Cumhuriyetin temellerinin atıldığı tarih 19 Mayıs 1919’dur. Mustafa Kemal bu tarih için; “19 Mayıs 1919 benim doğum günümdür…” demişti. İşte Mustafa Kemal’in doğum gününden 4 yıl önce yaşanmış olan “Ermeni Olaylarını” ABD ve yandaşları başta Osmanlı’nın parasını ödediği “Özgürlük Anıtını” Amerika’ya hoş görünmek için İsmail Paşa’nın heykel düşmanlığından da yararlanarak ABD’ye gönderilmesi hazindir.
Günümüzde Türkiye’de kimi belediye başkanlarının “heykeline tükürürüm!” gibi laf etseler de parasını pulunu Osmanlı’nın ödediği “Özgürlük Anıtı” halen New York’da ayakta duruyor. Yazımızı “Özgürlük Anıtının” son yolculuğunu anlatarak bitirelim.
30 Kasım 1854 tarihinde Said Paşa’nın sipariş ettiği, parası Osmanlı hazinesinden ödenen bu Heykeli, yeni vali İsmail Paşa “Müslüman bir ülkede kadın heykelinin yerel huzursuzluk çıkaracağı” endişesiyle istemedi.
“Asya’nın ışığı” bu karar üzerine Fransa’daki bir depoda kaderine terk edildi. Özgürlük Anıtı akıbetini beklemeye başladı.
O yıllar Amerika ile Fransa’nın arasında su sızmıyordu. O yıllar iki devletin dostluk yıllarıydı. Karşılıklı hediyeleşmeler dostlukların daha da güçlendirilesi için kullanılıyordu. İşte o zaman Fransız-Amerikan Dostluk Grubunun Başkanı Edouard Rene Lefebvre de Laboulaye’den Fransız hükümetine “Amerika’ya bir heykel hediye edilsin!” teklifi geldi. Fransız hükümeti, heykel teklifine sıkı sıkıya sarıldı ve bu Heykel için Frederic Bartholdi’yi görevlendirdi.
Bartholdi’nin eseri zaten hazırdı. Heykel Paris’te bir deponun karanlık mahzeninde bekliyordu. Fransız hükümetinde gelen talimata göre Heykel, sol elinde bir kitap tutacak, sağ elinde de “Dünyayı aydınlatan özgürlüğün sembolü olan meşale” olacaktı. Yani nerdeyse Fransa tarafından istenen Heykel, Mısır için hazırlanan heykelin ta kendisiydi. Bartholdi, Heykel’in yüzünü tamamen değiştirerek annesi Charlotte’nin yüzünü işledi ve Heykel kuruluşunun 100. yılı münasebetiyle Amerika’ya 10 yıl gecikmeyle hediye edildi. Heykeltıraş Heykel’i, 350 parçaya bölerek, Isere adındaki bir Fransız gemisiyle New York’da bulunan Özgürlük Adası’na taşındı.
Bartholdi, heykelin kaidesini Richard Morris Hunt’a hazırlattı. Özgürlük Anıtı’nı Bartholdi, New York kentinin liman girişindeki Özgürlük Adası olarak bilinen yere, 4 ay içinde monte etti ve 28 Ekim 1886’da açılışını da ABD hükümet yetkililerinin önünde kendisi yaptı. Heykel’in sol elindeki kitap üzerinde Bağımsızlık Bildirisi’nin ve Amerika’nın kuruluşunun tarihi olan 4 Temmuz 1776 yazıyordu. Heykel, 1886’dan beri de New York’da bulunuyor ve yüzü Sultan Abdülaziz Han’ın isteğinin tam aksine doğuya bakıyor.
Yani Amerikan emperyalistleri, “uygarlık doğudan değil, batıdan başlamıştır! Doğuyu aydınlatıyor!” demeye getirmişlerdi. Ama yaz-kış doğayı ısıtan, yaşama can veren güneş hala doğudan doğuyordu. Özgürlük Anıtının yüzü doğuya dönük de olsa güneş her sabah, Özgürlük Heykeli’nin yüzünü aydınlatıyordu. Heykelin halen küçük boyutlarda bir kopyası Paris’tedir ve Atlas Okyanusu’na doğru bakar. Osaka, Priştine, Pekin, Nevada, Güney Dakota, Bordeant gibi dünyanın başka şehirlerinde de küçük kopyaları yer alıyordu.
“Sözde Ermeni katliamını” sürekli gündeme getiren ABD için, o zamanki RTE hükümeti de “ABD’nin Kızılderililer katliamına” ilişkin bir yasa tasarısını Meclise getirmeliydi. Getirmedi. Parasını Osmanlı’nın ödediği Özgürlük Anıtının Türkiye’ye iadesini de Ahmet Davutoğlu’na istetmelidir. İstetmedi. Bizden anımsatılması…