Malum AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın sık sık dile getirdiği “faiz sebep enflasyon sonuçtur” diye bir söylem var. Erdoğan “ortada nas var nas, sana bana ne oluyor, ben faize karşıyım” diyerek Merkez Bankasının işine karışmış, dini bir takım söylemlere dayanarak politika faizini zorla indirmişti sonuç ortada; TÜİK’e göre bile enflasyon aldı başını gitti, enflasyon geldi yüzde 70’e dayandı ve üstelik istikamet de yukarı, üç haneye doğru…

Malum AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın sık sık dile getirdiği “faiz sebep enflasyon sonuçtur” diye bir söylem var. Erdoğan “ortada nas var nas, sana bana ne oluyor, ben faize karşıyım” diyerek Merkez Bankasının işine karışmış, dini bir takım söylemlere dayanarak politika faizini zorla indirmişti sonuç ortada; TÜİK’e göre bile enflasyon aldı başını gitti, enflasyon geldi yüzde 70’e dayandı ve üstelik istikamet de yukarı, üç haneye doğru…

Demek ki neymiş bahse konu ekonomi olunca nas mas sökmüyor piyasa ekonominin doğası içinde, kurallara uygun bir şekilde hareket ediyormuş.

Aslında iktidar da bu gerçeği fark etti, lakin artık iş işten geçti faiz ile enflasyon arasındaki makas o kadar açıldı ki öyle faizlerde 300 – 500 baz puanlık bir artış hiçbir şekilde etki yapmayacaktır. Bu gün TÜİK ölçümünü dikkate alsak bile faizleri negatif seviyeden çıkarabilmek için bile yüzde 14 seviyesinden yüzde 70 seviyesine çıkarmak gerekir ve bu da en az 5600 baz puan artış demektir.

Açıkçası faizler düşürülüp enflasyon ve kurlar patlayınca ekonomi yönetimi far görmüş tavşan gibi dondu kaldı, herhangi bir ciddi tepki veremiyor, oturup olanları seyrediyor sadece.

Piyasalar bunlar bu işi bilmiyor, ekonomiyi yönetenler liyakat ehli değil dedi bir kere, artık Erdoğan ve şürekâsı iktidardan gitmeden güvenin yeniden tesis edilebilmesi ve ekonominin kontrol altına alınabilmesi mümkün değildir.

Nisan ayı itibariyle gelinen noktada:

ENAG tarafından ölçülen enflasyon E-TÜFE aylık olarak yüzde 8,68 yıllık olarak ise yüzde 156,86 artmıştır.

TÜİK tarafından hesaplanan enflasyon TÜFE bazında aylık olarak yüzde 7,25 yıllık olarak ise yüzde 69,97 oranında artmıştır. Yİ-ÜFE ise aylık olarak yüzde 7,67 yıllık olarak ise yüzde 121,82 oranında artmıştır.

İTO tarafından yapılan ölçümlerde ise İstanbul’da enflasyon aylık olarak yüzde 11,36 yıllık olarak ise yüzde 79,97 oranında artmıştır.

Veriler gerçekten de ekonomide işlerin kontrolden çıktığını, Türkiye’nin yüksek enflasyon seviyesinden hiperenflasyona seviyesine savrulduğunu göstermektedir.

Şunu çok iyi biliyoruz enflasyon iktidarlar tarafından uygulanan bir tür gizli vergidir!

İktidarlar bile isteye, taammüden enflasyonist politikalar uygulamadığı zaman enflasyon denilen bir olgu hiçbir şekilde ortaya çıkmaz.

Bu gün Türkiye’de görülen yüksek enflasyon Erdoğan ve AKP iktidarını taammüden uyguladığı enflasyonist politikalar sonucunda ortaya çıkmış bulunmaktadır.

Bu gün itibariye Erdoğan ve AKP iktidarının enflasyonist politikalar uygulamaya devam ettikleri açıktır. Bu politikalardan vazgeçeceklerine, enflasyonu düşürmek için önlemler alacaklarına, sıkı maliye ve para politikaları uygulayacaklarına dair ise en ufak bir emare dahi yoktur.

İktidarın tek derdi halkın algıları ile oynayarak ortaya çıkan enflasyonun suçunu başka yerlere atmak, enflasyona bile isteye kendilerinin yol açtığını vatandaşlardan gizleyebilmektir. Sorunu çözmek için en ufak bir gayretleri bile yoktur.

Şu anda yoğunluğu kurları kontrol etmeye kurları baskılamaya vermiş bulunmaktadırlar. Tüm güç, zaman ve enerjilerini bu yönde harcamaktadırlar. Elbette güçleri bir noktada tükenecek ve o zaman tekrar bir kur şoku daha yaşanacak işte o noktada işler iyice kontrolden çıkacak ve artık üç haneyi göreceği aşağı yukarı kesin olan enflasyon üç hanenin daha üst seviyelerine sıçrayacak, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görüşmemiş yükseklikte bir enflasyon oranına ulaşılacaktır.

Sonuç olarak sadece piyasalar değil halk da Erdoğan yönetimine ve dayattıkları bu tek adam rejimine güvenini kaybetmiş bulunmaktadır. Netice itibariyle hiç kimse malını, servetini, yatırımını ve canını tek bir adamın iki dudağı arasından çıkacak kararlara emanet etmek istemez.

Demedi demeyin, Erdoğan gitmeden ve bu tek adam rejimi değişmeden işlerin yoluna girmesi, ekonominin kontrol altına alınabilmesi hiçbir şekilde mümkün olmayacaktır.