Kimi zaman yakamozların göz kamaştırıcı ışıltıları eşliğinde keyifle ilerlerken, kimi zamanda kapkara dipsiz sularda acımasız dalgalarla boğuşmak zorunda kalıvermek ansızın ..
Bir denizin ortasında yüzmek gibi hayat…
Kimi zaman yakamozların göz kamaştırıcı ışıltıları eşliğinde keyifle ilerlerken, kimi zamanda kapkara dipsiz sularda acımasız dalgalarla boğuşmak zorunda kalıvermek ansızın ..
Bazı zamanlar suyun üzerinde kalabilmeyi başarabilmek bazende derin sulara dalarak oradaki güzellikleri keşfederek yola revan olabilmek…
Sakin kıyılar boyunca da fırtınalı dalgalarla da hemhal olabilmek..
Anı yaşayabilmek anda kalabilmek..
Hepsi hayata dair zira..
İnsanoğlunu yetiştirmek büyütmek tamamlamak için gerekli sanki tüm bu imtihanlar…
Sütliman kıyılara alışmışsa en ufak bir dalga da alabora olabilir yada hep fırtınalıysa hayat denizi yorulup yıpranıp mücadeleyi bırakabilir diye sarmal devam edegelmiş döngü…
Biraz ondan biraz bundan biraz dalga biraz sükunet biraz med cezir biraz yakamoz ..
İşte hayat bu!!
Kafanı suyun üzerinde tutabilmeyi becerebilmek dalgasınada sütlimanınada uyum sağlayabilmek..
Deniz fenerini görüş alanından hiç çıkarmamak…
Rotanı iyi hesaplamak…
Enerjini ve nefesini temkinli kullanmak..
Heyecanını dizginlemek sakin kalabilmek..
Yırtıcı vahşi zararlı her mahlukattan uzak tutabilmek kendini…
Yunuslarla arkadaş olabilmek..
Hergüne yeniden yelkenler fora diyerek başlayabilmek…
Ve rastgelmek iyiye güzele faydaya hasseten manzaraya …
Derinine dalmak bazen ama çıkabilmek ardından sığ limanlara..
Sakin dingin umutlu kalabilmek denizde olduğunu unutmadqn ve birgün toprağa kavuşacağını bilerek …
Hayat …
Tamda denizin ortasında boğulmadan çıkabilmek kıyıya…