Recep Bey ağanın eli tutulmaz edasıyla memura emekliye yüzde 25 zam verileceğini büyük bir müjde olarak...
Recep Bey ağanın eli tutulmaz edasıyla memura emekliye yüzde 25 zam verileceğini büyük bir müjde olarak açıkladı.
Yahu enflasyon yüzde yüzlerin üzerinde olmasa, mesela Amerika’da, Avrupa’da olduğu gibi yüzde 8 bilemedin 9 seviyesinde olsa yüzde 25’lik zam elbette müjde olur.
Lakin enflasyon üç hanedeyken yüzde 25 maaş zammını müjde diye sunmak ya halk ile dalga geçmektir ve yahut da toplama çıkarma, yüzde hesabı bilmemek.
Elbette bir ihtimal daha var o da “ben söyleyeyim nasılsa kanan saflar çıkar” diye düşünüyor olabilirler fakat enflasyon ve hayat pahalılığı her bireyin her an yaşadığı bir ekonomik olgudur, halkın gözünden gizlenmesi hiçbir şekilde mümkün değildir, herkes kendi yaşadığını görür, kendi yaşadığını bilir.
Eğer birileri vatandaşın TÜİK tarafından açıklanan enflasyon oranlarını ciddiye alıp gözüne inanmayacağını falan düşünüyorsa emin olun çok büyük bir yanılgı içindedir.
Enflasyon hesaplarının vatandaş açısından gerçekten de hiçbir önemi yoktur. Vatandaş kendi cebine girene çıkana bakar, kendi hesabını kendi yapar ve alım gücü artıyor mu eksiliyor mu onu dikkate alır.
Herkes fiyat etiketlerine bakar bir önceki alışverişinde kaç para vermiş bu gün kaç para olmuş onu hafiye gibi takip eder, kör kuruşun hesabını yapar, demedi demeyin bu millete kül yutturmak kolay değildir.
Siz milleti ahmak yerine koyar nasılsa durumu anlamaz, vaziyeti çakmaz hesabı yaparsanız o millet sizi götürür sandığa gömer.
Bakın bugüne kadar kimler geldi kimler geçti ve her kim enflasyon yarattıysa bunun bedelini en ağır bir şekilde ödedi.
Bana inanmıyorsanız minik ortağınız Devlet Bahçeli’ye sorun, size o anlatsın vatandaş iktidar muhalefet demeden tüm partileri nasıl kapının önüne koydu ondan bir dinleyin.
Enflasyon ile mücadele etmek, enflasyon tarafından eriyen maaşları yükseltmek, alım gücünü artırmak yerine siz bilmezsiniz aslında enflasyon bu kadar, size de şu kadar zam yeter diye milleti uyutmaya kalkarsanız bunun bedelini ödeyeceğiniz kesindir.
Bakın bu uyarıyı yapmak yerine öderlerse ödesinler AKP ve MHP despotizminden kolayca kurtulmuş oluruz kurnazlığına yatmıyorum. Çünkü iktidar mücadelesi sırasında garip gurebanın bedel ödemesini, yokluk yoksulluk, acı çekmesini içime sindiremiyorum.
Derdim bu ülkede herkes mutlu, mesut, huzur ve refah içinde yaşasın, ülkemiz güçlü ve zengin olsun, devletimiz vatandaşlarına iyi hizmet etsin yoksa sizin girdiğiniz bu yolun sizi iktidardan edeceğini ben çok iyi biliyorum, lakin tarla bizim tarla siyasi mücadele sırasında yansın yok olsun istemiyorum.
Bakın sevgili emekliler EYT mağdurları örgütlendiler, birlik oldular, çok sıkı bir mücadele verdiler ve “ölsem vermem” diyen iktidardan haklarını çatır çatır, söke söke aldılar.
Fakat görünen o ki işleri daha bitmedi emekli olmak önemli, önemli elbette fakat çok daha önemlisi emekli aylığı ile geçinebilmek.
Bugünkü şartlarda birçok kişi için emekli aylığı çok ama çok düşüktür.
Şimdiki gençler bilmez ama eski Türkiye’de emekli aylığı asgari ücretin üstündeydi, şimdi altında ve üstelik daha da kötüsü asgari ücrette açlık sınırının altında.
Yani emekliysen ve emeklilikte bir kuru maaşa kaldıysan aç biilaç yaşamaya mahkûmsun demektir.
EYT mücadelesinde çok iyi bir sınav veren EYT dernekleri federasyonu şimdi de herkes için insan onuruna yakışacak bir emekli maaşı elde edebilmek için mücadeleye devam etmelidir düşüncesindeyim.
Eğer böyle bir mücadeleye girilmez ve emekliler haklarını söke söke almaz ise emin olun bu yokluk ve yoksulluk hiç bitmeyecektir.