İstanbul Medipol Üniversitesinden Prof. Dr. Süleyman Yıldırım’ın öncülüğünde, Prof. Dr. Lütfü Hanoğlu, Doç. Dr. Nesrin Helvacı Yılmaz ve Dr. Öğr. Üyesi Muzaffer Arıkan’ın katkılarıyla hazırlanan çalışma, dünyanın saygın akademik dergilerinden Gut Microbes’ta yayımlandı. King's College London iş birliğinde yürütülen araştırma kapsamında, parkinsonun erken evrelerinde ağız ve bağırsak mikrobiyotasında meydana gelen değişiklikler detaylı şekilde incelendi.
Sinir Sistemi Üzerinde Toksik Etki Yaratıyor
Çalışmada, 41’i hafif bilişsel bozukluk, 47’si demans tanısı almış parkinson hastasıyla 26 sağlıklı bireyden toplam 228 tükürük ve dışkı örneği alındı. Bu örnekler, yapay zeka destekli metagenomik analiz yöntemleriyle incelendi. Elde edilen veriler, bilişsel gerileme yaşayan parkinson hastalarının bağırsaklarında, özellikle ağızdan taşındığı düşünülen zararlı bakterilerin sayısında belirgin bir artış olduğunu ortaya koydu. Araştırma bulgularına göre bu bakteriler, bağırsak duvarına zarar vererek iltihaplanmayı tetikleyebiliyor, bağışıklık sistemini etkileyerek sinir sistemi üzerinde toksik etkiler yaratabiliyor.
Ağızdan Gelen Bakteriler Beyni Tehdit Ediyor
Bulgular, yalnızca motor beceriler değil, bilişsel işlevlerin de mikrobiyota değişimlerinden etkilendiğini gösterdi. Ağızdan bağırsaklara göç eden zararlı bakterilerin, beyin fonksiyonlarını etkileyen toksinler ürettiği ve bağışıklık sistemini harekete geçirdiği tespit edildi. Bu mikrobiyal değişimlerin, parkinsonda zihinsel bozulmayla doğrudan ilişkili olabileceği vurgulandı.
Mikrobiyota Parkinson’un Gidişatını Değiştirebilir
Araştırma ekibi, elde ettikleri bulgular doğrultusunda bazı zararlı bakterilerin gelecekte “biyobelirteç” olarak kullanılabileceğini ve bu sayede parkinsonun erken evrelerinde tanı imkânının güçlenebileceğini ifade etti. Ayrıca ağız ve bağırsak sağlığının korunmasının, hastalığın seyrini yavaşlatma potansiyeli taşıdığına vurgu yapıldı.
Ağız ve Bağırsak Bakterileri Norolojik Hastalıkları Beraberinde Getiriyor
Çalışmada görüşlerine yer verilen Prof. Dr. Süleyman Yıldırım, ağız ve bağırsak mikrobiyotasındaki bozulmaların yalnızca parkinson değil, genel olarak nörolojik hastalıkların gidişatını da etkileyebildiğini belirtti. Yıldırım, daha önce Alzheimer ile ilişkisi kanıtlanan “Porphyromonas gingivalis” bakterisinin benzer şekilde parkinson hastalarında da etkili olabileceğini gösteren güçlü bulgular elde ettiklerini söyledi.
Ağız Bakımı, Prebiyotik Uygulamalar ve Dengeli Diyet Önemli
Parkinson hastalarının zamanla bakım ihtiyacının artması nedeniyle ağız hijyeni ve beslenmenin sıklıkla ihmal edildiğini kaydeden Yıldırım, bu durumun mikrobiyotayı olumsuz etkilediğini ve hastalığın seyrini hızlandırabileceğini ifade etti. Tutarlı ağız bakımı, dengeli bir diyet ve hedefe yönelik probiyotik uygulamaların, mikrobiyotayı destekleyerek hastalık yönetimini kolaylaştırabileceğini vurguladı.
Araştırma ekibi, mikrobiyal değişimlerin hastalığın hangi evresinde başladığını daha iyi anlamak amacıyla uzun soluklu takip çalışmalarına hazırlanıyor. Ayrıca ilerleyen süreçte, mikrobiyotanın yapay müdahalelerle değiştirilmesinin parkinsonun ilerleyişini yavaşlatıp yavaşlatmadığı da değerlendirilecek.