Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yapılan seçimler arasında bu seçim herhalde matematiği en zor seçim olacak ve açıkça...
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yapılan seçimler arasında bu seçim herhalde matematiği en zor seçim olacak ve açıkça söylemek gerekirse bu seçimi matematiği daha iyi olan yani matematik hesabı iyi tutturan kazanacak.
Aslında bu seçimleri bu kadar zor bir matematik haline getiren AKP ve MHP ortaklığının daha küçük oy oranına sahip olduğuna inandıkları DEVA, Gelecek Saadet Demokrat Parti gibi muhalif partileri yarış dışı bırakma, dezavantajlı konuma getirme stratejisiydi.
Bu strateji uyarınca hesaplanan daha küçük partilerin ittifak dâhilinde olsa bile kendi başlarına ve kendi amblemleri altında seçime girmesini engellemekti.
Fakat hesap ters tepti MHP Hüda Par ile aynı çatı altında olmam diyerek kendi başına liste çıkarıp Yüksek Seçim Kuruluna teslim edince evdeki hesap çarşıya uymadı planlanan strateji çöktü…
Oysa Millet İttifakına dâhil partiler matematik hesabı daha iyi yaptılar ve stratejilerini buna göre oluşturdular. Deva, Saadet, Gelecek ve Demokrat parti Cumhuriyet Halk Partisi çatısı altında girmeyi ortak listede yer almayı kabul ettiler dahası kritik illerde ilin seçmen profiline göre ya İYİ Parti veyahut da Cumhuriyet Halk Partisi aday çıkarmadı hangi parti o ilde daha güçlüyse seçime o çatı altında girilecek.
Bu strateji sonucunda muhalefetin daha fazla milletvekili çıkarması ise çok daha büyük bir olasılıktır.
Şunu biliyoruz MHP’lilerin matematik ile hiç mi hiç arası yok. Matematik hesaplar üzerine konuşan MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, Millet İttifakı’nın 14 Mayıs’ta yapılacak olan Cumhurbaşkanı Seçiminin ilk turda kazanılacağına ilişkin açıklamalarını, “Bu matematik işi değil, Allah’ın işi. Cenab-ı Allah imansızlara, hainlere fırsat vermez. Allah varken matematik olmaz” sözleriyle değerlendirmişti.
MHP’de Genel Başkan Yardımcıları Feti Yıldız ve Semih Yalçın başkanlığında yer alan heyet, milletvekili aday listesini YSK’ye teslim etmiş ve sonrasında Feti Yıldız, “MHP’nin kurumsal kimliğinin her türlü matematik formülünün üzerinde olduğunu hatırlatırız” demişti.
Sandıklar açılıp da seçim sonuçları belli olduğu zaman takke düşüp kel görünecek ve kimin matematiğinin daha iyi olduğunu da anlayacağız.
Şimdiden görünen odur ki zannımca Millet İttifakının matematiği Cumhur İttifakından daha iyi, bakalım bakalım zaman kimi haklı çıkaracak şunun şurasında hepi topu bir aydan az fazla bir zaman kaldı.
Dahası Devlet Bahçeli’nin matematik ile imtihanının evlere şenlik birçok örneğini daha önce görmüştük.
Örneğin Devlet Bahçeli 2010 yılında İktidar olmak için 258 milletvekili gerektiğini söylemiş ve bunun karşılığının yüzde 40 oy anlamına geldiğini belirterek matematik hesabını şöyle anlatmıştı: “Her ülküdaşıma bir görev düşüyor. Daha önce MHP’ye hiç oy vermemiş ilkokuldaki 5 arkadaşını bulacaksın. Ortaokuldan 5 arkadaşını bulacaksın. Askerliğinizi yaptığınıza göre 5 asker arkadaşınızı bulacaksın. Mahalleden 5 arkadaşını bulacaksın, sokaktan da 4 arkadaşını bulacaksın. Toplayın 24.49 milyon seçmen var, bunu 24’e bölerseniz ortaya çıkan rakam ülkücülerin oy temin etmesini gerektiren hane sayısını verir. Demek ki 19 milyon alabilirsek MHP iktidar olur.”
MHP iktidar olamadığına göre ya hesapta yanlış vardı veyahut da kimse 5 arkadaş bulamamıştı…
Zamanında bu anlatım çokça konuşulmuş ve birçok kişiyi epey bir güldürmüştü.
Bakalım bu sefer matematik hesap tutacak mı gerçekten de fena halde merak ediyorum.
Seçimler aslında demokraside karar alma mekanizmasının matematiğini oluşturur. Bu güne kadar kim bu matematik ile oynayıp haksız bir güç elde etmek ve iktidara kolay yoldan ulaşmak istediyse daima başarısız olmuş ve yapılan ince hesaplar hep geri tepmiştir.
Bakalım bu sefer kimin hesabı tutacak.