Her Kurban Bayramı öncesinde olduğu gibi bu Kurban Bayramı öncesinde de vatandaşların en çok merak ettiği konuların başında kurbanlık fiyatları gelmektedir.

Ne yazık ki enflasyon ile eriyen gelirler ve şişen fiyatlar doğal olarak pek çok dar gelirli vatandaşımızı inancının gereği olan bu ibadetti yerine getirmekten mahrum bırakmaktadır.

Bu noktada elbette suç da günah da vatandaşlarımızın değil, sorumluluk ve vebal onları bu hale düşürenlerin boynunadır…

Her sene olduğu gibi bu sene de kurbanlıklar epeyce zamlandı. Bu sene ilk açıklanan kurbanlık fiyatları şöyle:

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Bu yıl için vekâletle kurban kesim bedeli yurt içinde 11 bin 750 lira, yurt dışında ise 4 bin 750 lira olarak belirlenmiştir" açıklamasını yaptı.

Hatırlatmak isterim ki 2023 yılında ise vekâletle kurban kesim bedelleri yurt içinde 5 bin 950, yurt dışında ise 2 bin 750 TL olarak açıklanmıştı, neredeyse yüzde yüze varan bu değişim ülkemizde yaşanan gerçek enflasyonun doğrudan kanıtı olarak kabul edilmelidir.

Diğer yandan piyasaya dair öngörülere göre Türkiye’de kurbanlık tosunun canlı kilogram fiyatı 280 lira, damızlık vasfını kaybetmiş düvenin 270 lira, damızlık vasfını kaybetmiş ineğin 250 lira, dişi koyunun 250 lira, koçun ise 280 lira olması bekleniyor.

Bu hesaba göre dana fiyatlarının 80 bin TL ile 300 bin TL arasında, düve fiyatlarının ise 90 bin TL ile 250 bin TL arasında olacağı düşünülüyor.

Koç fiyatlarının 8 bin 400 TL ile 18 bin 500 TL arasında, koyun fiyatlarının ise 7 bin 400 TL ile 15 bin 500 TL arasında olması beklenmektedir.

Geçen sene ile kıyaslandığında ortaya çıkan bu fiyatlar bize enflasyonun boyutunu da açık ve net bir şekilde göstermektedir.

Tabi Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş tarafından açıklanan bu kurban fiyatları sadece enflasyonun gerçek boyutunu gözler önüne sermiyor kurbanlık fiyatlarındaki yurt içi ve yurt dışı fiyat farkını da ortaya çıkarıyor.

Şunu çok iyi biliyoruz ülkemizde büyük bir yoksulluk dalgası vatandaşlarımızı ezip geçiyor, insanlarımız gıdaya erişimde çok ama çok zorlanıyor. Hele hele kırmızı ete ulaşmak ise neredeyse imkânsız bir hale gelmiş bulunmaktadır.

Burada dikkat çekmek istediğim önemli bir husus da işte bu gerçek! 

İnsanımız ete hasretken yurt dışında kurban kesip, et dağıtmak ne kadar ahlaki ve insanidir?

Ahlaki ve insani olması bir yana çok büyük döviz harcamasına yol açan böyle bir kurban kesim dağıtım usulü ekonomimiz bu kadar büyük bir döviz darboğazındayken akıl işi midir?

Buna Ayasofya’da dilenip Sultan Ahmet’te dağıtmak denmez mi?

Tamam, hemen hemen dünyanın her yerinde Müslümanlar yokluk ve yoksulluk pençesine düşmüş kanlı bir bataklıkta debelenip durmaktadır ve lakin oralara yardım etmek öncelikle çok varsıl olan petrol zengini Arap devletlerinin işi değil midir?

Senenin çok kısa bir döneminde aynı anda yapılan bu kesimin ülkedeki canlı hayvan varlığına olumsuz etkisi ve bu etkinin gelecek senelerde ortaya çıkacak etkileri iyi hesaplanıp planlanmalıdır. Yoksa bu durum böylece devam ettiği müddetçe insanımızın et ihtiyacı bayramdan bayrama gıdım gıdım karşılanabilecek halkımız çok ciddi bir protein eksikliği sendromu ile karşı karşıya kalacaktır.