Kazan Soda Endemik Bitki Koruma Alanı’na geçen yıl gitmiş, bayılmıştık!
Bir Müze ve bu bahçe!
Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ni dünyadaki diğer zengin müzelerden ayıran ve onu özel kılan özellik nedir, biliyorsunuzdur ama yine de yazayım. Diğer ülkelerdeki en önemli müzelerdeki eserler içinde bizim topraklar da olmak üzere, dünyanın çeşitli yerlerinden, bir şekilde kaçırılarak toplanmıştır. Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenen eserlerse tamamen Anadolu’ya ait eserlerdir.
İşte! Kazan Soda Endemik Bitki Koruma Alanı da, tıpkı gururumuz Müze gibi, kendi topraklarında yetişen endemiklerin yetiştirildiği bir anlamda korunduğu bir alan. Koruma alanlarının oldukça kısıtlı ve aslında çok da geniş olmadıkları düşünülünce buradaki endemiklerin kendi yaşam alanlarında ilgiyle, özenle yetişiyor olmaları son derece önemli.
Erken ziyaret
Bu yıl mayıs ayında yine gideceğiz ama alanın danışmanlığını yürüten Prof.Dr. Hayri Duman,
“Bahçenin geofitleri çıktı” diyerek davet etti, sözleştik ve gittik.
Bu yıl soğanlı çiçekler dikilmiş, bahçe erkenden şenlenmişti. Geçen sene olan diğer endemiklere de yenileri eklenmiş. Geçen senenin çiçekleri, yerlerinden ve ilgiden memnun olsalar gerek, yine filizlenmeye, boylanmaya başlamışlar.
Yani, erken gittik falan ama bahçeye yine bayıldık!


Prof.Dr. Tuna Ekim
Bahçeye, Anadolu Endemiklerinin Babası Prof.Dr. Mecit Vural ile gittik.
Giderken, Hocaların Hocası Prof.Dr. Tuna Ekim’le önceden sözleşmiştik, onu da aldık. Bahçe’yi Ekim’den dinleyelim…
“Bugün ülkemizde çok nadir, dünyada bir pek az örneği olan bir doğal bitki koruma alanını ziyaret etme fırsatı buldum. Ankara yakınlarında Ciner grubuna bağlı Kazan Soda tesislerinin hemen yanında kurulmuş olan Endemik Bitkiler Koruma Alanı bir Türk Botanikçisi olarak beni çok heyecanlandırdı.
Tesisin yerleştiği Marn Anakayalı derin topraklı alanın karakteristik bitki örtüsünün korunduğu bu alana, bu habitatta yetişebilecek diğer Ankara endemiklerinin de taşındığı ve gelecekte bu çalışmanın daha da yaygınlaşacağını duymak bu mesleğe uzun yıllar emek ve gönül vermiş bir kişi olarak beni daha da heyecanlandırdı.
Bu alanın tesis ve yürütülmesinde emeği gecen herkese şükranlarımı belirtir, bu çalışmanın ülkemizde benzer faaliyetlerde bulunan diğer işletmeler için örnek olmasını temenni ederim.”
Prof.Dr. Mecit Vural
Vural’ın da düşüncelerini sordum…
“Ankara’nın korunması gereken endemik bitkilerinin tanıtılmasına katkı sağlayan bu bahçe istikrarlı bir şekilde gelişmesini sürdürmektedir.
Türlerin korunmasının önemini hatırlatarak farkındalık yaratan bir merkez. Halkımızın ve özellikle öğrencilerimizin ziyaretlerini bekliyoruz.”
Prof.Dr. Zeki Aytaç
Bahçede bir başka çalışkan botanikçi, Zeki Aytaç’ı da bulduk. Aytaç’ın bahçeyle ilgili düşüncelerini almamak olmazdı.
“Ülkemde doğa adına özellikle özel sektörler tarafından biyolojik korumanın gerekliliğinin anlaşılmış olması ve bu konuda gereğinin yapılıyor olması sevindirici bir yaklaşımdır. Bunun en güzel örneklerinden birincisi NGBB ve diğeri de KAZAN SODA tarafından yapılan Botanik bahçeleridir.
Umudum odur ki bu çeşit aktiviteler giderek artacak ve güzel ülkemin değerleri gelecek nesillere aktarılarak devam edecektir.”
Bence Duman durmayacak!
Başta okullar olmak üzere buraya akın akın gelinmeli, sahip olduğumuz, korumamız gereken değerler canlı kanlı, yerinde görülmeli.
Ankara endemiklerinin alana taşınması için ilgili bakanlıkla protokol imzalanması dâhil her türlü önlem alınıyor. ‘Soğanlı çiçeklerin dikilmesiyle, bahçenin çiçekli halinin süresi bir ay daha uzamış’ dedim ya hani. Duman, alana kelebek çekmek için de hazırlıklar yaptığını söyledi. Bir başka hazırlık da alandaki bitkilerinden bir herbaryum da oluşturulması.
Bana kalırsa Duman durmayacak!
Duman, Kazan Soda’nın ilgili ve yetkilileri arkasında, bahçede dört mevsim çiçek açtıracak!

Hayri Duman, Mecit Vural ve Tuna Ekim ile Kazan Soda Endemik Bitki Koruma Alanı’ndayız, mutluyuz!