Ekonominin dümenine yeni geçen Mehmet Şimşek devir teslim töreninde Hazine ve Maliye Eski Bakanı Nureddin Nebati’nin...

Ekonominin dümenine yeni geçen Mehmet Şimşek devir teslim töreninde Hazine ve Maliye Eski Bakanı Nureddin Nebati’nin gözünün içine baka baka “Türkiye’nin rasyonel bir zemine dönmekten başka çaresi kalmamıştır” demişti.

Bu söz son derecede açık ve net olarak eski dönemi rasyonel olmayan akılsızca işler yapmış olmakla itham etmekten başka bir şey değildir.

Peki, Mehmet Şimşek bu ithamında haklı mıdır?

Açıkça söylemek gerekirse bu tamamen bakış açınıza bağlı.

Bana göre Nureddin Nebati son derecede başarılıdır, son derecede akıllıca işler yapmış ve kazanmıştır.

Tamam, zamanında Nureddin Nebati’yi ve yaptığı operasyonları en çok eleştiren ekonomistlerden biri de benim ve bu görüşlerim hala değişmiş de değil. Zaten benim Nureddin Nebatiyi başarılı bulduğum husus da ülke ekonomisini akıllıca yönetmesi değildir. Başarılı dediğim husus Nureddin Nebati’nin Recep Bey’in seçilebilmesi için gerekli ekonomik kriz yok algısını oluşturmayı ve bu uğurda kurları o ya da bu şekilde seçimlere kadar sabit ya da sabite yakın tutmayı başarmasıdır.

Rasyonaliteyi nerede aradığınız işte tam da bu noktada önemli eğer siz rasyonaliteyi seçimleri her ne şekilde olursa olsun kazanmak üzerine inşa ediyorsanız davranışlarınız ayrı yargılanır yok eğer ülke ekonomisini doğru düzgün yönetmek, kalkınmayı sağlamak ve halkın refahını artırmak üzerine bir rasyonalite inşa ediyorsanız eylemleriniz ayrı yargılanır.

Erdoğan ve ekibinin ana hedefi seçimleri kazanmak ve her ne pahasına olursa olsun bir dönem daha iktidarda kalmaktı. Ekonomi politikalarını da bu hedefe göre belirlediler ve bu hedefe göre son derecede rasyonel yani akılcı politikalar uyguladılar. Uygulanan politikalar arasında Kur Korumalı Mevduat yani KKM operasyonundan swap işlerine, arka kapı döviz satışlarından rezerv yakmaya, asgari ücret zamlarından, deprem yardımlarına, emekli maaşı zamlarından EYT sorununun çözümüne kadar bir çok unsur bulunmaktadır.

Recep Bey istedi Nureddin Nebati yaptı ve en nihayetinde seçimleri kazanmayı da başardılar.

Şimdi bu noktada Nureddin Bey’e haksızlık yapıp başarısız ilan etmek hakkaniyete uyar mı?

Elbette uymayacaktır bu yüzden ben de Nureddin Nebati’nin hakkını teslim edip başarısını takdir edeyim istedim söylemem gerekir ki yaptığı kolay kolay başarılabilecek bir iş değildi.

Bizim ülkemizde kriz algısı en çok kurlar üzerinden değerlendirilir ve kurlar da radikal bir hareket yoksa kriz yoktur algısı oluşur. Nureddin Nebati’nin her ne pahasına olursa olsun son bir buçuk iki yılda kurları zapturapt altında tutabilmesi kriz algısının ortadan kalkmasına büyük katkı sunmuştur.

Tamam, Nureddin Nebati’nin hakkını teslim ettim, seçilmek için mutlak gerekli işleri kimsenin gözünün yaşına bakmadan yaptığını da söyledim ama yaptıklarının ülkemizin ekonomisi ve halkımızın geleceği için son derecede zarar verici işler olduğunu bu yaptıklarının bedelini bu halkın çok ama çok ağır bir şekilde ödeyeceğini de söylemem gerekmektedir. Ben olsam halka böyle korkunç bir bedel ödetme pahasına bu işleri yapmazdım. Yapmazdım çünkü bunları yapmayı doğru ve ahlaki bulmam.

Fakat en nihayetinde bu ülkenin sahibi bu halk, patron sizsiniz yani birini seçtirmek için sizin ve çocuklarınızın bu bedeli ödemesini istiyorsanız kimse bir şey diyemez ve lakin bu konuda bir kandırmaca ya da aldatma olmaması gerekir.

Maalesef iktidar bu konuda halkı kandırmış, aldatmayı yanlış karar verdirmeyi başarmış bulunmaktadır. Nureddin Nebati başta olmak üzere birçok iktidar mensubunun yürüttüğü algı operasyonları halkın gerçekleri fark etmesini ve doğru karar vermesini engellemiş bulunmaktadır.

İktidarın egemen olduğu medya ve sair iletişim kanalları sayesinde yürüttüğü ağır iftira, yalan ve hatta sahtecilik içeren propagandalar halkı etkilemiş halkın yanlış karar vermesine yol açmıştır.

Şimdi ise bedel ödenecek de hade geçmiş olsun…