Erdoğan, TÜRGEV (Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı) ve Ensar Vakfı’nın ABD’de ve İngiltere’de birlikte kurdukları TÜRKEN Vakfı’nın temsilcilerini, New York’ta yeni açılan Türkevi binasında kabul etti.

Erdoğan, TÜRGEV (Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı) ve Ensar Vakfı’nın ABD’de ve İngiltere’de birlikte kurdukları TÜRKEN Vakfı’nın temsilcilerini, New York’ta yeni açılan Türkevi binasında kabul etti.

Erdoğan, kendisini ziyarete gelen gençlere “Türkiye Cumhurbaşkanı olarak her fırsatta gençlerimize şu hususları hatırlatıyorum. Sizler asla sıradan bir ülkenin, sıradan bir milletin evlatları değilsiniz. Hepiniz de tarihiyle, birikimiyle, vicdanıyla, değerleriyle, mağdur ve mazlumlara sahip çıkmasıyla maruf necip bir milletin evlatlarısınız. Atanız; Sultan Alparslan’dır, Fatih’tir, Yavuz’dur, Sinan’dır, Barbaros’tur, Hayme Ana’dır, Nene Hatun’dur. Siz, Çanakkale’de, İstiklal Harbi’nde, daha nice büyük mücadelelerde destan yazan kahramanların mirasçılarısınız. Bugün de vatanı, bayrağı, ezanı ve istikbali söz konusu olduğunda, ölümü öldüren cesur bir milletin çocuklarısınız. 15 Temmuz gecesi bu millet çıplak elleriyle tankları durdurarak, silahları susturarak tüm dünyaya demokrasi ve özgürlük dersi vermiştir” demiş.

Bu konuşmada Osmanlı Sultanlarını anarken bu ülkeyi ve demokrasiyi kuran, Türk milletini bir vatana, vatandaşlık ve milli egemenlik haklarına kavuşturan Mustafa Kemal Atatürk’ün adını bile anmaması gerçekten de son derecede tuhaf ve esef verici bir durumdur.

Malum İslamcı kesim ve bu kesimden gelen ya da bu kesim tarafından desteklenen politikacılar Atatürk’ü sevmez, hatta nefret eder ama Osmanlı sultanlarına hayrandırlar. Bir insan bir sultana neden hayran olur bunu anlamak gerçekten de pek mümkün değildir. Bir kere bu sultanlar atamız değil! Onlar bir hanedanın mensupları ve sadece o hanedana mensup olanların atalarıdır.

Peki, Mustafa Kemal atamız mı ya da İslamcıların iddia ettiği gibi hiç böyle bir ima ya da iddiada bulunmuş mu?

Bu sorunun cevabına gelince: Mustafa Kemal hiçbir konuşmasında ben Türklerin atasıyım falan dememiş, hatta böyle bir şeyi ima dahi etmemiş, böyle bir iddiada asla bulunmamıştır. Mustafa Kemal’in aldığı Atatürk soyadı “ben Türklerin atasıyım” manasında değildir, “atası Türk olan” manasındadır!

En nihayetinde Türk bir milletin adıdır ve hem bizlerin hem de Atatürk’ün ataları Türklerdir. Mustafa Kemal bulduğu her fırsatta, her zaman Türk olmakla övündüğünü, milletinde Türk olmak ve Türk olan ataları övünmesi gerektiğini söylemiştir.

“Benim hayatta yegâne fahrim, servetim Türklükten başka bir şey değildir.”, “Bu memleket tarihte Türktü, halde Türktür ve ebediyen Türk olarak yaşayacaktır”, “Türk milleti büyük bir arslandır. Biz hepimiz onun tüyleri arasına sıkışmış ve sığınmış göz ile görülmez küçük varlıklarız. O arslanın büyük hareketleri ve hamleleri ise inkılâp hareketleri ve hamleleridir. Bu arslanı tahrik edebilmek… İşte bizim için iftihar edebilecek rol budur.”, “Bu dünyadan göçerek Türk milletine veda edeceklerinin çocuklarına kendinden sonra yaşayacaklara, son sözü bu olmalıdır: “Benim Türk milletine, Türk cemiyetine, Türklüğün istikbaline ait ödevlerim bitmemişti, siz onları tamamlayacaksınız. Siz de sizden sonrakilere benim sözümü tekrar ediniz.”. Bunlar Mustafa Kemal Atatürk’ün sözleri salt bu sözler bile Atatürk’ün Türk kavramına nasıl yaklaştığının açık bir göstergesidir.

Mustafa Kemal Atatürk bu coğrafyada Türk olduğunu ifade ederek iktidara talip olmuş ve seçilerek göreve gelmiş ilk devlet başkanıdır.

Bu arada hatırlatmak isterim ki Osmanlı sülalesinden herhangi birinin kendisini Türk olarak nitelediği hiç görülmemiş, hiç duyulmamıştır. Osmanlı başarılarına gelince; Osmanlı sultanları savaşarak topraklar almıştır, lakin almışlar da ne olmuştur tapuyu kendi üstlerine yapmış, bu topraklar benim, bu toprakların tapusu bendedir demişlerdir. Osmanlı’da sahip olunan topraklar sultanın mülkü, üstünde yaşayanlar ise kulu ya da kölesi değil miydi?

Mustafa Kemal’de savaşarak toprak almış, lakin sultanlardan farklı olarak tapuyu kendi üstüne değil milletin üstüne yapmıştır. Mustafa Kemal Atatürk bu topraklar benim mülküm sizde benim kulumsunuz dememiş, millete dönmüş bu topraklar benim mülküm değil sizin vatanınız ve sizde kul, köle değil bu ülkenin anayasal haklara sahip vatandaşlarısınız demiştir.

Sultanlar ile Mustafa Kemal Atatürk arasındaki en büyük fark işte bu tapu meselesidir! İnsanların kendilerini vatan sahibi yapan vatandaşlık haklarını kazandıran Atatürk’e çemkirirken, atalarını kul eden Osmanlı Sultanlarına hayran olması gerçekten de anlaşılır gibi değildir.

Üstelik Mustafa kemal Atatürk bu kadarla da kalmamış kendi şahsi tapu ve servetini dahi akrabalarına değil Türk milletine bağışlayacak kadar yüce gönüllü de olmuştur.

Demedi demeyin; Cumhuriyet’e karşı Osmanlı’yı ve Atatürk’e karşı Osmanlı Sultanlarını sahaya sürmek kimseye uzun vadeli bir politik başarı getirmez. Benden söylemesi