Yıl 2030 sonbaharı…26 Ekim 2030 Cuma Türkiye saati ile 04:30Diktatör Putin’in emri ile harekete geçen Rus...

Yıl 2030 sonbaharı…

26 Ekim 2030 Cuma Türkiye saati ile 04:30

Diktatör Putin’in emri ile harekete geçen Rus ordusu hiç beklenmedik bir yıldırım harekâtı ile Letonya, Litvanya ve Estonya’yı işgal etti.

26 Ekim 2030 Cuma Türkiye saati ile 06:30

Rus işgali yönünü Finlandiya’ya çevirdi, Zırhlı birlikler Finlandiya sınırını geçti hedefleri Helsinki. Rus donanması Başkent Helsinki’yi denizden kuşatmış bulunuyor.

26 Ekim 2030 Cuma Türkiye saati ile 07:30

Ukrayna başkenti Kiev ağır bombardıman altında, halk panikle batı sınırına doğru kaçıyor.

26 Ekim 2030 Cuma Türkiye saati ile 08:30

Rus birlikleri Belarus üzerinden Polonya sınırını geçti, Başkent Varşova ağır bombardıman altında.

26 Ekim 2030 Cuma Türkiye saati ile 09:30

NATO üye ülkelerin başvurusu ile 5. Madde kapsamında Rus birliklerine müdahale edeceğini açıkladı.

26 Ekim 2030 Cuma Türkiye saati ile 10:00

Rusya NATO ile savaşta olduğunu açıkladı, gerekirse nükleer güç kullanmaktan çekinmeyeceğini bildirdi.

26 Ekim 2030 Cuma Türkiye saati ile 10:30

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı NATO ile birlikte 5. Madde çerçevesinde hareket edileceğini bildirdi.

Türk Boğazları ve Hava sahası Montrö anlaşması gereğince tüm Rus geçişlerine kapatıldı.

27 Ekim 2030 Cumartesi Türkiye saati ile 03:30

Mersin itfaiyesine Akkuyu Nükleer santralinde bir yangın başladığı ihbarı geldi. Görgü tanıkları önce çok büyük bir patlama sesi duyduklarını, dev bir alev topu gördüklerini ve sonra göğe doğru mavi yeşil bir ışık huzmesinin yayıldığını anlatıyorlar.

27 Ekim 2030 Cumartesi Türkiye saati ile 04:00

Mersin Valiliği yangının ciddi boyutta olduğu gerekçesi ile AFAD’ı göreve çağırdı ve hükümet Askeri birlikleri Akkuyu’ya sevk etti.

27 Ekim 2030 Cumartesi Türkiye saati ile 04:30

TAEK tarafından yapılan ölçümlerde bölgede çok tehlikeli ölçüde radyasyon sızıntısı tespit edildi.

27 Ekim 2030 Cumartesi Türkiye saati ile 05:30

Valilik ve askeri kaynaklar tarafında ilk yapılan açıklamalara göre Nükleer reaktörde bir kaza olduğu, çekirdeğin eridiği denize ve atmosfere radyoaktif buhar karıştığı açıklandı.

27 Ekim 2030 Cumartesi Türkiye saati ile 06:30

Mersin itfaiyesi olağanüstü yüksek radyasyon seviyesi ölçüldüğü için tüm ekipleri reaktör çevresinden uzaklaştırmak zorunda kaldıklarını, söndürme ve soğutma faaliyetlerine ara verildiğini açıkladı.

27 Ekim 2030 Cumartesi Türkiye saati ile 07:30

Başbakanlık Radyasyon bulutunun rüzgârın da etkisi ile batı yönünde hızla yayıldığını duyurdu. Akkuyu Nükleer Reaktörü’nün 30 km çevresindeki tüm yerleşim birimlerinin boşaltılması emri verildi.

27 Ekim 2030 Cumartesi Türkiye saati ile 08:00

Türkiye genelinde olağanüstü hal ve sokağa çıkma yasağı ilan edildi.

27 Ekim 2030 Cumartesi Türkiye saati ile 09:30

Radyasyon bulutu Antalya’ya doğru ilerliyor, halka iyot hapları dağıtıldı. Panik büyük herkes kaçmaya çalışıyor, havalimanı ve yolar tıkandı.

27 Ekim 2030 Cumartesi Türkiye saati ile 14:30

Radyasyon bulutu Antalya’ya ulaştı, hamile ve çocukların öncelikle tahliyesine karar verildi.

29 Ekim 2030 Salı Türkiye saati ile 12:30

Hükümet Akkuyu’da meydana gelen Nükleer kazanın Türkiye’nin Mersin Adana, Antalya ve Muğla gibi tarım ve turizm kentlerinde tam bir faciaya dönüştüğünü ilan etti.

Kaza öncesinde tüm yetkili Rus personelin Türkiye’yi terk etmiş olması sabotaj var mı tartışmalarını doğurdu.

29 Ekim 2030 Salı Türkiye saati ile 18:30

Türkiye nükleer bir sabotaj yaptığı gerekçesi ile Rusya’ya savaş ilan etti…

Bu satırlar geleceği anlatan distopik bir felaket romanından alınmış gibi değil mi? Lakin Çernobil yaşanmış bir gerçeklik, bir hayal ürünü değil, orada neler yaşandığını artık hepimiz biliyoruz.

Bu hikâye elbette distopik bir senaryo ama kendi topraklarımızda yabancı bir güce nükleer santral inşa etme ve işletme izni vermenin işler ters gittiğinde nelere yol açabileceğini hayal edebiliyor musunuz?