Toplu iş sözleşmesi sürecinin aylardır belirsizlik içinde sürmesi, emekçileri artık sabrın değil, mücadelenin tarafı olmaya yöneltti. Öz Büro İş Sendikası, kamudaki ilk grev kararını alarak, emeğin ve emekçinin sesi oldu. Emeğin sesi İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’nden yükseldi.
Öz Büro İş Sendikası Genel Başkanı Baki Gülbaba, şöyle konuştu: “Çeşme, Ödemiş, Seferihisar ve ülkemizin birçok noktasında devam eden yangınlar hepimizin içini yakıyor. Şu anda nefes aldığımız ormanlarımız, ciğerlerimiz yanıyor. Alevlerin tam ortasında, canı pahasına mücadele eden askerlerimize, itfaiyecilerimize, orman emekçilerimize, UMKE ve AFAD ekiplerine minnettarız.
Aynı zamanda bilinmelidir ki bizim bordrolarımız da yanıyor. Geçim sıkıntısı, hayat pahalılığı ve belirsizlik içinde bir başka yangını da evlerimizde yaşıyoruz. Evimizde yangın var, soframızda yangın var, emeğimizde yangın var. Direncimizin, umudumuzun ve haklılığımızın bugüne kadar anlaşılmamış olması nedeniyle, bugün kamuda ilk grevi İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi'nde başlatıyoruz. Bu grev, hak grevidir. Bu grev, geçinemeyen insanların isyanının adıdır. Bu grev, emeğin direncidir.”
Konfederasyonlara da açık çağrıda bulunan Gülbaba; işçi aidatlarıyla ayakta duran yapıların artık sorumluluk alması gerektiğini vurgulayarak, “Emekçinin cebinden alınan aidatlar, işçinin masadaki gücüne dönüşmüyorsa bu yapıların kendini sorgulaması gerekir. Sendikalar geriye dönük aidat farklarından vazgeçmelidir. Kıymetli Cumhurbaşkanımızdan beklentimiz; elinden hesap makinasını düşürmeyen hayatı rakam ve makam zannedenlere karşı kamu işçilerinin uzun süredir beklediği toplu iş sözleşmesi sürecine destek vermesidir. Bizler, alın terinin karşılığını gecikmeden almak isteyen, devletine ve milletine bağlı çalışanlarız. Bu süreçte Sayın Cumhurbaşkanımızın her zaman olduğu gibi yine çalışanların yanında olacağına yürekten inanıyor, çözüm için katkı ve desteğini bekliyoruz.” diye konuştu.