Üniversitenin Tıbbi Araştırmalar Konseyi Epidemiyoloji Birimi öncülüğünde yürütülen 'Uzun Dönem Hava Kirliliğine Maruz Kalma ve Demans Gelişimi: Sistematik İnceleme ve Meta-Analiz' araştırmasında incelenen 51 bilimsel çalışmanın 34'ü analize dahil edildi. Çalışmaların 15'i Kuzey Amerika, 10'u Avrupa, 7'si Asya ve 2'si Avustralya'da yapıldı.

Araştırmanın temmuzda The Lancet Planetary Health dergisinde yayımlanan sonuçlarına göre, bir metreküp havada ince partikül madde (PM2,5) seviyesinde 10 mikrogramlık artış, demans riskini yüzde 17 yükseltiyor. Ayrıca, bir metreküp havada 10 mikrogram azot dioksit yükselmesi de demans riskinde yüzde 3 artışa yol açıyor.

Londra şehir merkezinde 2023'te yol kenarında yapılan ölçümlerde, ince partikül madde ortalamasının bir metreküp havada 10 mikrogram ve azot dioksitin 33 mikrogram olduğu tespit edildi.

Akıllı saatler stres düzeyini doğru ölçemiyor
Akıllı saatler stres düzeyini doğru ölçemiyor
İçeriği Görüntüle

Hava kirliliğinin beyne doğrudan ulaşarak veya dolaşım sistemi yoluyla iltihap ve oksidatif strese neden olurken, bu da demansın ortaya çıkışında önemli rol oynuyor.

Öte yandan, dünya genelinde demans 57 milyon 400 bin kişiyi etkiliyor, bu sayının 2050'ye kadar 152 milyon 800 bine ulaşacağı tahmin ediliyor. Bilim insanları, kirlilik azaltıcı politikaların sağlık, iklim ve ekonomi açısından uzun vadeli faydalar sağlayacağını öngörüyor.

- 'Çevre kirliliği iltihap ve damar tıkanıklığı gibi süreçleri tetikleyebilir'

Türk Nöroloji Derneği Başkanı ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Terzi, AA muhabirine yaklaşık 30 milyon kişiyi kapsayan araştırmada, çevresel kirliliğin demans riskini artırdığına dair bulguların önemli olduğunu belirtti.

Çevre kirliliğinin tüm toplumun problemi olduğuna işaret eden Terzi, 'Araştırmanın en önemli mesajı, çevre kirliliğinin önlenmesinin gelecekte sağlıklı yaşlanma için kritik olduğudur.' dedi.

Terzi, havadaki kirleticilerin solunum yoluyla akciğerlere ulaştığına dikkati çekerek, buradan kan yoluyla beyne ulaşarak hastalık risklerini artırdığını anlattı.

Demans hastalığının Alzheimer ve Parkinson gibi türlerinde risk faktörlerini anlamanın önemli olduğunu ifade eden Terzi, 'Çevre kirliliği, özellikle egzoz dumanı ve fabrika bacalarından çıkan zararlı maddeler, beyne kan yoluyla ulaşarak iltihap ve damar tıkanıklığı gibi süreçleri tetikleyebilir.' dedi.

Terzi, kirliliğin etkisinin tek başına neden olarak tanımlanamayacağını ancak risk artırıcı bir faktör olduğunu vurgulayarak, 'Genetik yatkınlığı olan kişilerde bu etki daha belirgin olabilir. Hava kirliliği, demansın tek sebebi değildir ama genetik yatkınlığı olan bireylerde hastalığın daha erken ve sık görülmesine yol açabilir. Genetik yatkınlığı olmayan bireylerde kirlilik, beyin sağlığını olumsuz etkileyerek demans riskini artırabilir.' değerlendirmesinde bulundu.

Orman yangınlarının havadaki oksijen oranını düşürmesinin ve yanma sonucu açığa çıkan zararlı maddelerin bu riske katkıda bulunduğuna dikkati çeken Terzi, 'Yangınlardan çıkan duman, fabrika bacaları gibi zararlı moleküller içerir. Bu da nörolojik hastalıkların görülme riskini artırabilir.' ifadelerini kullandı.

Terzi, çevresel risk faktörleri arasında hava kirliliğinin yanı sıra travmalar, psikolojik stres, ışık ve ses kirliliği ile elektromanyetik alana maruz kalmanın da yer aldığına işaret ederek, bunların etkileri birleştiğinde demans riskini katlayabileceğini kaydetti.

Sağlıklı yaşlanma için erken dönemde önlem alınması gerektiğini belirten Terzi, 'Sigara ve tuz tüketimi, egzoz dumanı, elektromanyetik alan gibi risk faktörlerine maruz kalmayı anne karnından itibaren en aza indirmek önemli. Maske kullanımı, temiz hava ortamları, iyi havalandırma ve çevre kirliliğini azaltacak politikalar hem bireysel hem toplumsal düzeyde fayda sağlar.' diye konuştu.

Kaynak: AA