Eh vatandaşın gözü aydın 2024 yılı için geçerli olacak asgari ücret  ala-yı vâlâ ile açıklandı tamı tamına 17 bin 2 lira oldu…

Birde açıklamalara göre bu asgari ücret 2024 yılının tamamında geçerli olacakmış…

17 bin lirayı geçin, çok önemli değil amma ve lakin o 2 lira var ya o 2 lira işte o çok önemli!

O 2 lira sayesinde hükümet biz bu asgari ücreti işkembe-i kübradan sallamadık, oturduğumuz yerden uydurmadık, çok çalıştık, ince eledik sık dokuduk, kuyumcu terazisi ile bulduk algısı oluşturmak için o 2 lira çok önemlidir yoksa düz 17 bin der geçerlerdi değil mi?

Sarımsı sincap sarısı sendika Türk-İş’in başındaki zat-ı muhterem açlık sınırı kırmızı çizgimizdir diye pazarlık masasına oturunca zaten daha fazla ne beklenebilirdi ki?

Oysa enflasyon belli, duracağı da yok ücretler genel seviyesi ve iktidarın emek karşıtı, sermaye yandaşı politikaları da ortada!

Bu noktada her şey bu kadar aleni ortadayken sendikalar pazarlık masasının kurulduğu ilk gün genel grev ilan etmeli, emekten ve direnişten gelen güçlerini açıkça ortaya koymalı ve pazarlık masasına:

1-    Yoksulluk sınırı kırmızı çizgimizdir iddiasını

2-    Yoksulluk sınırı üzerindeki asgari ücreti enflasyona karşı koruyacak bir ücret endekslemesi veya Eşel mobil sistemi talebini koymalıydı

Sonrasını patronlar ve kendisi de bir işveren olan devlet düşünsün?

Vatan millet Sakarya nutukları atan, durmadan milliyetçilik taslayan iktidar iş Türk Milleti’nin hakkına hukukuna, emeğine gelince bunu neden Alman, İngiliz, Fransız, İtalyan, Japon ya da Amerikalı bir işçinin altında değer biçiyor?

Bir Türk’ün emeği neden bir Alman, Fransız, Japon ya da İngiliz’in emeğinden daha değersiz olsun?

Bakınız Türkiye’nin ana sorunu devletten beslenmeye ve rant yemeye alışmış, ucuz emek sömürüsü ile para kazanma kolaycılığına kaçan niteliksiz patron sorunudur.

Şimdi birileri ama işverenler batar, batarsa birçok kişi işsiz kalır, işsizlik de artar diyecek.

Bakın bu söylem sizi kandırmak, ikna etmek için uydurulmuş, emeğinizi patronlara beleşe peşkeş çekmek için ortaya atılan koskocaman bir yalandır!

Dünya artık bir küresel serbest Pazar, hemen hemen her türlü emtianın fiyatı dünyanın her yerinde aynı hale gelmiş bulunuyor.

Demirin, çimentonun, buğdayın, petrolün ve birçok başka emtianın fiyatı dünyanın her yerinde aynıyken emeğin fiyatı neden farklı olsun?

Bir Amerikan, Japon, Fransız, Alman, İngiliz ya da İtalyan patron onca yüksek işçiliğe rağmen iş yapıp para kazanabiliyorken burada üç kuruş maaş anca olur fazlası olursa ben para kazanamam, ayakta duramam demek aslında bir yetersizlik ve beceriksizlik itirafı değil midir?

Haa bundan sonra olacağı ne mi?

Bakın olacağı şudur:

Bu 17 bin 2 liralık asgari ücret Ocak 2024 itibariyle geçerli olacak ve çalışanların eline de ancak şubat başında geçecek.

Türk-İş tarafından hesaplanan açlık sınırı kasım ayında 14.025 lira ve Birleşik Kamu-İş tarafından ölçülen açlık sınırı ise aralık ayı itibariyle 16 bin 483 lira oldu.

Bu veriler 17 bin liralık asgari ücretin daha ele geçeceği ilk aydan itibaren açlık sınırının altında kalacağının çok açık bir göstergesidir.

İşverenlerden yana tavır koyarak emekçileri açlık sınırının altında yaşamaya mahkûm eden iktidarın gerçekten de utanç duyması gerekmektedir.

Sonra enflasyon hızla artmaya devam edecek ve sokaktan gelen baskılara dayanamayacak iktidar yılın ikinci yarısı için yeni bir asgari ücret belirlemek zorunda kalacaktır.