GONCAGÜL KONAŞ
Tohumluk Vakfı Kurucusu veYönetim Kurulu Başkanı Pınar Ayhan ve ressam Süleyman Karakurt, Artnova Fuarı'nda sanatı ve Cumhuriyet'in temel değerlerini kutladı. Ayhan, Cumhuriyet’in sembollerinden Aşık Veysel ve Mustafa Kemal Atatürk'ü anarken, sanatın toplumun ruhunu besleyen en güçlü araç olduğuna vurgu yaptı. Ressam Karakurt ise çocukluk anılarını tuvale aktarmanın derin ruhsal etkilerini paylaştı.
SANAT YOLUNDA BİR BULUŞMA: PINAR AYHAN VE SÜLEYMAN KARAKURT ARTNOVA’DA
Tohumluk Vakfı'nın Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Pınar Ayhan, Artnova Fuarı'nda süregelen sanat yolculuğuna dair önemli açıklamalarda bulundu. Vakfın dört yıldır Ankara’da fuarlara katıldığını belirten Ayhan, sanat dünyasında önemli isimlerle iş birliği yapmanın mutluluğunu dile getirdi. Ayhan, özellikle Artnova Fuarı'nı düzenleyen Atik Fuarcılık ve organizatör Semra Sancak'a teşekkür ederek, “Sanatın toplum üzerindeki iyileştirici gücüne inanan ustalarla çalışmak, vakfımız için büyük bir şans. Süleyman Karakurt gibi ustalarla buluşmamız, vakfımızın sanat anlayışını derinleştirdi” dedi.
Artnova Fuarı’nda yer alan Süleyman Karakurt’un eserlerinden çok etkilendiğini söyleyen Ayhan, “Süleyman Hoca’nın tabloları, vakfımızın çıkış noktasını ve savunduğu değerleri adeta manifestolaştırıyor. Burada Çanakkale’yi anlatan bir tablo görüyorum. Gelincikler, Mustafa Kemal Atatürk, köy çocukları, tarlada çalışan kadınlar... Tüm bunlar bize Atatürk’ün yolunu, bu ülkenin kurtuluşunu ve sanatın ne kadar önemli olduğunu gösteriyor” diye konuştu.
"AŞIK VEYSEL VE ATATÜRK: TOPRAĞIN YETİŞTİRDİĞİ YÜCE RUHLAR"
Ayhan, Aşık Veysel’in doğum günü olan 25 Ekim’i hatırlatarak, büyük ozanın Anadolu’nun ruhunu yansıttığını belirtti. “Nasıl ki bu topraklardan bir Mustafa Kemal Atatürk geçtiyse, bu topraklardan Aşık Veysel de geçti. O, sadece Türkiye’ye değil, dünya edebiyatına da damga vurmuş bir ozan. Kullandığı kelimeler vicdanın ve ruhun derinliklerinden süzülerek geliyor. Bugün dilimize pelesenk olmuş cümleler aslında onun özlü sözleridir ve dünya literatürüne girmiştir” diyerek Veysel’in topluma olan katkısına vurgu yaptı.
Ayhan, Aşık Veysel’in türküleriyle Süleyman Karakurt’un tablolarını buluşturduğu performans sırasında yaşadığı duygusal anları da paylaştı. “Türküleri seslendirirken, Süleyman Hoca’nın fırça darbelerinin adeta seslerimizle bütünleştiğini hissettim. Bu anları yaşarken Cumhuriyet’in sanatla harmanlanmış değerlerini bir kez daha hissettik. Sanat, toplumu iyileştirir ve Cumhuriyet’in bize kattığı en büyük güçlerden biridir” diye ekledi.
"AMACIMIZ BU DEĞERLERİ BİR ARAYA GETİRMEK"
Ayhan, konuşmasında sanatın toplumu birleştiren ve iyileştiren gücüne derin bir vurgu yaptı. “Sanat, ozanlarımız, edebiyatımız, türkülerimiz bizleri iyileştiren ve güçlendiren şeylerdir. Tohumluk Vakfı olarak amacımız bu değerleri bir araya getirmek. Sanat, insanlığın ortak dilidir ve toplumu sağaltacak olan bu buluşmalardır. Bu süreçte Atik Fuarcılık’a sundukları fırsatlar için minnettarız” dedi.
SÜLEYMAN KARAKURT: "ÇOCUKLUK ANILARIMI TUVALE AKTARMAK RUHUMU BESLİYOR"
Ressam Süleyman Karakurt da, eserlerinin kaynağının çocukluğundaki izler olduğunu belirterek, sanatın kendisi için ruhsal bir iyileştirici olduğunu dile getirdi. “Bu resimler, çocukluğumdan kalan silinmeyen izlerdir. O anıları tuvale aktarmak benim için büyük bir ruhsal katkı. Ayrıca başkalarıyla bu anıları paylaşmak, onların da bu izleri kendi hayatlarına katması beni çok mutlu ediyor” dedi.
Karakurt, resimlerini fotografik bir yöntemle değil, daha kişisel bir üslupla ifade ettiğini vurguladı. “Eserlerimde önemli olan, o izleri kendi bakış açımdan yansıtmak. Her bir eserimde bunu yapmaya çalışıyorum. İnsanların resimlerimle bağ kurması, onları kendi hikayelerine dahil etmesi büyük bir tatmin kaynağı” diye ekledi.
"BUGÜNÜN ANLAMI BENİM İÇİN ÇOK BÜYÜK"
Karakurt, fuardaki programın ve etkinliğin kendisi için özel bir anlam taşıdığını ifade etti. “Uzun zamandır üzerinde çalıştığım konuların somutlaştığını görmek beni çok mutlu ediyor. Aşk, toprak, eser; bunlar hep benim eserlerimde işlediğim temalar. Bugün bu temaları izleyicilerle paylaşmak, onları canlı olarak hissettirmek çok önemliydi” dedi.