“Türkiye, Milli Mücadele, Cumhuriyet ve Demokrasi demek.1908’den, hatta daha öncesinden beri verilen mücadelelerin hepsi tecrübe.
Türkiye Cumhuriyeti, Mustafa Kemal Atatürk ve şehitlerimizin, gazilerimizin başarısı. Bu başarı olmasaydı bizler bugün burada olamazdık.
Herkes, nerede yanlış yaptık demeli, öz eleştiri yapmalıdır. Oysa, çoğunlukla, kim yanlış yaptı, kim neden oldu diyoruz ve kendimizi sorgulamıyoruz. Dış düşman aramaya gerek yok. Önce kendimizi sorgulamalıyız.
Cumhuriyet öncesi, “Ne olacak Osmanlı’nın hali” deniyordu. Bugün, “Ne olacak Türkiye’nin hali” deniyor.
Ehliyet ve liyakata önem verilmeli. Particilikten ve partizanlıktan kaçınmalıyız.
Rüşvetin yaygınlaşması, toplumların çürümesine yol açar.
Hep adalet istenir. Adaleti sağlamak için hepimizin, herkesin çabası ve katkısı gerekir.
Ahlakın tefessüh etmesi (bozulma, aşınma) çok tehlikeli. Yaşadığımız sorunların nedenidir bu.
Boşanmalar çoğaldı. Aile bozulursa sorunlar ve zorluklar daha da artar.
Siyaset farklı, particilik farklı. Siyaset, yönetme sanatıdır. Siyaset sorun çözmektir, siyaset bilgiye dayanır. Siyaset yumruk sıkmak değil, el sıkmaktır.
Ülkemizde siyaset projeler üzerinde değil, sloganlar üzerinden yapılıyor. Aklımızı öne çıkarmalıyız. Neyi yanlış yaptık, neyi doğru yaptık diyerek öz eleştiri, vicdan muhasebesi yapmalıyız.
Keşkelerimiz olmamalı. Keşke dediklerimizi tekrarlamamalıyız.
Bir toplumun ayakta kalmasını ve gelişmesini sağlayan temel değerleri; akıl, ahlak, adalet, töre ve kültürdür.
1980 öncesi gençlik birbirine düşürüldü. Düşürenler birden bire ortadan kayboldu.
Farklılıklar konuşulmalı. Kavgasız yaşamalıyız.
Şiddette filler aynı, failler değişik.
Geçmişte, dinsiz, milliyetsiz, vatansız diyerek farklı düşünceyi hainleştirdik.
Bir görev değişikliğinde “tecrübelerinizden istifade edeceğiz” denir, ancak daha sonra tecrübeliyi kimse aramaz, sormaz.”
Söyleşiden derleyebildiğim özet sözler kimin?
Avukat, hukukçu, siyasetçi, önceki Devlet Bakanlarından, Adalet Bakanlarından, Başbakan yardımcılarından, 2007-2011 yıllarının Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cemil Çiçek’in sözlerinden derleyerek sizlerle paylaşabildiklerim bunlar.
Cemil Çiçek, 19 Nisan 2024 Cuma akşamı, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı Kent Konseyi’nin konuğu idi. Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz ve bazı katılımcılar sordu, Cemil Çiçek de, 50 yılı aşan deneyimlerine dayalı görüşleri ile yanıtladı.
Söyleşi, bir saat diye tasarlandı, iki saatten fazla sürdü. Cemil Çiçek, Türkiye’nin, hatta Dünyanın gerek duyduğu doğruları anlattı, açık yüreklilikle barışçıl öneriler yaptı.
Yazılarımda ve Şiddetsiz Toplum Derneği Başkanı olarak yaptığım konuşmalarda sıkça dillendirdiğim, hayalini kurduğum, “Yerin üstündeki gerçek cennet Türkiye” hedefi için konuştu sanki.
“Farklılıklara saygı duymalıyız, ön yargıdan uzak konuşmalıyız, kardeşçe, dostça, kavgasız yaşamalıyız.”
Bu söyleşiyi baştan sona, tüm televizyon kanallarında, gazetelerde, hatta uluslararası yayın organları kanalı ile Dünya halklarına ulaştırılabilecek değerde buldum, gördüm, dinledim.
Bu fırsattan yararlanarak ön yargı ile ilgili düşüncelerimi yinelemek istiyorum. Hepimiz ön yargılı olmalıyız, ancak olumlu ön yargılı. Bir konuda, başlangıçta olumsuz ön yargılı olursak, iyiye ve güzele ulaşmakta zorlanırız, belki ulaşmayı bile başaramayız.
Bu nedenle, sevgili Cemil Çiçek Bakanımızın, Başkanımızın, içten olduğuna inandığım görüş ve önerilerini, ailelere, okullara, üniversitelere, kamu, yerel ve özel iş yerlerine, demokratik kitle örgütlerine (STK), siyasal partilere ve çok önemli, TBMM’ne taşımalıyız.
Bunun için örgün ve yaygın eğitim-öğretim programlarına, basına ve doğrudan iletişime öylesine gerek duyuyoruz ki.
Türkiye’nin, yerin üstündeki gerçek cennete varabilmesi için, kadın-erkek, her yurttaşın, yasalara ve haklara dayalı olarak, ancak inanç ve siyasal parti farklılıklarını ölçü almadan, her yerde örgütlenmesi, birlikte ve iletişim içinde bulunması, yüz yüze, göz göze, sevgi, saygı, hoşgörü ve dostluk anlayışı içinde hareket etmesi zorunludur.
Haydi yerin üstündeki melekler, cennet Türkiye ve Dünya için haydi…
Fotoğraf altları..
İkili fotoğraf:
Halil İbrahim Yılmaz (solda) ve Cemil Çiçek.
Grup fotoğrafı:
Soldan, Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği (TÜFAD) Ankara Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Hameş Şentürk, Bahçelievler Spor Kulübü yöneticisi Mehmet Taşyurt, Rıza Sümer, Cemil Çiçek, Ankara Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu (ASKF) Başkanı Murat Kandazoğlu, TÜFAD Ankara Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Murat Gökçe ve ASKF Genel Sekreteri Osman Nuri Okumuş.