“Yalnızlık veya yalnız kalma, bir insanın boşluk duygusuyla karışık kendini dünyadan kopmuş hissetme duygusudur. Yalnızlık, arkadaş eksikliğinden veya başkalarıyla birlikte olma arzusundan daha da öteye giden bir duygudur”
“Yalnızlık veya yalnız kalma, bir insanın boşluk duygusuyla karışık kendini dünyadan kopmuş hissetme duygusudur. Yalnızlık, arkadaş eksikliğinden veya başkalarıyla birlikte olma arzusundan daha da öteye giden bir duygudur”
Yalnız kalmak veya yalnız yaşamak isteğinin altında çok farklı etkenler bulunmaktadır. İnsan sosyal bir varlıktır. İnsan bireydir, insanlar bir topluluğu oluşturur. Birlikte yaşamak insana has bir özellik olmasına rağmen neden insan yalnız yaşamak isteği duyar? neden böyle bir şeye başvurur?
Günümüzde insan ilişkileri öylesine sevimsiz oldu ki herkes birbirinden kaçar oldu. (Tabii ki genellemek doğru değil ama büyük çoğunluk bu kanıda.) Kentleşmenin getirdiği kalabalıklardan kaçmanın yanında, eşler arasında da birbirinden kaçmak gereği her gün daha çok su yüzüne çıkıyor.
Bireylerin karşısındakine saygısının olmaması, ikili ilişkilerde egoların tavan yapması, her yardımlaşmanın karşılığı ya misli ya da maddi beklentilerin oluşması maalesef insan ilişkilerini dejenere etti.
İnsanların çevresindeki insanlarda vefasızlıklar, manevi anlamda karşılık bulamaması da yalnız yaşamaya iten nedenlerden bir tanesi. Öyle olmasaydı insanlar neden yalnız yaşamayı istesinler ki.
Yalnızlığın bir başarı olduğu doğrudur. Tek başına yaşamın üstesinden gelmek elbette zordur ancak, bu gönüllü tercih edilecek ya da övünülecek bir durum değildir. Belki de katlanılabilir olmasını çevredeki kalabalıklardan, olumsuzluklardan yorulmuş olmak kolaylaştırıyordur.
“Yalnızlık Allah’a mahsustur” sözü halk arasında boşuna yer bulmamıştır. Birbirini anlayan ve seven insanların birlikteliklerinin çoğalması dileğimle.
Bu hafta konuğum, Ozan Naciye Çokbilir.
Çokbilir, 1967 Yılında Gaziantep’in Yavuzeli ilçesine bağlı Kuzuyatağı (Miseyri) Köyü’nde doğdu. 6 aylıkken, 1968’de ailesiyle Halilbaş Köyü’ne taşındı. Altı yaşında babasını kanser nedeniyle kaybeden ÇOKBİLİR, az nüfuslu bir köyde sekiz kardeşiyle ve annesiyle hayat mücadelesi verirken, bir yıl sonra yine kanserden ailenin en küçüğü olan kardeşi Elif’i de kaybettiler.
Köyünde okul, elektrik, su olmamasından dolayı ilkokulu okumaya başka bir köye teyzesinin yanına gitti. Dördüncü sınıfa kadar burada okudu fakat beşinci sınıfı okumadan öğrenimini istemeden de olsa bırakmak zorunda kaldı. İlkokul diplomasını yıllar sonra girdiği sınavla dışarıdan aldı. 19 yaşında evlenip Gaziantep’e yerleşti. Hep hayalini kurduğu konservatuvar bölümünü okumak arzusu da sona ermiş oldu.
1993 yılında Antalya’ya taşındı. Bir yandan otellerde işçilik yaparken, bir yandan da hayallerini gerçekleştirmek için büyük bir arayışa girdi.
Antalya Barosu Türk Halk Müziği Korosu’na girdi ve on beş yıl Antalya Barosu Türk Halk Müziği Korosu’nda solist ve korist olarak görev aldı.
Değişik radyo, televizyon, programlarına katıldı, festivaller ve kültür derneğinin konserlerinde yer aldı.
En büyük hayali kendine ait bir albüm yapmaktı. 2016 yılında Kendi yöresinin Barak ve Çepni Türkülerinden oluşan “Barak ve Çepni türküleri” adında bir albüm yaptı. Albümdeki türkülerin bazılarının en üç yüz yıllık olduğu kaynaklarca söyleniyor.
Bu albümden “Ezo Gelin”, “Kilimi Çebiş Kılından”, “Lo Lavo Bayram Türküsü” eserlerine klip çekti. “Ezo Gelin” Klibini Ezo Gelin’in doğduğu ve şu anda anıt mezarının olduğu Gaziantep Barak bölgesinde çekti. 2014’te öyküsünü kendisinin yazdığı, kendi ailesinin yaşadığı bir hikâye olan, yönetmenliğini oğlu Cevahir Çokbilir’in yaptığı “Nar Zamanı” ve 2018’de de Nar Zamanı’nın devam filmi “Kar Zamanı” adlı iki filmde başrol oyunculuğunu da üstlendi ve bu iki film yurt içi ve yurt dışı festivallerde on yedi ödüle layık görüldü. 2019’da sözleri Maraşlı Derviş Rıza Ağcadağ’a ait müziği kendisine ait “Gel Meyil Bağlama Dünya Malına” adlı deyişi sanatçı Oğuz Aksaç ile düet yaptı. Klibi oğlu Cevahir Çokbilir tarafından çekildi. 2020’de söz ve müziği kendisine ait olan halay türküsü “Yâr Boncuklu”da oğlu Cevahir Çokbilir ile düet yaptı, klip yönetmenliğini ise yine oğlu Cevahir Çokbilir ve yönetmen Serdal Altun birlikte gerçekleştirdi. Kibar Feyzo’dan esinlenerek çekilen klip sosyal medyada büyük ilgi gördü, 2 kadın arkadaşıyla birlikte kurdukları fasıl grubuyla 2004 yılından beri Antalya’da çeşitli otellerde sahne almaktadırlar. Çocukluğundan beri serbest şiir ve türkü sözleri de yazan Naciye Çokbilir, müzik çalışmalarına devam etmektedir.
Çokbilir’in bir oğlu var, Ankara Üniversitesi Radyo, Televizyon ve Sinema bölümü mezunu.
GELSENE
Bugün dostum gene düştü gönlüme
Belki merhem olur onmaz yareme
Güldürür yüzümü gelir haneme
Neredesin dostum nerde gelsene
Dibi görünmeyen sularda yüzme
Dünya malı için dostunu üzme
Haksız durur iken haklıyı ezme
Neredesin dostum nerde gelsene
Her an sordum seni gelip geçenden
Dağlardan yollardan köyden şehirden
Hiç yolun ayırma irfan bilenden
Neredesin dostum nerde gelsene
Nifak sokanların sözüne uyma
Kapat kulağını cahili duyma
Azmedersen her şey girer yoluna
Neredesin dostum nerde gelsene
Naciye Çokbilir
10.6.2018