Hükümetin zam teklifi sendikaları ayağa kaldırdı
Hükümetin zam teklifi sendikaları ayağa kaldırdı
İçeriği Görüntüle

GONCAGÜL KONAŞ

Ortadoğu’da yükselen tansiyon, yalnızca siyasi dengeleri değil, ekonomik istikrarı da tehdit ediyor. İran ile İsrail arasında tırmanan kriz, enerji fiyatlarını baskı altına alırken Türkiye gibi ithalata bağımlı ülkelerde enflasyon, döviz kuru ve yatırım güvenliği üzerinde ciddi sonuçlar doğurabilir. Mali Müşavir Dr. Baki Toraman, yaşanan gelişmelerin Türkiye ekonomisine etkilerini çok yönlü değerlendirerek uyardı: “Savaş Türkiye’de yaşanmasa bile, tüketici fiyatlarından ihracata, turizmden göç dalgasına kadar geniş bir yelpazede etkisini gösterir.”

“KRİZ SADECE SINIRLARI DEĞİL, EKONOMİK DENGELERİ DE TEHDİT EDİYOR”

Orta Doğu’daki sıcak gelişmelerin Türkiye için yalnızca diplomatik değil, aynı zamanda ekonomik riskler taşıdığına dikkat çeken Toraman, “İran ve İsrail arasındaki kriz, bölgesel bir çatışmadan küresel bir çıkmaza dönüşerek dünya ekonomisini tehdit ediyor.” dedi.
“Enerjiye bağımlı ve jeopolitik olarak ateş çemberinde yer alan Türkiye gibi ülkeler açısından bu tür krizler, döviz kuru, enflasyon ve yatırım güvenliği üzerinde ciddi baskılar oluşturuyor.” sözleriyle uyardı.

“ENERJİ FİYATLARI, TÜRKİYE İÇİN KIRILGANLIĞIN MERKEZİNDE”

Toraman, İran’ın Hürmüz Boğazı’ndaki konumunun dünya enerji piyasaları için kritik olduğunu belirterek, “Bu boğaza yönelik en küçük bir askeri tehdit, petrol ve doğalgaz fiyatlarında ani ve sert dalgalanmalara neden olabilir.” ifadelerini kullanarak, “Türkiye enerji ithalatçısı bir ülke. 2024 sonu itibarıyla enerjiye yaklaşık 90 milyar dolar harcayan bir ekonomi için bu artışlar, cari açık ve bütçe dengesi üzerinde ağır yükler doğuracaktır.” diye konuştu.

“KUR ÜZERİNDEKİ BASKI ARTTIKÇA MERKEZ BANKASI MANEVRA ALANI DARALIYOR”

Jeopolitik gelişmelere en hızlı tepkinin döviz piyasasında görüldüğünü söyleyen Toraman, “Türk Lirası, savaş ihtimaliyle birlikte daha fazla değer kaybı riskiyle karşı karşıya. Bu da Merkez Bankası’nı zorlu tercihlerle baş başa bırakıyor.” şeklinde konuştu.
Toraman, “Faiz artışı mı yapılacak, rezervler mi eritilecek, yoksa dövize müdahale mi edilecek? Her seçenek kendi içinde ekonomik maliyetler barındırıyor.” diyerek dikkat çekti.

Yükselen döviz kurunun ithalatı pahalılaştırdığını vurgulayan Toraman, “İthal edilen enflasyonu kontrol altına almak kolay değildir. Kriz uzakta olsa da tüketici fiyatlarına doğrudan yansır.” dedi.

“TURİZM VE YABANCI YATIRIMCI GÜVEN KAYBI YAŞAYABİLİR”

“Orta Doğu’da şekillenen her çatışma, Türkiye’nin ‘güvenli liman’ imajını zedeler.” diyen Toraman, Türkiye’nin başlıca döviz girdilerinden biri olan turizm sektörünün de tehlike altında olduğuna işaret ederek, “Belirsizlik ortamında özellikle Körfez kökenli yatırımcılar temkinli davranır. Bu da sıcak para akışında duraksamaya yol açabilir.” değerlendirmesinde bulundu.

“İHRACATTA TIKANMA RİSKİ ARTIYOR”

İran üzerinden geçen kara ve hava yollarının kapanma riskinin, Türkiye’nin bölgeye yaptığı ihracatı doğrudan etkileyebileceğini belirten Toraman, “Bu hatların kesintiye uğraması; gecikmeler, maliyet artışları ve sipariş iptalleri anlamına gelir.” diyerek, “KOBİ’ler bu tür lojistik krizlerden en ağır darbeyi alabilir.” uyarısında bulundu.

“YENİ GÖÇ DALGALARI SOSYAL VE EKONOMİK DENGELERİ ZORLAYABİLİR”

Savaşın insani boyutuna da değinen Toraman, “İran veya çevresinden gelecek yeni göç dalgaları, Türkiye’nin sosyal yapısı üzerinde baskı yaratır. Kamu harcamaları artar, bu da bütçe planlamasını zorlaştırır.” ifadelerini kullandı.

“EKONOMİK YÖNETİM BÖLGESEL RİSKLERE KARŞI HAZIRLIKLI OLMALI”

Toraman, değerlendirmesini şu sözlerle tamamladı: “İsrail-İran savaş senaryosu, Türkiye ekonomisinin ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha gösterdi. Ekonomik yönetim, sadece iç gelişmelere değil, bölgesel jeopolitik hamlelere karşı da hazırlıklı olmalı.” dedi.
“Aksi halde savaş uzakta kalsa bile, faturası yakınımızda kesilir; cebimizde, raflarda, faturalarımızda hissederiz.” diyerek dikkat çekici bir uyarıda bulundu.

Muhabir: Haber Merkezi