Anadolu’da tüm köy çocuklarının “Kaderi” birbirine benzer. “Kaderi” diyorum çünkü bu kültürle büyütülmüş ve yaşama dahil...
Anadolu’da tüm köy çocuklarının “Kaderi” birbirine benzer. “Kaderi” diyorum çünkü bu kültürle büyütülmüş ve yaşama dahil edilmişlerdir. Okula başlayıp hayatı sorgulamaya başladıklarında bunun kader değil yoksulluğun, ekonomik ve kültürel olarak geri kalmışlığın insanlara dayatılmış bir yaşam tarzı olduğunun farkına varırlar. Seyit Dönmez’de bu saf, temiz, Anadolu çocuklarından bir tanesidir. Başarıları ve hayata tutunma azmi büyük çoğunlukla kendi çabası sonucu kazanımlarıdır. Evlendikten sonraki mücadelesinde ve başarılarında ablam dediğim ve çok sevdiğim Şirin Demirci Dönmez’in hayat arkadaşlığının yoldaşlığının da rolü vardır elbette.
14 Mart 1950 yılında Kırıkkale/Balışeyh/Faraşlı köyünde doğan Seyit Dönmez, ilkokul eğitimini köyünde birincilikle tamamlar. 1964 yılında Konya Konuklar Devlet Üretme Çiftliği Yatılı Teknik Ziraat Okulu sınavları altı ilde yapılır, yine birincilikle kazandığı okulu yine başarıyla tamamlar.
Daha sonra Urfa Ceylanpınar Ziraat Meslek Okulu’nun sınavlarına girer ve orayı da kazanır. 1971 yılında Urfa Ceylanpınar Ziraat Meslek Okulu’ndaki eğitimini de tamamladıktan sonra aynı yıl, Sivas’ın Kangal İlçesinin Tarım İl Müdürlüğüne Ziraat Teknisyen olarak atanır.
Şair Seyit Dönmez ’in şiire ilgisi ve yazma serüveni eğitim hayatıyla birlikte başladı diyebiliriz. İlkokul yıllarında şiire duyduğu ilgi Konya Konuklar Devlet Üretme Çiftliği Yatılı Teknik Ziraat Okulu’na başladığı yıllarda yazmaya dönüşecektir.
İlk yıllarda özellikle Karacaoğlan şiirlerini okuyarak başlayan ilgi daha sonra yerel şairlerden, Yellice köyünden Tayyar Temizer, Ali Kızıltuğ, Muhlis Akarsu ve Seyfi Tatar’ın şairlerini de tanımasıyla gerek şiire gerekse yazmaya olan ilgisini artıracaktır.
Askerlik görevini tamamladıktan sonra, Tarım Bakanlığı Bolu Zirai Mücadele Müdürlüğü’nde göreve başlar. Oradan da Kalecik İlçe Tarım Müdürlüğü’ne isteği üzerine müdür olarak atanır.
1980 yılındaki Sulakyurt ilçesinde yapılan bazı yanlışlara karşı çıktığından ve yönetimle ters düştüğünden dolayı Kütahya Tavşanlı’ya sürgün edilen Dönmez, 1980 yılında tekrar Sulakyurt’a döner.
Sulakyurt’a döndüğünde müdür olarak görev yapar. Sulakyurt ve yöresinde sınır davası, ziraatın gelişim ve buna benzer pek çok sorunun çözümüne yardımcı olur. 1990 yılında Dönmez’in evi kısmen yanar, bu yangında ev eşyalarının yanında o yıla kadar yazdığı yüzlerce şiirleri de yanar.
1990 yılında Ankara’ya taşınır. Çubuk ve Elmadağ’da görev yapar.
1994 yılında çalışma koşullarının ve birlikte çalıştığı kadroların işleyiş olarak düşüncesine uymadığı için emekli olur.
2007 yılında Avustralya’ya taşınan Dönmez, zaman zaman ülke özlemini gidermek için gelip gitse de 2007 yılından buyana Avustralya’da yaşamakta.
Yayınlanmış tek şiir kitabı “DAĞ MASALI” olan Dönmez, şiirlerini yazmaya devam etmekte. DAĞ MASALI isimli kitabından bir şiirini siz okuyanlarımızla paylaşmak istiyorum.
AĞLAMAM GEREK
İçimde sınırsız dertle doluyum
Çaresiz halime ağlamam gerek
Ne kadar içtimse sarhoş olamam
Bir çift kötü söze bağlamam gerek
Tabip bent çekemez yaram çok taşkın
İçimde sanki zehiri var aşkın
Bir bela almışım ciğerim şaşkın
Bunu dertlerime bağlamam gerek
Bahar geldi geçti çiçek açmıyor
Ömür geldi geçti zaman yetmiyor
Ben geçtim dünyadan gönül geçmiyor
Şu yalan dünyaya bağlamam gerek
Umutlarım vardı dünya durulsun
Sevginin üstüne evren kurulsun
Dilerim orada Dönmez de olsun
Bunu insanlığa bağlamam gerek