Haber: Kardelen Uçak
Türkiye’ye sanatını yaymak amacıyla gelen Sanatçı İrina Pospelov, kendini ifade etme yöntemi olarak tablolarını kullanıyor. Türkiye’de sanatını yaymak için desteklendiğini dile getiren Pospelov, sürrealist tablolarıyla dikkati çekiyor. Orta Rusya’da sanatçı bir ailede doğan Pospelov, Moskova’da yaşıyor. Rusya ve Fransa’da çizim, resim ve sanatsal seramik dersleri alan Pospelov, Moskova Tıp Üniversitesi’nden mezun oldu. Tıp pratiği ile resimsel ve dekoratif uygulamalı sanatlar kariyerini birleştiren Pospelov, duygusal sanat algısına öncelik veren çeşitli stil ve tekniklerde çalışıyor.
Uluslararası Sanat Fonu’nun Moskova şubesi üyesi olarak görevi yaptığını belirten Sanatçı Pospelov; Avrupa Konseyi, Bogolubov Sanat Kütüphanesi, Moskova, Nosov Konağı, Moskova, N Galeri, Moskova, Uluslararası Mimarlık ve İç Tasarım Festivali gibi sergilerde bulundu. Pospelov, doktorluk kariyerinin ardından 50 yaşında resim yapmaya başladığını söyledi. Amacının sanarını yaymak olduğunu ifade eden Pospelov, Türk kültürünü beğendiğini kaydetti.
“SANATÇILARIN BİRAZ DAHA DESTEKLENMESİ GEREKİYOR”
Sanatçılık hayatına başlama yolculuğunu aktaran Pospelov, “Doktor olarak çalıştıktan sonra 50 yaşımda resim yapmaya başladım. Duygularımı, izlenimlerimi ve düşüncelerimi sanatımla ifade etme ihtiyacı hissettim. İnsanlar sanatımla aynı şekilde bağ kurduğunda bu harika bir duygu.
Türkiye’de bulunduğum süre boyunca mutlu oluyorum. Burada sanata güzel bir bakış açısı var. Ancak sanatçıların biraz daha desteklenmesi gerekiyor. Türk sanatı çok hoşuma gidiyor. Türkiye’ye eserlerimi göstermeyi seviyorum. Türklerin kültürü beni her zaman büyülemiştir.” şeklinde konuştu.
“AMACIM RUHU İYİLEŞTİREN SANAT ESERLERİ YARATMAK”
Eserine verdiği her ismin özel bir anlam içerdiğini söyleyen Sanatçı Pospelov, “Eserlerimin isimleri de önemlidir çünkü sadece soyut kavramları değil, duygularımı ve düşüncelerimi de yansıtırlar. Her duygu veya düşünce, kendi yaklaşımını gerektirir. Bu yüzden eserlerim birbirinden çok farklıdır ve tek bir tarza sığdırmak zor olur.
Amacım, insanlara dokunan, ruh hallerini iyileştiren ve bazılarının dediği gibi sağlıklarına bile katkıda bulunan sanat eserleri yaratmak. Umarım insanlar sanatımı sever. Sanatın insanları birleştirdiği mi düşünüyorum. Her sanat bir sanat severek ulaşır. Tablo aslında hepimizindir. Sanat severin tabloyu yorumlama biçimi ona özeldir. Dolayısıyla bu özelliği onurlandırmak ise sanatçıya kalmıştır.” dedi.