlandı. Bu yazılar, sadece mimarlık çevrelerinde değil, kent hakkını savunan tüm çevrelerde yankı buldu. Ekinci’nin yazıları, bugün hâlâ kaynak olarak gösterilen, kentleşme politikalarına dair öncü uyarılarla dolu.
Oktay Ekinci’nin Ardından!
2013 yılında geçirdiği ani bir kalp krizi sonucu 61 yaşında hayata veda eden Oktay Ekinci, geride hem mesleki bir miras hem de vicdani bir duruş bıraktı. Bugün onu anmak sadece bir mimarı değil, kentlerin vicdanını da hatırlamak anlamına geliyor. Onun kentlere, doğaya ve insana dair duyarlılığı, mimarlık mesleğine bakışı ve toplumsal sorumluluğu hâlâ yol gösteriyor.