Sokak hayvanlarının topluca öldürülmesinden bahsediyorum, her ne kadar kamuoyundan fazla tepki çekmemek için “uyutmak” deseler de bu basbayağı bir katliam olacak!
Bu konu da nereden çıktı derseniz; sahipsiz sokak hayvanlarını toplayıp barınaklara kapatıp, belirli bir sürede bir sahip çıkmazsa öldürelim, kolayından kurtulalım diyenler var.
Anlaşıldığı kadarıyla da bunlar ne yazık ki sadece bıdı bıdı konuşmakla da yetinmeyip bir kanun teklifi verme ya da verdirme hazırlığındalar…
Sokaklarda yaşayan köpeklerin saldırgan olduğu, çoluk çocuğa tehdit teşkil ettiği de bunların kullandığı bir gerekçe. Aynı çevreler çok çok istisnai olarak meydana gelen bazı vakaları köpürtülerek bu gerekçeyi güçlendirmeye de çalışıyorlar…
Bakın biz bu günkü uygarlığımızı köpeklere borçluyuzdur!
Köpekler olmasa insanlar doğadaki diğer yırtıcı yaratıklar ile baş edemez, büyük bir olasılıkla yok olur giderler ya da uygarlık muygarlık geliştiremezdi!
Bakın aslandan, kaplandan, timsahtan yani vahşi hayvanlardan falan bahsetmiyoruz! Evcilleştirip binlerce yıldır bir arada yaşadığımız ve çok şey borçlu olduğumuz can dostumuz köpeklerden bahsediyoruz…
Kaldı ki içinde bulunduğumuz bu çağda vahşi yaşamın da korunması, insanlar için gerçekten de tehlikeli olabilecek canlıların bile katledilerek soyunun tükenmesinin engellenmesi için aklı başı ve vicdanı yerinde bütün insanlar hemfikir, bu konuda çok saygın bir mücadele de veriyorlar.
Aslında kavgaya, dövüşe hatta tartışmaya da gerek de yok!
Sokak hayvanlarının kentlerde kontrolsüz bir biçimde çoğalması bazı insanları rahatsız ediyor ya da korkutuyorsa bunun çözüm yolu asla o hayvanların katledilmesi değildir!
Çok daha akli ve insani başka çözüm yolları var.
Bu çözüm yollarından biri sokak hayvanlarını toplayıp kısırlaştırmak ve barınaklar inşa ederek bu hayvanları oralarda beslemek.
Bu çözüm yöntemi ise bazılarına göre zor ve pahalı bir yöntem, bunun yerine zehirleyip çöpe atmak kolaylarına geliyor.
“Belirli bir süre sahiplenmediniz o yüzden de katletmek zorunda kaldık” söylemi ise bunların günahı sırtından atıp, kabahati hayvan severlere yıkmak için bulduğu sinsi bir gerekçedir sadece.
Oysa sorun madem kamusal bir sorun çözümün de kamusal olarak bulunması gerekmektedir.
Çözüm aslında çok ama çok basit ve insani:
Kentlerde başıboş dolanan sokak hayvanlarını toplayıp aşılarını yapacak ve kısırlaştırdıktan sonra barınaklara değil yaşam alanlarına alacaksın!
Yaşam alanları kentlere mesafeli, doğal ve tercihan ormanlık alanlarda büyük bir bölgeyi çevirerek elde edilmelidir.
Köpeklerin sıkış tıkış yaşadığı barınaklara benzemeyen ve bu canlıların doğal ortamlarında özgürce dolaşacağı, yaşamlarının sonuna kadar barınabilecekleri böyle yaşam alanları hem ekonomik ve hem de insani bir çözümü bize sunmaktadır.
Belediyeler bu yaşam alanlarına düzenli aralıklarla su ve yiyecek temin ettiği müddetçe buraya konulacak köpekler bir sıkıntıya da girmeyecektir.
Bu noktada hayvan severlerin belediyenin bu hizmetine gönüllü destek vereceği de çok aşikârdır.
Sonuç olarak insani ve sürdürülebilir bir çözüm mümkündür ve bu çözüm yöntemini talep etmezsek azgın azınlığın çıkardığı gürültüde hayvan hakları kaybolur gider sonuçta muazzam bir köpek katliamı ile karşılaşırız.