EY Türkiye Tedarik Zinciri ve Operasyonlar Danışmanlığı Lideri ve Şirket Ortağı Arda Karaçelebi, araştırmada CPO'ların birçok faktörün etkilediği dinamik ortamda yol haritalarını çizebilmek için maliyetleri optimize etmek gibi yalnızca kısa vadeli meseleleri ele almakla kalmadığını ifade etti.

CPO'ların uzun vadede gelişen teknolojilerden ve veriye dayalı içgörülerden faydalanmasının gerektiğini belirten Karaçelebi, şunları söyledi:

"CPO'ların etkinliklerini artırmak, aynı zamanda tedarik zinciri boyunca yenilik, sürdürülebilirlik ve esneklik gibi kavramları teşvik etmeleri gerekiyor. EY araştırması, satın almanın geleceğinin, geleneksel sınırların ötesinde değer sağlama kapasitesine sahip olduğunu vurgulayarak organizasyonları giderek daha karmaşık ve dinamik hale gelen bir pazar ortamında başarılı olmaları için CPO'ların uygulayabileceği 5 adımı ön plana çıkarıyor. Başarıya ulaşmak için esneklik, hız ve verimlilik gereksinimi, yapay zeka ile birlikte yarınımızı şekillendiriyor."

2025'in dinamik dünyasında, üst düzey satın alma yöneticileri (CPO), teknolojik yenilikler, jeopolitik değişiklikler ve artan çevresel, sosyal ve yönetişim (ÇSY) standartlarının şekillendirdiği bir ortamda liderliklerini daha ön saflarda tutarak sürdürüyor.

Küresel faktörlerin birleşmesi hem zorluklar hem de fırsatlar sunarken, araştırmada Kovid-19 sonrası dönemde stratejik üçüncü taraf işbirliklerinin ve yenilikçi teknolojilere yönelik satın alma becerilerinin daha da önemli hale geldiği vurgulanıyor.

Bu durumu göz önünde bulunduran CPO'ların, şirketlerinin tedarik zinciri operasyonlarına yatırım yapmaya ve bu süreçleri dönüştürmeye devam edeceği, dijital araçları ve geliştirilmiş becerilerini kullanarak sürdürülebilir büyümeyi destekleyebileceği öngörülüyor.

Enflasyon, ticaret politikaları, değişen piyasa koşulları, artan maliyetler ve ekonomik istikrarsızlık satın alma stratejilerinin yeniden gözden geçirilmesine sebep olurken, bu faktörler küresel satın alma liderlerinin en öncelikli endişeleri arasında yer alıyor.

Ekonomik baskıları yönetmeye yönelik bu yaklaşım, piyasa dalgalanmalarının üstesinden gelebilmek için daha verimli kurumsal tedarik zinciri stratejilerine duyulan gerekliliği vurguluyor.

Araştırma, politika yapıcıların, ekonomik rekabet gücü ve egemenliği sağlamaya yardımcı olacak politikaları güçlendirme, ticari korumacılığı ve sanayi politikalarını genişletme olasılığının yüksek olduğunu ifade ediyor.

Eğilimlerin, tedarikçi konumlandırmalarını çeşitlendirmesi ve enflasyonist baskıları sürdürmesi nedeniyle şirketlerin satın alma faaliyetlerini etkileyebileceği öngörülüyor. Süregelen jeopolitik rekabetler ise küresel ekonomiyi daha karmaşık hale getirerek ve sınır ötesi iş operasyonları için rekabet ortamı yaratarak şirketlerin ürün tedarik edebilecekleri pazarları etkileyebileceğinden bahsediliyor.

Şubat Ayında Elektrik Üretimi Yüzde 6,5 Arttı: Rekor Artış!
Şubat Ayında Elektrik Üretimi Yüzde 6,5 Arttı: Rekor Artış!
İçeriği Görüntüle

Araştırmaya katılan CPO'ların yüzde 80'i, gelecek yıl içinde satın alma yetkinliklerini geliştirmek için üç temel strateji uygulamayı planladığını belirtiyor. Bu stratejiler, yüzde 85'le verimliliği artırmaya yönelik süreçlerin geliştirilmesi, yüzde 82'yle profesyonel eğitim ve gelişim programlarıyla satın alma ekiplerinin yetkinliklerinin artırılması ve yüzde 81'le iş operasyonlarını iyileştirmede yeni teknoloji çözümlerinden faydalanılması olarak sıralanıyor.

Ayrıca, en iyi yetenekleri çekmek ve elde tutmak için araştırmaya katılan CPO'ların yüzde 70'i, kariyer gelişim yolları ve terfi fırsatları sunmayı da önceliklendiriyor.

Araştırmaya katılan küresel CPO'ların yüzde 36'sı yapay zeka (GenAI) teknolojisini etkin kullanırken, gelecek üç yıl içinde yüzde 80'inin departmanlarının verimliliğini artırmak için bazı süreçlerde üretken yapay zeka kullanmayı planladığı görülüyor.

İş operasyonlarında, sözleşme süreci yönetiminden (yüzde 19), dijital analiz (yüzde 17), risk ve uyum değerlendirmesi gibi (yüzde 15) konularda yapay zeka çözümleri kullanmayı planladıkları belirtiliyor.

Ayrıca, CPO'ların gelecek üç yıl içinde, gelişmiş veri analitiği, robotik süreç otomasyonu, makine öğrenimi ve kullanıcı deneyimi gibi alanlara da odaklanması bekleniyor. Bununla birlikte, araştırmaya katılan CPO'ların yüzde 59'u teknolojik gelişim için ayrılan bütçelerinin yüzde 6 ile yüzde 15 arasında olduğunu ifade ediyor.

Tedarik ve satın alma süreçlerinde sürdürülebilirliğin önemi giderek artıyor. CPO'ların yüzde 42'si sürdürülebilirliği, gelecek yılın tedarik stratejilerinde en önemli üç konu olarak belirtiyor.

Kısa vadede CPO'lar öncelikle değer, tasarruf, tedarikçi esnekliği ve tedarikçi performansı gibi geleneksel ölçütlere odaklanırken, CPO'ların yüzde 75'i uzun vadede enflasyon, piyasa koşulları, tedarik zinciri riski ve düzenleyici değişiklikler gibi zorluklara rağmen, sürdürülebilirlik odaklı uygulamaları benimsemeyi planlıyor.

Bununla birlikte, satın alma süreci kapsamında sürdürülebilirlik için bütçe ayrılmasıyla ilgili olarak katılımcıların yüzde 51'i kuruluşlarının sürdürülebilirlik hedefleri üzerinde önemli bir etki yaratmak için yeterli fon ayırdığını düşünüyor. Ancak, sürdürülebilirlik fonlarının şirketin sürdürülebilirlik hedeflerini etkili bir şekilde destekleyip desteklemediğinin göz önünde bulundurulması gerektiği ifade ediliyor.

EY araştırmasına göre, CPO'ların şirketlerinin büyümesinde destek olabilecekleri beş adım ise "Pazarda öne çıkılması", "Yapay zekanın gücünden faydalanılması", "Yetenek gelişimine yatırım yapılması", "Uzun vadeli sürdürülebilirliğe odaklanılması" ve "İş ortaklıkları geliştirilmesi" olarak sıralandı.

Kaynak: AA