Hepimiz izliyoruz diktatör Putin ve onun kanlı savaş makinesi Ukrayna’da masum sivillerin üzerine kadın, çoluk çocuk, yaşlı geç dinlemeden ölüm yağdırıyor.
Hepimiz izliyoruz diktatör Putin ve onun kanlı savaş makinesi Ukrayna’da masum sivillerin üzerine kadın, çoluk çocuk, yaşlı geç dinlemeden ölüm yağdırıyor.
Rus savaş makinesinin gücü biliniyor, göreceli olarak çok daha zayıf bir askeri güce sahip olan Ukrayna ordusunun tek başına ve klasik savaş yöntemleri ile bu ölüm makinesine direnmesi mümkün değil.
Rusya ise Ukrayna ordusuna fiilen yardım edecek başka ülkeleri de savaşın tarafı sayıp saldırmakla tehdit ediyor. Bu yüzden birçok ülke Ukrayna’ya ancak tanksavar ve uçaksavar sistemler gibi saldırı değil savunma amaçlı araç gereç verebiliyorlar.
Başka ülkelerin de savaşın tarafı olması halinde savaşın Avrupa topraklarına hızla yayılabileceği, klasik silahlar ile bu savaşı kazanması mümkün olmayan Rusya’nın nükleer silahlara başvurarak 3. Dünya savaşı çıkaracağı riskini göze almak istemeyen ABD, AB ve NATO soğukkanlı ve sorumlu davranarak makul bir çözüm arıyor. Putin ise her fırsat bulduğunda nükleer silahlar tehdidini masaya getirmeye devam ediyor.
Bu arada elbette savaş sürüyor, Rusya okullar ve hastaneler dâhil sivil tesisleri vurmaya, altyapıyı yok etmeye ve sivilleri katletmeye devam ediyor.
Diktatör Putin ise tüm istediklerini almadan Ukrayna’yı esir ve Ukraynalıları köle haline getirmeden durmayacağını devamlı olarak ifade ediyor. Zelenski ve Ukrayna halkı ise biz sonuna kadar direneceğiz, asla teslim olmayacağız diyor. Bu durumda taraflardan biri yenilmeden bu savaş bitmeyecektir.
Peki, ABD ve AB’nin başını çektiği yaptırımlar eli kanlı Rus diktatörü Putin’i durdurmaya yeter mi?
Ben en azından kısa vadede bunun bir sonuç vermeyeceğini, zaten makul düşünme yetisini kaybetmiş olan bu diktatörün hizaya gelmeyeceğini düşünüyorum, bu yüzden Ukrayna’nın bağımsızlığını ve halkının özgür yaşam hakkını korumanın tek yolu Rus ordusunu kalkıştığı işgale pişman etmek, ağır bir yenilgiye uğratmaktan geçmektedir.
Bakınız modern teknoloji 70 tonluk bir tankı 40 kiloluk bir Javelin tanksavar füzesi ile saniyeler içinde imha etmeyi kolaylaştırıyor. Eminim ki ABD ve NATO istihbaratı ve hatta bazı özel şirketler Rus tanklarının milimi milimine nerede konuşlandığını da nereden gelip nereye gittiğini de Ukraynalı direnişçilere bildiriyordur. Tank ve asker hareketlerini saniye saniye uydular üzerinden takip eden istihbarat servislerinin paylaştığı bilgiler yüzünden Rus tankları sürpriz baskınlar yapamaz, kaçmaya çalışsalar kaçamaz, kovalamaya çalışsalar yakalayamaz haldedir. Aynı şekilde hem uydu gözlemleri ve hem de havadaki Awacs uçaklarından elde edilen bilgiler direnişçileri hava saldırıları konusunda da uyarıyordur.
Sonuç olarak Rus ordusunun alan kontrolü ve savaşı kazanması çok zor, Ukrayna gibi büyük bir alanda kontrolü sağlayabilmek için 100 – 150 bin asker zaten bir hiç sayılır. Tankların ve zırhlı araçların kent savaşlarında zaten işi çok zordur, kenti bombalayıp bir harabeye dönüştürmek bile bir fayda sağlamaz, hatta direnişçilerin işini kolaylaştırır ve onlara gizlenecek milyonlarca mevzi kazandırır.
Diğer yandan Putin’in Ukrayna ordusuna yönelik yaptığı sinsi darbe çağrısının da etkili olmadığı görüldü, yani ordunun darbe yapıp iktidarı ele geçirerek kukla bir hükümet kurması ve bu hükümet vasıtası ile Rusya’ya teslim olunması da söz konusu değil.
İşin bir diğer boyutu da Rus askerlerinin psikolojik motivasyonu. Para için savaşan Wagner ve Kadirov’un Çeçenleri gibi güçleri ve ne kadarının Wagner elemanı olduğu belirsiz ayrılıkçıları bir yana bırakırsak Rus ordusunda savaşan askerlerin fevkalade isteksiz olduğu birçok defa haberlere konu oldu. Oysa Ukraynalı direnişçiler bombalanan kentlerinin, öldürülen insanlarının yarattığı öfke ve vatanlarını savunmanın verdiği meşruiyet duygusu ile son derecede azimli görünüyorlar.
Dünya halklarının da diktatör Putin ve onun komuta ettiği katiller ordusuna tepkisi ortada. Bu noktada psikolojik motivasyon avantajı da Ukraynalı direnişçilerden yanadır.
Bütün bu parametreleri göz önüne aldığımızda Ukrayna’da uzun, kanlı ve yıpratıcı bir savaşın yaşanacağı kesin.
Peki, bu savaşı durdurmanın başka bir yolu yok mu?
Elbette var eğer komşularının bağımsızlığı ve özgürlüğüne saygı duyan, insan hak ve özgürlüklerine önem veren Rus halkı ayaklanır, diktatör Putin’i dizginleyebilir ve hatta devirebilirse bu kanlı savaş çok kolay ve hızlı bir şekilde durabilir.
1917’de ayaklanıp Çar’ı deviren ve özgürlüğünü kazanan Rus halkı bir defa daha ayaklanıp Çar olmaya özenen Putin’i de devirir mi?
Demedi demeyin bu olasılık her daim vardır ve her diktatörlük eninde sonunda devrilir…