Günümüz dijital çağı çocuklar için sayısız fırsat ve eğlence sunarken aynı zamanda yeni zorluklar da yaratmaktadır.
Özellikle video oyunlarının çekiciliği çocukları hızla içine çeken ve bazen kontrol edilmesi güç bir bağımlılık haline dönüşebilen bir olgudur.
Oyun bağımlılığı bir çocuğun video oyunlarına aşırı zaman ve enerji harcaması bu faaliyetler dışında kalan günlük sorumluluklarını ihmal etmesi ve oyun oynayamadığında ciddi stres ve kaygı yaşaması olarak tanımlanabilir.
Bu bağımlılık diğer bağımlılıklara benzer şekilde çocuğun sosyal, akademik ve aile yaşantısını olumsuz etkileyebilir.
Çocuklarda oyun bağımlılığı birçok psikolojik problemi tetikleyebilir.
Öncelikle aşırı oyun oynama çocuğun gerçek dünyadan kopmasına ve sosyal izolasyon yaşamasına neden olabilir.
Bu durum arkadaşlık ilişkilerinin zayıflamasına, yalnızlık hissine ve depresyon riskine yol açabilir.
Ayrıca sürekli olarak sanal ödüller ve başarılar peşinde koşan çocuklar gerçek hayatta başarısızlıklarla başa çıkma becerilerini geliştirmekte zorlanabilirler.
Bağımlılığın diğer bir psikolojik etkisi ise dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) semptomlarının artışıdır.
Sürekli olarak hızlı ve yoğun uyarılara maruz kalan beyin daha yavaş ve rutin faaliyetlere uyum sağlamakta zorlanabilir.
Bu da çocukların okulda veya günlük hayatta dikkatlerini toplamakta zorlanmalarına yol açabilir.
Oyun bağımlılığına karşı çocukları korumanın en etkili yolu ailelerin ve eğitimcilerin bilinçli ve aktif bir rol oynamasıdır.
Çocuklara dijital dünyanın dışında sağlıklı sosyal ilişkiler kurabilecekleri, fiziksel aktivitelerde bulunabilecekleri ve yaratıcı etkinliklere katılabilecekleri alternatifler sunulmalıdır.
Ayrıca çocukların oyun oynama süreleri sınırlandırılmalı ve bu sınırlar tutarlı bir şekilde uygulanmalıdır.
Çocuklarda oyun bağımlılığı hafife alınmaması gereken ciddi bir sorundur.
Psikolojik açıdan bakıldığında bu bağımlılığın çocukların duygusal ve sosyal gelişimlerine olumsuz etkilerde bulunabileceği görülmektedir.
Bu nedenle aileler, eğitimciler ve toplumun diğer paydaşları çocukların dijital dünyanın tuzağına düşmemesi için gerekli önlemleri almalı ve bu konuda bilinçlenmelidir.
Oyun oynamak doğru sınırlar ve rehberlik ile sağlıklı bir eğlence aracı olarak kullanılabilir; aksi halde, psikolojik sağlık üzerinde yıkıcı etkiler yaratabilir.