Şair, Ezgi Nurhak ile; sosyal medya üzerinden uzun süredir tanışıyoruz sanırım. Ubuntu
etkinliklerindeki paylaşımlarından sonra, ortak dostumuz Gazeteci, yazar, Ubuntu
yayınlarının kurucusu Faruk Demirel aracılığıyla, sosyal medyada görüşmelerimiz şiir
paylaşımları nedeniyle sıklaştı.


Bazı dostluklar olağandan daha hızlı gelişiyor. Bunun nedeni gerek insanlar arasındaki
düşünce yapısı gerekse dünyaya aynı pencereden bakmanın verdiği dayanışma ve dostluk
duygusu olduğu düşüncesindeyim.
Şair Ezgi Nurhak; dünyada olup biten olumsuzluklara duyarlılığı nedeniyle “Ezgi’n”,
olumsuzluklar karşısındaki duygu ve düşüncesini şiirlerine yansıttığından dolayı da “Nurhak”
dağı kadar yüce olduğu izlenimini bıraktı bende. Okuduğum iki kitabında da isminin
özelliklerini şiirlerine yansıtmış.
Bir şiirinde; Prangalara vurdular/Suruç’ta tuzak kurdular/Bizi seyredip durdular/Mazlumun
feryat sesiyim. Öncü Deniz İbo Mahir/Barış güvercini Tahir/Ezgi Hrant’la vesayir/Mazlumun
feryat sesiyim. Diyor. Gerek şiir gerek duyarlılık olarak bana hak veriyor sanırım.
BAHARI DALINDAN ÖPTÜM/280 sayfa yıl 2022, (Serbest vezin ile yazılı) TARİHE
SORUN BENİ/256 sayfa yıl 2022. (Hece vezin ile yazılı) İki kitabının sayfalarında da
toplumun, doğanın, ezilen insanın, hayvanın kısacası her türlü canlı cansız varlığın söyleyen
dili, yazan kalemi olmuş.
Alevi Bektaşi öğretisi ile yetişen bir insanın o kültürden etkilenmemesi mümkün değil.
Şairimizin yüzü, ilerici, aydınlık, çağdaş (Diyalektik) bir dünyaya dönük olsa da şiirlerinde
Alevi, Bektaşi kültürünün dünden bugüne getirdiği değerlere de (Metafizik) yer vermiş.
Bir şiirinde; Sohbeti gönlümüz eyledi sarhoş/Gül yüzlü Pir’imin halleri nasıl? /Bir ulu
çınardır gölgesi bir hoş/Maviye uzanan dalları nasıl?... Bir uçtan bir uca dünya gezene/Bu
sırrın içinde sırrı sezene/Telli kuran okur elde tezene/Sazının göğsünde telleri nasıl? Dizelerini
okuduğunuzda, geçmişten günümüze ozanlık geleneğini taşıyan ozanlarımıza yoldaş bir ruh
ve söylemi görebiliyoruz.


Ezgin Nurhak, 1972 yılında Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesine bağlı Aliçiçek köyünde
doğdu. 1980 darbesinden sonra eğitimine devam edemedi ancak 3 yıl dikiş nakış eğitimi aldı.
Çocukluk ve gençlik yılları Elbistan, Adana ve Mersin’de geçti. 1995 yılında evlenen Ezgi
Nurhak iki çocuk annesidir. 1988 yılından bu yana yaşamını Almanya’da sürdürmektedir.
Sürekli okuyan ozanın şiir, spor ve gezi vazgeçilmezidir. Ezgi Nurhak’ın bazı şiirleri
sanatçılar tarafından bestelenip seslendirilmiştir.
Şair Nurhak’ın yeni bir kitap hazırlığı içinde olduğunu sizlere müjdelerken, okuyanı çok
yolu açık olsun dileğinde bulunarak, bir şiiriyle yazıma son vermek istiyorum.


ŞERBETİ DİLDE SÜZMEK


Okudum kitabın her sayfasını
Kendimi deryada yüzerken buldum
Kaldırdı gönlümden sisle pusunu
Dilinden şerbeti süzerken gördüm
Bilenin açıktır gönül gözleri
Söner mi bu aşkın yanan közleri
İnci gibi tane tane sözleri
Gönülden gönüle dizerken gördüm

Bülbülün hasreti güle var dedi
Azık olup bilmek cana kâr dedi
Yaşamda her zaman umut var dedi
Bilmeyen dudağın büzerken gördüm
Ezgi çiğ değmesin bağda laleme
Can ömrünü verdi kâğıt kaleme
Kelamı ışıkken bütün âleme
Cahil bilmez onu üzerken gördüm