Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, “2022, en kötü yıl olarak tarihe geçecek. 100 milyar dolar...
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, “2022, en kötü yıl olarak tarihe geçecek. 100 milyar dolar dış ticaret açığı ve 50 milyar dolar cari açık söz konusu” diye konuşmuş…
Olan biten, vatandaşların yaşadıkları kafasına dank etmiş anlaşılan…
Üstelik daha yüzde 200’e dayanan enflasyon, açlık sınırının altında kalan asgari ücret ve emekli maaşları ile yok yoksul sürünen, yaşama tutunmaya çalışan emekliler konusuna hiç değinmemiş bile.
“Faiz sebep enflasyon sonuçtur” gibi ekonomi bilimine aykırı saçma sapan hayallerin peşinde koşarsan ne olmasını bekliyordun Nebaticiğim?
Serbest piyasa ekonomisinin geçerli olduğu bir ülkede, BAAS tipi bir tek adam rejimi kurup tüm yetkileri bir kişiye vermenin ekonomide bir sonucu olmayacağını mı hayal etmiştiniz?
Üstüne üstlük Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati gene erken konuşmuş “2022, en kötü yıl olarak tarihe geçecek.” Diye bir hüküm cümlesi kurmuş!
Bakınız bu hüküm kesinlikle doğru değil…
Bu saçma sapan sistem yürürlükte kaldıkça ve “Faiz sebep enflasyon sonuçtur” gibi akla, mantığa, bilime aykırı fikirlerin peşinde koşulduğu müddetçe her sene bir önceki seneden daha da kötü olacaktır.
Veriler ortada 2019 yılı 2018’den daha kötü, 2020 ise 2019 yılından daha beter olmadı mı?
2021’de 2020’yi aratmadı mı?
En nihayetinde 2022’nin hepsinden daha kötü olduğunu Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati itiraf etmedi mi?
Bakınız uygulanan politikalar ve sahip olunan kafa değişmediği müddetçe 2023’ün 2022’den daha iyi olması için ne gibi bir sebep var?
Sorun yıllarda değil ki, kafada ve bu kafa doğrultusunda uygulanan politikalarda…
Bakın Recep Bey sebep olduğu yıkımın farkında bile değil ve hala konuşuyor “Düşük faiz politikamızın enflasyon üzerindeki olumlu etkilerini yakında daha çok hissedeceğiz.” diyor.
Bu kafa değişmeden gelecek yılların daha iyi olması için herhangi bir sebep olmaz.
Ekonomi kendi kanun ve kuralları olan bir bilim dalıdır! Nasıl yerçekimine muhalefet edilemezse ekonominin kanun ve kurallarına da muhalefet edilemez, bu kanun ve kurallara aykırı işler yapılamaz. Bunu yapmayı dener, ekonominin kanun ve kurallarını hiçe sayarsan eninde sonunda bedelini öder, aynı kendini Süpermen zannedip ben yerçekimi merçekimi tanımam diyerek pencereden atlayıp kafayı kıran adamın haline düşersin.
Nebati aynı konuşmasında vatandaş enflasyonda “baz etkisi”ne değil, cebine bakar. Matematiksel düşüş göreceğiz ama hissedilecek gerileme de olacak.” Demiş! Vatandaşın baza saza caza bakmayacağı, cebine bakacağı malumun ilanı ama kırk defa izah ettik matematiksel düşüş sadece ve sadece enflasyonun hızında olacak, fiyatlar genel seviyesi ve etiketler düşmeyecek tam tersine artmaya devam edecek ama yüzdesel olarak eskisi kadar hızlı artmayabilecek. Üstüne üstlük eskisi kadar hatta eskisinden de hızlı artmayacağının da hiç bir garantisi yok çünkü geriden gelen ÜFE’den biriken çok büyük bir basınç var.
Nebati Bey konuşmasının devamında sanki enflasyon ile ilgili bir planı varmış gibi “İhracatçılar döviz kurundan boşuna şikâyet etmesinler. Optimal noktanın çok uzağında değil. Dövizdeki artış, benim enflasyon planımı bozar.” Da demiş.
Zerrece ekonomi bilse aynı konuşmasında hem dış ticaret ve cari açıktan şikâyet edip hem de ihracatçıların kur şikâyetlerini eleştirmezdi. Kurlar doğru noktada gerçekçi olsa döviz baskılanıp Türk Lirası aşırı değerli hale getirilmese ithalat patlayıp ihracat yerinde sayar da dış ticaret açığı bu noktaya ulaşabilir miydi?