İYİ Parti MHP’den ayrılan ve merkez sağda, Cumhuriyet ve Atatürk değerleri ile bir kavgası olmayan, milliyetçi...
İYİ Parti MHP’den ayrılan ve merkez sağda, Cumhuriyet ve Atatürk değerleri ile bir kavgası olmayan, milliyetçi görüşe sahip insanlarca Meral Akşener’in önderliğinde kuruldu ve çok kısa zamanda epeyce de bir taraftar toplamayı başardı.
İYİ Parti hem Millet İttifakının önemli bir bileşeni ve hem de önümüzdeki seçimlere damga vuracağı kesin olan altılı masanın büyük partilerinden biri olarak Türk demokrasisinin korunması ve Cumhuriyetimizin bekası açısında son derecede önemli bir role sahiptir.
Fakat ortada bir mesele var, İYİ Partide çok ciddi bir Yavuz Ağıralioğlu sorunu var!
Bu vatandaşın kırdığı potlar, devirdiği çamlar bini aştı, İYİ Partinin bin bir zahmet ve emekle kazandığı oyları eritir hale geldi.
Hatırlatayım bu arkadaş bir ara “Abdülhamit neyse Atatürk odur…” demiş ve bu saçma sapan sözü çok büyük bir infiale sebep olmuştu.
Abdülhamit ile Atatürk arasındaki derin farkı ve ideolojik uçurumu bilmeyen birinin böyle önemli ve büyük bir siyasi partide sözcülük yapıp, olur olmaz ahkâm kesmesi kamuoyunda derin bir hayal kırıklığı yaratmış, İYİ Partinin siyasi görüşleri hakkında tereddüt uyandırmıştı.
Demedi demeyin son olarak devirdiği çamın ise boyu çok daha büyük, bu sefer resmen tüy dikti!
Yavuz Ağıralioğlu Müslüman olmayan Türk ve Kürt’ün insan olmayacağını iddia etti ve “Biz Türk’ün Müslüman olmayanına Türk demiyoruz. Kemali ile Türk demiyoruz. Müslüman olmayan Kürt’e niçin Kürt diyelim? Niçin insan diyelim? (Bu Türk içinde geçerli mi?) Evet…” dedi.
Şimdi önce bu ne dediğini bilmeyen arkadaşa biraz milliyetçilik ve Türkçülük dersi vereyim, tanıyan okurlarım varsa lütfen elde ele iletiversin belki bir faydası olur:
Milliyetçilik bir milletin egemenlik hak ve özgürlüklerini savunan ideolojidir!
Hümanist çağ öncesinde insanlar ve insan toplulukları için egemenlik hak ve özgürlükleri söz konusu değildi, egemenlik hakları dinlerin anlattığı ilahlara ve o ilahları temsil ettiğini iddia eden hanedan mensupları ile ruhban sınıfına aitti.
Aydınlanma devrimi sonrasında eski düzen sorgulandı ve bu arkaik egemenlik sistemi yıkıldı, halkların egemenlik hak ve özgürlüklerine kavuşması sağlandı.
Milliyetçi ideoloji ise hangi coğrafyada hangi halkın ya da halkların egemen olacağını tanımlayan en önemli kavram haline geldi.
İlk olarak Amerika’da İngiliz teokratik monarşisine başkaldıran halklar siyasi bir birlik kurarak bir millet oluşturmayı başardılar, kazandılar ve halk egemenliği temelinde bir devlet kurmayı başardılar. Bunu Fransız devrimi izledi, Fransız devriminden sonra ise Bolşevik devrimi Rus Çarlığını yıkarak halk egemenliğine dayalı bir devlet kurmayı başardı. Bu büyük devrimlerden sonra gelen ve batı uygarlığı dışında oluşan ilk ve en büyük devrim ise Türk devrimidir!
Mustafa Kemal önderliğinde gerçekleşen ve aydınlanma devrimi ilkeleri etrafında şekillenen Türk devrimi Türk milletini egemenlik hak ve özgürlüklerine kavuşturmuştur.
Abdülhamit Türk halkının dahil birçok halkın egemenlik hak ve özgürlüklerini gasp eden bir despotken Atatürk Türk Milletini egemenlik hak ve özgürlüklerine kavuşturan önderdir ve bu yüzden de ikisinin kıyaslanması bile akılsızcadır.
Gelelim son sözüne dini inançlar üzerinden insanı insan saymaması zaten başlı başına büyük bir densizlik, had bilmezlik ve akılsızlıktır! Her insan önce insandır, bir inanca sahip olması ya da olmaması onun insan olma vasfını zerrece etkilemez, böyle haddi aşan bir ifade asla kabul edilemez.
Türk ya da Kürt olmanın herhangi bir inanca ya da inançsızlığa bağlanması ise zır cehaletten başka bir şey değildir! Türkler İslam’dan binlerce yıl önceden beri var olan kadim bir halk ve çok büyük bir uygarlıktır.
Ayrıca Türk Milliyetçiliği ve Türkçülük Türk Milletinin egemenlik hak ve özgürlüklerine sahip olmasını savunur. Dinler ise halkların egemenlik hak ve özgürlüklerine izin vermez, egemenliğin var olduğunu iddia ettikleri bir ilaha ait olduğunu savunur. Bu çerçevede zaten şeriat denilen dini kanunların geçerli olmasını dayatır, bu kanunların insanlar tarafından değiştirilmesine, halkın iradesi ile kanun yapılmasına, kural koyulmasına karşı çıkarlar ve şeriatın geçerli olmasını isterler. Bu yüzden milliyetçi ideolojiler daima laik bir karaktere sahip olmak zorundadır.
Konu uzun lakin uyarmak isterim Yavuz Ağıralioğlu gibi kafası karışık, kavramlardan bihaber kişilerin İYİ Parti de bulunması ve parti adına konuşması bu partiyi aşağı çeken önemli bir safra olmaktadır, biran önce bu safradan kurtulmakta fayda var ve buda İYİ Partinin sınavıdır.