BİRİSİNE ADI İLE HİTAP ETMENİN ÖNEMİ.

Alışveriş merkezlerinin  birinde yemek yemek için restorana gittim.Gelen garsona ne yiyeceğimi söyledim.Garson siparişimi not alırken,çok susadığım için, göğsünün üstündeki yaka kartına bakıp, adı ile kendisinden “acil soğuk bir su” rica ettim.Garson hayretle yüzüme bakıp gülümsedi.Kendini nereden tanıdığımı düşünerek mutfağa yöneldi.

Daha sonra güleryüzü ve nezaketi ile yemek boyunca gözü hep üstümdeydi.Garson,yoğun çalışma temposundan dolayı adını nasıl bildiğimi düşünüp dururken,yakasına asılı duran kartta adını bile unutmuştu.

İnsanlar adlarının hatırlanmasından yada adlarıyla hitap edilmekten “kendilerine değer verdiğinizi düşündükleri için” çok hoşlanırlar. Bu yüzden mümkün olduğunca kişilerin adını doğru telaffuz etmek ve doğru yazmak sizin için artı puan oluyor.

Eğer sürekli görüştüğünüz yada bir arkadaşınız tarafından tanıştırıldığınız  kişinin adını hatalı telaffuz ettiğinizde veya yazdığınızda, karşınızdaki kişi, kendisinin “önemsiz birisi olduğunu” düşünecektir.

Eşimizi ve çocuklarımızı acaba ne kadar adları ile çağırıyoruz yada tanıştırırken adlarını söyleyerek tanıştırıyoruz?

Bir baba bana üç kızını tanıştırırken, çocuklarının ismini söylemeden şu sözleri sarf etmişti;

“Bu hiç yemek yemeyen, bu sürekli ağlayan ve bu da hiçbir zaman annesini takmayan”diye tanıtmıştı. Ne kötü değil mi? Ailesinden sanki bir eşyadan bahseder gibi. 

Çok iyi tanımadığınız kişilerle konuşurken, adının önüne sürekli gerekli sıfatları koymayı unutmamak gerekir. Bu küçük sıfatlar insanın kendisini önemli hissetmesinde inanılmaz yardımcı olur. ( bay, beyefendi, küçük hanım, hanımefendi, küçük bey,vs)

Acaba eşimize ve çocuklarımıza;

“Biricik oğlum yada canım oğlum Murat/güzel kızım Hatice / Biricik eşim Emel/ Biricik eşim Alp, şeklinde hoş sıfatlar eklense daha yakınlaştırıcı ve kaynaştırıcı olur diye düşünüyorum.

Tabi bunun dışında bu hitap şeklini istemeyen bir başka grup daha vardır.Onlarında şu serzenişini duyar gibiyim.

“Sevdiklerimin adları ile hitap etmesi soğuk gelir,yadırgarım.Üstüne üstlük kızarım.Adı ile çağırınca sevdiğim insanın samimiyeti/sıcaklığı kayboluyor sanki, Hem o hem ben nötr oluyoruz.Ne kadar birbirimizi sevdiğimizi,tanıyıp bildiğimizi sürekli birbirimize hatırlatma derdindeyim bir nevi.O yüzden etrafımdakiler hep canım,hayatım,bebeğim,tatlım,canikomdur”.

Karar sizin.

"Unutmayın ki, bir kişinin adı, o kişi için dünyanın herhangi bir dilindeki en tatlı ve önemli sestir."

Sizlerde sıkça bu durumu yaşamışsınızdır.Kimi mağazalarda kasiyerler, kredi kartınızı aldıktan sonra size adınızla hitap eder; işte tam da bu yüzden "Sizi kişisel olarak önemsiyoruz" vurgusunu yapmak için “adınızla hitap etmek" iyi bir reklam aracı olarak kullanırlar.

Rivayete göre; Kartacalı Komutan HANNİBAL, ordusundaki bütün askerlerin adlarını tek-tek bilirmiş. Eğer böyleyse,bu nedenle HANNİBAL, askerleriyle arasındaki iletişim bağını güçlü kılmış ve dolayısıyla da onları istediği gibi yönetmiştir.