Ne kadar kolay söylemesi, duyması ve yineleninceye kadar unutulması.Trafik canavarı bir can daha aldı. Trafik kuralları...

Ne kadar kolay söylemesi, duyması ve yineleninceye kadar unutulması.

Trafik canavarı bir can daha aldı. Trafik kuralları da kurallara uymak da büyük oranda, ülkelerin gelişmişlik düzeylerine ve kuralları içselleştirmelerine bağlı olarak kendini gösteriyor. Trafik kazalarında araç kullanan kişi ya da yaya suçludur diye kesip atmak kolaycılık olur. Gelişmiş toplumlarda yaya araç sürücüsünün hatasını, araç sürücüsü de yayanın hatasını en aza indirmek (Hoş görmek, kaldırmak, katlanmak, tahammül etmek veya gidermek) etmek için çaba gösteriyor.

Ülkemizde maalesef çoğu konuda olduğu gibi bu tür kazaların yaşandığı durumlarda da bireysel değer yargılarımızı kullanmakta biraz aceleci hatta “kes at” mantığıyla kullanıyoruz. Oysa hepimizin sürücü, aynı zamanda da yayayız.

Yazılarımızda ve söyleşilerimizde zaman zaman düşüncemizi aktarmakta güçlük çektiğimizde ata sözlerine başvururuz. “Ateş düştüğü yeri yakar”, “Ele değen saman çuvalına değer” gibi sözler yukarıdaki düşünceyi destekleyen aynı zamanda aceleciliğimizi “düşünmeden söyleme” tavrımızı da onaylayan sözlerdir. “Sürücünün suçu yokmuş, yaya geçidi olmayan yerden karşıya geçiyormuş” kurallara göre elbette doğru ama bu kadar mı kesin, kati sonuç? Suçlu bulundu, karşıya geçen suçlu!.. Ya araç kullananın sorumluluğu yok mu? Varsayalım ki karşıdan karşıya geçen kişi görme engelli, çocuk ya da akli melekesi yerinde değilse… Sorumluluklarımızı bilmek ve gereği gibi davranmak hepimizin görevi olmalı. Yani “İğneyi kendimize, çuvaldızı başkasına batırmalıyız”

Pazar günü çok yakınım ağabeyim Haydar Ulusoy’u kaybettik. Haydar Ulusoy; 1969 yılında Hava Harp Okulu’nu başarıyla bitirdi. Bir taraftan subaylık görevini yaparken 1970’li yıllarda da İstanbul Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. Emekli olduktan sonra, Serbest Avukatlık yapıyordu.

Yaşamının her alanında seçkin çalışmalara ve başarılara imza atmıştı. Ne var ki “TRAFİK CANAVARI” onuda aramızdan çekti aldı.

Burada kastım asla karşı tarafı suçlamak, canavar yerine koymak değildir, “Adaletin Kestiği Parmak Acımaz” ama ya giden CAN GİTTİ…

Elbette bu yaşandı bitti. Beraberinde bir can daha gitti. Bizler ne dersek diyelim, bu tür kazalar, dikkatsizlikle dün de vardı yarın da olacak. Biraz sabır, biraz dikkat, biraz hoşgörü belki de bir canı kurtaracak.

Davranış ve düşünce olarak, çevremizde bazı insanlara bazı şeyleri yakıştıramayız. Haydar ağabeyim de karşıdan karşıya kuralsız geçecek ne akla ne de davranışa sahipti. Detayını bilmemekle birlikte, yakışmadı diyorum. Evet ÖLÜM YAKIŞMADI AĞABEYİM…

SAVRULMAK!

Ölüm diyoruz

Kurşun tarlasında değil

Kuşun kanadında vurulmaya

Kurak bir aralık akşamüstünde

Ansızın

Yaşamdan kopup savrulmaya

İçimizde bir sızı

Kanar inceden ince

Sana dair çok şey yitirir mi anlamını

Sen buralardan gidince

Ah

Bir kuş çırpınır yıldızsız gecede

Geceyi yırtar siren sesi

Yakar yüreğimizi kor ateş olup

Dost sesi, yâr sesi, kardeş sesi

hd