Enflasyon hiperenflasyon seviyesine koşar gelirler gölgesini kovalayan bir kişi gibi fiyat artışlarına yetişemezken konuta erişimin, hem...
Enflasyon hiperenflasyon seviyesine koşar gelirler gölgesini kovalayan bir kişi gibi fiyat artışlarına yetişemezken konuta erişimin, hem konut satın almanın ve hem de konut kiralamanın zorlaşması beklenen bir durumdur.
Lakin konut meselesi başka hiç bir şeye benzemez kuru ekmek, soğana talim edip bir süre boyunca idare etmek mümkündür ve lakin zemherinin ayazında, yağmurda yaşta insanların parklarda serilip yatacak hali yoktur.
Konut meselesine değinme sebebim; Türkiye’de konut fiyatlarındaki değişim Merkez Bankası tarafından izlenmekte ve bir konut fiyat endeksi açıklanmaktadır. Açıklanan eylül ayı Konut Fiyat Endeksine göre:
2022 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 4,9 oranında artan Konut Fiyat Endeksi, bir önceki yılın aynı ayına göre nominal olarak yüzde 189,2, reel olarak ise yüzde 58,0 oranında artmıştır.
Konut fiyatlarında eylül ayı itibarıyla son bir yılda kaydedilen ortalama artış yüzde 189’u buldu ama Merkez Bankası artış oranını yeni konutlarda yüzde 179, yeni olmayan konutlarda ise yüzde 191 olarak ölçtü. Eylül ayındaki artış da toplamda yüzde 4.9, yeni konutlarda yüzde 4.6, yeni olmayanlarda yüzde 5 düzeyinde oluştu.
Konut fiyat artışında İstanbul üç büyük il arasında ilk sırada yer alıyor ve İstanbul’da bir yılda kaydedilen artış yüzde 212’yi buldu. Konut fiyatları son bir yılda Ankara’da yüzde 196, İzmir’de yüzde 186 artış gösterdi. Fiyatların en hızlı artış gösterdiği iller ise Antalya’nın etkisiyle Antalya, Burdur, Isparta grubu. Bu üç il ortalamasında son bir yılda kaydedilen artış yüzde 236’ya ulaştı.
*** Burada dikkat çeken husus TÜİK tarafından hesaplanan TÜFE verilerindeki saçmalığın da ortaya çıkmış olmasıdır.
TÜİK tarafından hesaplanan ÜFE ve ENAG tarafından hesaplanan TÜFE dikkate alınırsa reel artış oranı hemen hemen ortadan kalkmaktadır.
Unutmayın: Ekim ayı için TÜİK tarafından açıklanan ÜFE bir önceki yılın aynı ayına göre %157,69 artış göstermişti.
ENAGrup Tüketici Fiyat Endeksi, E-TÜFE’deki 12 aylık artış oranı ise % 185,34 olarak gerçekleşmişti.
Bu veriler dikkate alındığında konut fiyatlarında bir köpük ya da balon olmadığı ama TÜİK tarafından hesaplanan TÜFE’nin gerçeği yansıtmadığı ayan beyan olarak ortaya çıkmaktadır.
Burada bir gerçek daha ortaya çıkıyor gelirler konut fiyatları ile orantılı artmadığı için birçok kişi ya da aile konuta erişimde çok ciddi sıkıntı çekiyor.
Bu durum öyle zamana yayılarak halledilebilecek bir şey de değil çünkü konut ihtiyacı ertelenebilecek, ötelenebilecek bir ihtiyaç değildir.
Değerli okurlarım barınma ve geçim hakkı İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi tarafından hüküm altına alınmıştır ve
Madde 23
1. Herkesin çalışma, işini özgürce seçme, adil ve elverişli koşullarda çalışma ve işsizliğe karşı korunma hakkı vardır.
2. Herkesin, herhangi bir ayrım gözetilmeksizin, eşit iş için eşit ücrete hakkı vardır.
3. Çalışan herkesin, kendisi ve ailesi için insan onuruna yaraşır bir yaşam sağlayacak düzeyde, adil ve elverişli ücretlendirilmeye hakkı vardır; bu, gerekirse, başka toplumsal korunma yollarıyla desteklenmelidir.
Madde 25
1. Herkesin, kendisinin ve ailesinin sağlığı ve iyi yaşaması için yeterli yaşama standartlarına hakkı vardır; bu hak, beslenme, giyim, konut, tıbbi bakım ile gerekli toplumsal hizmetleri ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, yaşlılık ya da kendi denetiminin dışındaki koşullardan kaynaklanan başka geçimini sağlayamama durumlarında güvenlik hakkını da kapsar.
Demektedir…
Devletin en temel görevi ise İnsan hakları Evrensel Bildirgesi hükümlerini yerine getirmektir gerisi boş laftır.
Daha vatandaşların barınma sorununu bile çözemeyen bir iktidar başka hangi sorunu çözebilir?