Kim istemez tüm hayallerinin gerçeğe dönüşmesini? Ben hayallerimin birçoğunun peşinden koştum ve hayallerimin bir kısmına da yetiştim.!!

Kim istemez tüm hayallerinin gerçeğe dönüşmesini? Ben hayallerimin birçoğunun peşinden koştum ve hayallerimin bir kısmına da yetiştim.!!

Öncelikle Çin Seddi, Colesyum hayallerimin gerçeğe dönüştüğü yerler oldu. İnsan yeter ki kafasına koyduğunu yapmak istesin.

İlkokula daha başlamamıştım. En büyük abimin getirdiği ansiklopedinin sayfalarında gezinmek dalgalar üzerinde sörf yapmak gibiydi. Bazen sayfaların arasında balta girmemiş ormanlara dalıyordum, bazen Çin seddinde gezinen turistlerden biri oluyordum. Fotoğraflara bakmak çok hoşuma gidiyordu. Benim küçük dünyamı da bu ansiklopediye sığdırıp avuçlarımın içine aldım.

İlkokula başladığım yıllarımda bu serüvenci ve hayalperest ruh halim de devam etti. Yağ tenekelerinin kapaklarından kalkan, tahtadan kılıç yapıp Donkişot gibi ben de gölgemle savaşıyordum. Büyük hayallerimin içinde, küçük mahallemde kâğıttan uçaklar yapıp uçağın pilotu oluyordum. Bahçemizin sarmaşıklarının uzayıp gökyüzüne doğru yükselmesini fırsat bilip bir gün bu sarmaşıklara tırmanıp uzaya çıkmayı, oradan dünyaya bakma hevesiyle hayallerimi çoğaltmaya devam ediyordum. İşte küçükken avcumun içinde tuttuğum bu ansiklopedi okumayı yazmayı öğrenince de benim hayal arkadaşım olmaya devam etti.

Yıllar sonra işimin gereği Çin’e gittim. Bir de baktım ki Çin seddinin üzerindeyim. Nasıl bir sevinç, nasıl bir coşku anlatamam. Dünyanın yedi harikasından biri olan milattan önce Moğol baskınları ve Türklere karşı savunma amaçlı yapılan Çin seddinin basamaklarında geziniyorum. Tam bir mutluluk sarhoşluğu içindeyim. Çin seddinin uçsuz bucaksız duvarlarının bir bölümünde sevinç gözyaşlarıma hâkim olmamıştım. Çocukluğumdaki hayalim gerçeğe dönüşmüştü.

Çinin kuzeybatısı boyunca uzanan Çin Seddi, dünyanın en uzun savunma duvarıdır. Çin’in savaşan beylikleri döneminde (M.Ö.403.M.Ö.221), Çin seddinin temeli 20’den fazla ayrı ayrı krallık tarafından atılmış. Çin’in ilk imparatoru Qin Shi Huang, burayı boydan boya aşılmaz bir savunma duvarı olsun diye karar verip başlamıştı çalışmalara.

Kim bilir ne savaşlar uğruna kral bu Çin seddini yaptırdı. O zamanın kralı belki de sevdiğinin uğruna böyle bir savunmaya geçti. Bütün savaşlar ve sevinçler sevdiklerimiz için olunca hayatın anlamı bir başka güzel oluyor demek ki.

ROMA

Colesyum (Kolesyum), Roma tarihinin en ihtişamlı ve en muhteşem yapıtlarından biri. Roma’ya gidenlerin ilk uğradıkların yerlerden biri olan Colesyum’un asıl adı Flavian Amfitiyatrosu ve bu muazzam yapı aynı zamanda dünyanın en büyük amfitiyatrosu. Yapılış amacı, gladyatör dövüşleri, hayvan avı, tiyatro ve eski savaşların temsili gösterilerini yapmak ve halka muhteşem bir eğlence sunmaktı.

Beklenildiği gibi de oldu ve Colesyum halk tarafından fazlasıyla sevildi. Colesyum’un bulunduğu yerde önceleri İmparator Neron’un sarayı bulunuyordu. Neron’un gösterişli sarayı ve savurganlığı halkın isyanına neden oldu. Roma, Neron’un ölümünden sonra kanlı savaşlar yaşadı ve saray da yakıldı. Ardından gelen imparator Vespasion, Colesyum’u işte sarayın bulunduğu alana inşa ettirdi. İnşaat 10 yıldan fazla sürdü.

Okuma yazma bilmediğim yıllarda büyük abimin eve getirdiği ansiklopedi de gördüğüm fotoğraflardan birisi de bu Colesyum’du. Döğüşen gladyatörler, akıtılan kanlar, vahşi bir görüntü. Ben en üst locadayım ve hayallerim ile bu dönemin bir parçası olarak olaylara tanık oluyorum.

Yıllar sonra bir gezi turu ile İtalya’dayım ve Colesyum’un önündeyim. Giriş parası o kadar yüksek ki. Karasız kaldım. Açık hava müzesi olan bu ülkeye bir daha ne zaman gelirim? Sağlığım yerinde mi olur? Gücüm enerjim nasıl olur bilemiyorum düşüncesi içindeyim. Kararımı verip paraya kıydım ve o muhteşem yapının içerisine bir gladyatör edası ile girdim. Bir savaşçı ve hayvanlarla dövüşmeye değil. Konser vermek için sahne alan bir yıldız olarak hayal ettim kendimi. Her karesini olmasa da zamanımın yettiğince hayallerimi de yanıma alıp doya doya gezdim Colesyumu.