GONCAGÜL KONAŞ

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Ağustos ayı kira artış oranlarının sahadaki gerçeklerle örtüşmediğini belirten Tüm Emlak Danışanları Birliği (TEDB) Başkanı Hakan Akçam, özellikle büyükşehirlerdeki reel artışların TÜFE’nin çok üzerinde olduğunu söyledi.

Ankara, İstanbul ve İzmir gibi kentlerde yüzde 70 ila 100 arasında artışların yaşandığını vurgulayan Akçam, mevcut sistemin hem ev sahipleri hem de kiracılar için sürdürülemez hale geldiğini kaydetti. Akçam, Sonsöz’e yaptığı değerlendirmede, TÜFE oranına dayalı kira artış sisteminin günümüz şartlarında yeterli olmadığını vurguladı. "TÜFE’ye endeksli kira artış sistemi artık piyasanın gerçeklerini tam anlamıyla karşılayamıyor." diyen Akçam, bölgesel rayiç bedellere dayalı dinamik bir sistemin hayata geçirilmesi gerektiğini ifade etti.

TÜİK’İN VERİSİ BU DALGALANMAYI TAM ANLAMIYLA YANSITMIYOR

Tüm Emlak Danışanları Birliği (TEDB) Başkanı Hakan Akçam, TÜİK’in Ağustos ayı kira artış oranının piyasada yeterince karşılık bulmadığını belirterek, “Ağustos ayında TÜİK’in açıkladığı kira artış oranı, özellikle uzun süreli kiracılık ilişkilerinde bir referans noktası oluşturdu. Ancak sahada karşılaştığımız tablo, reel kira artışlarının bu orandan oldukça farklılaştığını gösteriyor.” dedi.

Akçam, bazı bölgelerde yüzde 60-70’lere varan artışlar yaşandığını vurgulayarak, “TÜİK’in verisi bu dalgalanmayı tam anlamıyla yansıtmıyor. Bu ayrışma da piyasa oyuncularının resmi veriye güvenini zedeleyebiliyor.” ifadelerini kullandı.

Verilerin açıklanmasının tek başına yeterli olmadığını belirten Akçam, “Sadece verileri açıklamak yetmez, bu verinin sokaktaki karşılığını da takip etmek gerekir. Özellikle büyükşehirlerde fiyatlar yalnızca ekonomik parametrelere göre değil, psikolojik ve bölgesel dinamiklere göre de şekilleniyor.” dedi.

“TÜFE’YE ENDEKSLİ SİSTEM PİYASAYI KARŞILAMIYOR”

Kira artışlarının TÜFE’ye göre belirlenmesi sisteminin artık yeterli olmadığını belirten Akçam, “TÜFE’ye endeksli kira artış sistemi artık piyasanın gerçeklerini tam anlamıyla karşılayamıyor.” diye konuştu.

Alternatif modellerin değerlendirilebileceğini ifade eden Akçam, “Bölgesel rayiç bedel sistemine dayalı dinamik kira düzenlemeleri gündeme gelebilir. Her ilin, hatta her mahallenin kendi ekonomik gerçeklerine göre kira artış sınırları belirlenebilir.” dedi.

Gelir endeksli kira sistemi ve sabit süreli sözleşmelere sabit artış oranı getirilmesi gibi önerileri de sıralayan Akçam, “Bu sayede kiracı ve ev sahibi belirsizlikten uzak, öngörülebilir bir ilişki kurar. Hükümetin üzerinde çalıştığı elektronik kira beyan sistemi sayesinde piyasa şeffaflaşır ve bu modellerin uygulanabilirliği artar.” ifadelerini kullandı.

“ANKARA’DA ARTIŞ YÜZDE 70’E, İSTANBUL’DA YÜZDE 100’E ÇIKIYOR”

TÜİK’in açıkladığı oranların büyükşehirlerdeki reel kira artışlarıyla örtüşmediğini vurgulayan Akçam, “Özellikle büyükşehirlerde kira artışları TÜFE’nin çok üzerinde seyrediyor. Bunun temel nedeni arz-talep dengesinin bozulması.” dedi.

“Ankara’da merkezi bölgelerde reel kira artışları zaman zaman yüzde 70’i bulabiliyor; İstanbul’da bu oran bazı semtlerde yüzde 100’ün üzerine çıkıyor.” diyen Akçam, Beşiktaş, Kadıköy, Şişli gibi ilçelerde fiyatların TÜFE’nin neredeyse iki katı olduğunu belirtti.

İzmir’de de benzer bir tablo olduğunu söyleyen Akçam, “Karşıyaka, Bornova gibi üniversite ve iş gücü yoğun semtlerde de ciddi artışlar gözleniyor. Artan iç göç, öğrenci hareketliliği ve yabancı yatırım talebi fiyatları yukarı çekiyor.” şeklinde konuştu

“KİRACILAR PAZARLIK YAPMAK ZORUNDA KALIYOR”

TÜFE oranına göre yapılan artışların büyükşehirlerdeki maliyet baskısını hafiflettiğini ancak yetersiz kaldığını dile getiren Akçam, “Kiracılar pazarlık yapmaya mecbur kalıyor. Bu sistemin kiracıyı koruma işlevi sınırlı ama var olan yasal çerçeve açısından yine de bir denge unsuru.” ifadelerine yer verdi.

“ENFLASYONU DA TETİKLİYOR, ÖĞRENCİLER BARINMA SORUNU YAŞIYOR”

Kira artışlarının kontrol altına alınmaması durumunda enflasyonun daha da artacağını vurgulayan Akçam, “Konut harcamaları hane bütçesinin en büyük kalemi haline geldi.” dedi.

Özellikle öğrencilerin ciddi barınma sorunu yaşadığını ifade eden Akçam, “Üniversite sezonunun başlamasıyla birlikte, öğrenciler için konaklama konusu adeta bir mücadeleye dönüşüyor. Öğrenciler apart fiyatlarına erişemiyor, yurt kapasitesi yetersiz kalıyor ve ailelerin maddi yükü daha da ağırlaşıyor.” ifadelerini kullandı.

Petrol Ofisi Sosyal Lig büyük ödüllerini sahipleriyle buluşturdu
Petrol Ofisi Sosyal Lig büyük ödüllerini sahipleriyle buluşturdu
İçeriği Görüntüle

Yerel yönetimlerin bu konuda daha fazla sorumluluk alması gerektiğini belirten Akçam, “Boş kamu binalarının öğrenci yurtlarına dönüştürülmesi, kampüs çevresinde kiralık arzın artırılması ve üniversitelerle koordineli çözümler geliştirilmesi gerekiyor.” dedi.

“SAHA, TÜFE ORANINI TANIMIYOR”

Resmi artış oranlarının pazarlıkta yalnızca bir referans oluşturduğunu kaydeden Akçam, “Ev sahipleri TÜFE oranından memnun değil, kiracılar ise daha yüksek talep karşısında pazarlık gücünü yitiriyor.” İfadeleriyle, Devletin getirdiği yüzde 25’lik kira artış sınırını önemli bulduklarını belirten Akçam, “Bu hem piyasa dengesini kurdu hem de sosyal adaleti sağladı. Ancak bu tür düzenlemelerin sürdürülebilir olması için tarafların bilinçlendirilmesi şart.” ifadelerini kullandı.

“ARZ SABİT KALDI, TALEP PATLADI”

Kiralık konut bulmanın giderek zorlaştığını ifade eden Akçam, “Son dönemde talep patladı ama arz sabit kaldı. Üniversite açılışları, şehir içi göç ve yabancı yatırımcı ilgisi kiralık konut sayısını iyice düşürdü.” diyen Akçam, Konut üretiminin finansal zorluklar nedeniyle yavaşladığını belirterek, “Kentsel dönüşümle kiralık stok artırma hedefleri önemli ama etkisi kısa vadede değil, orta vadede görülebilecek.” diye konuştu.

“MEVCUT SİSTEM HUKUKİ AMA YETERSİZ”

TÜFE’ye endeksli kira artış sisteminin hukuken çerçevesi net olsa da, uygulamada yetersiz kaldığını belirten Akçam, “Kiracılar TÜFE oranını koruma kalkanı olarak görse de bazı ev sahipleri bu sınıra uymuyor.” dedi.

Adalet Bakanlığı’nın kira uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculuk sistemine geçmesini olumlu bulan Akçam, “Bu reform oldukça yerinde oldu. Hem süreci hızlandırıyor hem taraflar arasında çözüm üretiyor.” ifadelerini kullandı.

Muhabir: Haber Merkezi