CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, Marmara Denizi’ni tehdit eden müsilaj sorununa karşı yalnızca yerel değil, uluslararası bir iş birliğinin şart olduğunu söyledi. Tuna Nehri aracılığıyla Karadeniz'e ve oradan Marmara Denizi'ne ulaşan atıklara dikkat çeken Zeybek, bu durumun ciddi çevresel tehditler yarattığını vurguladı.

CHP Bursa İl Başkanlığı tarafından Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Marmara Denizi’nde Müsilaj ile Mücadele Toplantısı”nda konuşan Zeybek, müsilajın sadece Türkiye’nin değil, Avrupa’nın da ortak sorunu olduğunu dile getirdi.

"Tuna Nehri Kirli Atıkları Marmara’ya Taşıyor"

Zeybek, Orta ve Doğu Avrupa'daki şehirlerden gelen atıkların Tuna Nehri aracılığıyla Karadeniz'e, oradan da dip akıntılarıyla Marmara Denizi'ne ulaştığını belirterek, “Tuna’ya kıyısı olan ülkelerin de çevresel yatırımlar konusunda adım atması için uluslararası kamuoyunun harekete geçirilmesi gerekiyor” dedi.

Bursa'da arkadaşlık cinayeti
Bursa'da arkadaşlık cinayeti
İçeriği Görüntüle

"Marmara Bir Su Fakiridir"

Marmara Bölgesi’nin hem içme hem de kullanma suyu açısından Türkiye’nin en fakir bölgesi olduğunu belirten Zeybek, bölgedeki yoğun sanayi faaliyetlerinin su kaynakları üzerinde ciddi baskı oluşturduğunu söyledi. Marmara etrafındaki şehirlerin kontrolsüz büyümesinin çevresel riskleri artırdığını vurgulayan Zeybek, yeni yerleşim alanlarının planlanmasında daha dikkatli olunması gerektiğini dile getirdi.

“İleri Biyolojik Arıtma Şart”

Toplantıda konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ise Marmara’daki kirliliğin önlenmesi için ileri biyolojik arıtma tesislerinin acilen devreye alınması gerektiğini söyledi. Bozbey, “22 maddelik eylem planının sadece kağıt üzerinde uygulandığını görüyoruz. En kritik 3 maddenin hayata geçmediği ortada. Bunlardan biri, arıtma tesislerinin kurulması. Atık sular, arıtılmadan Marmara’ya veriliyor” dedi.

“Yetki Karmaşası Çözülmeli”

CHP’li Zeybek, sanayi atıklarının yönetimi konusunda ciddi bir yetki karmaşası yaşandığını belirterek şunları söyledi: “Sanayi tesislerinin denetimi Sanayi Bakanlığı’na, atıkların bertarafı ise büyükşehir belediyelerine bırakılmış. Bu durum ciddi bir koordinasyon eksikliği yaratıyor. Türkiye’de çevre yetkilerinin açık şekilde tanımlandığı yeni bir yasal düzenlemeye ihtiyaç var.”

“Derin Deşarj Müsilajı Derinleştiriyor”

Zeybek, özellikle Ergene Nehri’nden Marmara’ya yönlendirilen atıkların derin deşarj yöntemiyle denizin tabanına verilmesinin yeni bir müsilaj dalgasına yol açabileceğine dikkat çekti. “Marmara’nın derinliklerinde artık gözle görülmeyen bir müsilaj tehdidi büyüyor. Bu konuda ciddi önlemler alınmalı” dedi.

“Uluslararası İş Birliği Zorunlu”

Gökan Zeybek, müsilaj meselesinin sadece yerel yönetimleri ya da Türkiye’yi ilgilendiren bir konu olmadığını vurgulayarak, “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Sanayi Bakanlığı ve Tarım Bakanlığı kadar, Tuna Nehri’ne kıyısı olan ülkelerle kurulacak çevre diplomasisi de önemli. Bu sorun ancak uluslararası iş birliğiyle çözülebilir” ifadelerini kullandı.

Kaynak: DHA