Cumhur İttifakının küçük ortağı MHP’nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli ekonomik kriz hakkındaki derin fikirlerini paylaştığı grup konuşmasında “Mesele az yedik çok yedik, aç gezdik tok gezdik meselesi değildir. Bugün yoksa yarın olacaktır, bugün eksikse yarın tamamlanacaktır. Yeter ki Türkiye Cumhuriyeti egemenlik haklarıyla var olsun. Yeter ki Türk milleti ebediyete kadar yaşasın dursun. Fiyat artışları, zamlar, hayat pahalılığı, hepsi gelip geçicidir. Dün böyleydi, bugün böyledir, yarın da akıbet aynı olacaktır. Müslümana karamsarlık haramdır.” Demiş.
Cumhur İttifakının küçük ortağı MHP’nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli ekonomik kriz hakkındaki derin fikirlerini paylaştığı grup konuşmasında “Mesele az yedik çok yedik, aç gezdik tok gezdik meselesi değildir. Bugün yoksa yarın olacaktır, bugün eksikse yarın tamamlanacaktır. Yeter ki Türkiye Cumhuriyeti egemenlik haklarıyla var olsun. Yeter ki Türk milleti ebediyete kadar yaşasın dursun. Fiyat artışları, zamlar, hayat pahalılığı, hepsi gelip geçicidir. Dün böyleydi, bugün böyledir, yarın da akıbet aynı olacaktır. Müslümana karamsarlık haramdır.”Demiş.
Lütfen biri çıkıp Bahçeliye anlatsın bebeğine mama alamayan bir anne, okula giderken çocuğunun cebine harçlık koyamayan bir baba içinzamlar, hayatpahalılığı, gelip geçici değil, delip geçicidir!
Devletin ve devleti yönetmekle görevli kişilerin en önemli görevi açları doyurmak, açıktakini barındırmaktır.
Bak Sayın Bahçeli öyle vatan millet Sakarya edebiyatı ile liyakatsiz ve kifayetsiz kişilerin elinde son derecede kötü yönetilen bir ekonomi karşısında “Müslümana karamsarlık haramdır” diyerek sıyrılamazsın, mademki Cumhur ittifakının ortağısın bu kötü yönetimde senin de sorumluluğun bulunmaktadır.
Bugün Türk gençleri memleketten umudunu kesmiş, nafakasını yurt dışında arar hale gelmiştir bunun tek sorumlusu ekonomiyi hayali teoriler ile fevkalade kötü yöneten AKP – MHP iktidarıdır.
Milliyetçilik, milli egemenlik haklarını savunmak demektir sen Türk Milletini borca batıran varlıklarını yabancılara peşkeş çeken bir iktidarın ortağı olarak milli egemenlik haklarına aykırı bu ekonomik tercihlere neden ve nasıl katlanıyorsun? Bunlara itiraz etmeden nasıl milliyetçiyim diyorsun? Diye sormazlar mı adama?
Ülkenin en önemli silah fabrikaları, limanları, demiryolları yabancılara peşkeş çekilirken sesi çıkmayan biri nasıl milli egemenlikten bahsedebilir?
Millet ya da ulus siyasi birliktelik kurabilen halklara denir ve bu siyasi birlikteliğin oluşturduğu en üst kurum ise devlettir. Devletin en temel kuruluş amacı milletin üretmesini sağlamak ve üretimden doğan haklarını korumaktır. En nihayetinde devletin asker ve polis gücü bile yerli yabancı saldırganlardan üretenin malını ve canını korumak için vardır.
Kısacası devletin varlığının temeli en derinde ekonomiktir, ekonomik faaliyetlerdir.
Hamaset ile ekonomi yönetimindeki başarısızlıkları halkın gözünden kaçırmaya çalışmanın ne ekonomik ve ne de siyasi bir faydası olacaktır.
Bir millet varlığını ancak sahip olduğu ekonomik güç ile sürdürebilir, ekonomik gücü tükenen bir milletin siyasi birliğini kaybederek dağılması, başka milletlerin kulu kölesi, sömürgesi olması kaçınılmazdır.
Bahçeli açıp ekonomi tarihini okumalıdır. Özellikle de Osmanlı Padişahı Abdülhamit’in aşırı borçlanma sonucunda nasıl acze düştüğünü, Muharrem Kararnamesi ile 1881 yılında imparatorluğun ifasını ilan edip, ekonominin anahtarını götürüp Düyun-u Umumiye idaresine teslim ettiğini okumalıdır.
Aslında insanlık tarihi boyunca yıkılan her devletin ve yok olan her milletin akıbeti incelendiğinde görülecektir ki temel sorun ekonomiktir.
Örneğin bölgemizde tarihte kurulmuş en büyük imparatorluklardan biri olan Roma ekonomik nedenlerden, enflasyon ile baş edemediği için nasıl çökmüş tarih okuduğunda görecektir.
Osmanlı’da enflasyon yüzünden çok ciddi sıkıntılar yaşamıştır, Osmanlı’nın uyguladığı enflasyonist politikalar ve altın paranın ayarını bozma, gramını düşürme girişimleri hep isyanlara yol açmıştır.
Sonuç olarak bir milletin bekası ne üretebildiği ve ne kadar kazanabildiği ile çok yakından ilişkilidir. Üretemeyen, kazanamayan ve borca batan bir millet sen ne kadar hamaset yaparsan yap eninde sonunda siyasi birliğini kaybeder, yok olur gider.
Onun için iktidarın bir an önce aklını başına devşirmesi, hamaseti ve hayal peşinde koşmayı bırakıp, sorumluluk üstlenerek ekonomik sorunları çözebilecek yapısal önlemleri alması gerekmektedir.