Doğu Karadeniz, küresel iklim değişikliği kaynaklı yağış rejimindeki ani değişkenlikle sıkça yaşanan, can ve mal kaybına yol açan, alt ve üst yapıda hasara neden olan heyelan, taşkın ve sellerin yanı sıra deprem riskiyle de gündeme geliyor. Bilim insanlarının araştırmaları, bölgede meydana gelen ve çok fazla hissedilmeyen mikro depremlerin özellikle heyelan afetlerini tetiklediğini ortaya koyuyor. Bölgenin zorlu coğrafyasındaki tarım arazilerine köklü ağaçlar dikilmesi gerektiğini öneren bilim insanları, mühendislik hizmetleri ile de riskli yamaçların güvenli hale getirilip, istinat duvarlarının ise yeniden gözden geçirilmesini tavsiye ediyor.

‘KARADENİZ FAYI, SAHİL İÇİN TEHDİT UNSURUDUR’

‘Rewind/Slovenya’ Sergisi CerModern’de Açıldı
‘Rewind/Slovenya’ Sergisi CerModern’de Açıldı
İçeriği Görüntüle

Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, en son Trabzon’un Yomra ilçesinde meydana gelen 2.4 büyüklüğündeki mikro depremin bölgede deprem üreten fayların varlığının işaretçisi olduğunu değerlendirerek, “2.4 büyüklüğündeki mikro deprem gayet olağandır. Çünkü bunlar ilk defa yaşanmadı. Anlamı, bölgede aktif ve deprem üreten fayların varlığını bize göstermesidir. 2012 yılına gidersek kuzeydoğu istikametinde uzanan Trabzon fayının Batum açıklarında 5.6 büyüklüğünde bir deprem ürettiğini hatırlayalım. Bu depremin artçıları, Trabzon fayı üzerinde Yomra ilçesine kadar uzanmış Trabzon merkezi ve Yomra ilçesi 1 hafta boyunca artçılarla sallanmıştı. Trabzon’un kuzeyinde Karadeniz fayı, Karadeniz Sahili için bir tehdit unsurudur. 1968 yılında, Karadeniz fayı Bartın’da 6.6 büyüklüğünde deprem üretti. Bu da Karadeniz fayının, Karadeniz sahil için deprem tehlikesi olduğunu gösterir” ifadelerini kullandı.

‘YAPI STOKUNUN GÖZDEN GEÇİRİLMESİ GEREKİYOR’

Yapı stokunun gözden geçirilmesine ve binalarda oluşan korozyona dikkat çeken Prof. Dr. Bektaş, “Bu yüzden AFAD, ‘2019 Deprem Tehlikesi Haritası’nda Trabzon’un deprem tehlikesini 2 kat arttırdı. Rize’nin ise 3 kat artırdı. Bugünkü deprem tehlikesine göre Rize-Trabzon sahilinin 6.6’lık deprem büyüklüğüne hazır olması gerekiyor. Trabzon-Rize sahilinde hem dolgu alanı var hem de zemini kumsaldır. Heyelanlı sahalarımız var dolayısıyla bu deprem tehlikesi daha da arttı. İlginç olan, ‘Trabzon ve Rize deprem bölgesi değildir’ diye 50-60 yıldır maalesef ki, depreme dayanıksız binalarla inşa edildi. Bugünkü yapı stokumuz, bugünkü yönetmeliğe uymuyor. Bir an önce yapı stokunun gözden geçirilmesi gerekiyor. Özellikle sahil kesimindeki binaların korozyonu yani sütunlardaki demirlerinin paslanması oldukça önemlidir. Rize’de binalar korozyondan dolayı tahribata uğramış ve bu yüzden de kentsel dönüşüme gidiliyor” diye konuştu.

‘RİZE VE TRABZON ARASINDA MİKRO DEPREM KÜMESİ GELİŞTİ’

Prof. Dr. Bektaş, 2023 yılında Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremin Trabzon ve Rize arasında mikro deprem kümesi oluşturduğuna değinerek, “2023 yılında Kahramanmaraş’ta deprem yaşandı. Bu depremin sarsıntılarını sahilde ve evlerimizde hissettik. Kandilli Rasathanesi’nin deprem kayıtlarına bakacak olursak; Rize ve Trabzon arasında mikro deprem kümesi gelişti. 2024 yılında mikro deprem kümesi içerisinde 4.8 büyüklüğünde Rize-Çamlıhemşin depremi yaşandı. Bu deprem yer çekiminin etkisinde gelişti. 1 ay sonra da Arhavi ilçesinde heyelan meydana geldi. Heyelanın olduğu yerde ve zamanda yağmur yoktu. Ne öncesinde ne de sonrasında yağış olmadı. Heyelan depremin 5 şiddetindeki etkinlik alanında gelişti. Bu durum, Karadeniz Sahili’ndeki heyelanların doğrudan depremlerden etkilendiğini gösteriyor" dedi.

‘DEPREMLER, HEYELANLARI TETİKLİYOR’

Depremlerin heyelanları tetiklediğini kaydeden Prof. Dr. Bektaş, “Çok fazla hissetmediğimiz 2.4 büyüklüğündeki bu mikro deprem, sahildeki heyelanları tetikleyebiliyor. AFAD’ın ve Kandilli Rasathanesi’nin kayıtlarına baktığımızda Trabzon sahilinde yüzlerce mikro deprem vardır. İklim, yağış, deprem etkisi, dik topografya ve kayaçların ayrışmış ve bol kırıklı yapıda olması heyelanları tetikleyen faktörlerdir. Topografya yükseldikçe ve depremler artıkça önümüzdeki günlerde heyelanları daha fazla yaşama olasılığı gündeme gelecek. Trabzon’un önemli bir kısmı heyelan sahası üzerinde, Rize’nin önemli kısmı ise dolgu sahası üzerindedir. Hissetmediğimiz mikro depremler beklediğimizden daha fazla etkili olabilir” diye konuştu.

Kaynak: DHA