Türkiye bunca zamandan sonra bile vatandaşlarının en temel ihtiyaçları olan barınma ve beslenme sorununu çözememiş bir...

Türkiye bunca zamandan sonra bile vatandaşlarının en temel ihtiyaçları olan barınma ve beslenme sorununu çözememiş bir ülkedir.

Geçtiğimiz günlerde bu konuda yazmış olduğum bir makalede asgari ücretin açlık ve yoksulluk sınırının çok altında kaldığını anlatmış ve bu ülkede iktidarın vatandaşların beslenme sorununu dahi çözemediğini belirtmiştim.

Bugünde ortalığı kasıp kavuran barınma sorununa değinmek istiyorum.

Çağdaş, gelişmiş toplumlarda işi gücü olup çalışan bir insanın beslenme sorunu olmadığı gibi barınma sorunu da yoktur. Çalışan bir kişi insan onuruna yakışır, nitelikli bir konut edinmekte ve yahut böyle bir konutu kiralamakta hiç zorlanmaz.

Türkiye’de ise çalışan bir kişi için barınma sorununu çözmek ve maaştan ayırarak bir konut edinmek imkânsız denecek kadar zordur.

Asgari ücret düzeyinde maaş alan birinin maaşının, ailesinin karnını doyurmaya bile yetmediğini biliyoruz. Daha ailesinin karnını doyuramayan bir çalışanın başını sokabileceği bir konut alabilmek için birikim yapması zaten mümkün değildir.

Türkiye’de ücretliler için barınma sorunu aslında çok yeni de değildir, hatırlayın köyden kente göçün yoğunlaşmaya başladığı 60’lı ve 70’li yıllarda özellikle de yoğun göç alan İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük kentlerin çevresi gecekondular ile dolmuştu. Bu evler alel acele yapılmış, son derecede niteliksiz binalardı ama dar gelirli ailelere başlarını sokacak bir barınak sağlıyordu. Bu yıllarda kentler hızla büyüdü, birçoğu imarsız, ruhsatsız ve niteliksiz bina ile doldu. Sorunun temelinde ise elbette ücret ile çalışan dar gelirli kesimin nitelikli bir konut almaya ya da kiralamaya gücünün yetmemesi yatıyordu.

Aradan nerede ise elli altmış yıl geçti, az gittik uz gittik dere tepe düz gittik bu gün geldiğimiz noktada hala aynı sorun ile boğuşuyoruz, ücret karşılığı çalışanların çok büyük bir kısmı bir konut satın alamıyor, hatta kiralamakta ve kirasını ödemekte güçlük yaşıyor, barınma sorununu çözemiyor.

Oysa inşaat sektörü bu ülkede son derecede güçlü, hem kamusal ve hem de özel birçok inşaat firması var, sektörde bir tekelleşme ve arz sorunu da yok!

Peki, o zaman neden çalışan insanlar konuta erişmekte barınma sorununu çözmekte bu kadar zorlanıyor.

Bakınız bu sorunun kaynağı gelirlerin aşırı şekilde düşük olmasıdır. Gelir düşüklüğü sorunu halledilmeden konut ve barınma sorunu hiçbir şekilde çözülemeyecektir.

En son bir müteahhit dostuma inşaat maliyetlerini sordum inşaat metre kare maliyeti 6 bin 500 lira civarında ve artmaya devam ediyor dedi. Bu tutara elbette arsa payı ve müteahhit karı da dahil değil.

Bu bilgiye paralel bir açıklama da geçtiğimiz günlerde KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt’tan gelmişti. Metrekare maliyetinin 8 bin 500 TL olduğunu belirten Ali Kurt, “100 metrekarelik bir konutun arsa ve finansman hariç inşaat maliyeti 850 bin TL ile 1 milyon TL, buna arsa ve finans maliyeti eklendiğinde bir konutun maliyeti en az 2.5 milyon TL’ye çıkıyor. Arsa maliyeti sıfır olursa da 1.5 milyona satmam lazım. Ancak 1.5 milyon liraya alacak kitle alt gelir grubu mu? Diye sormuştu…

İstanbul, Ankara ve İzmir gibi bir büyükşehirde 2 milyon liranın altında daire bulmanın çok zor olduğunu görüyoruz. Diyelim ki 2 milyona bir daire bulduk hesap şu:

Bir asgari ücretlinin bu parayı biriktirebilmiş olması için 364 ay yani yaklaşık 30 yıl boyunca çalışmış ve hiç yemeden içmeden para biriktirmiş olması gerekir.

Peki, kredi kullansak durum ne olur?

En uzun vadeli kredi 15 yıl aylık faizi yüzde 3,36 aylık kredi taksiti 67.375,81 TL ve toplam geri ödeme ise 12.139.645,80 TL ve bu elbette makul bir seçenek değil. 10 yıl vadede ise daha çok seçenek var. Orada da en makul seçenekte aylık taksit 44.935,78 TL faiz oranı % 2,05 ve toplam geri ödeme ise 5.405.241,50 TL. Türkiye’de aylık 45 bin lira konut kredisi taksiti ödeyebilecek kaç kişi vardır?

Kamu bankalarının verdiği söylenen krediler ise en fazla 1 milyon, aylık faizi % 1,20 ve aylık taksiti ise 16 bin lira!

Bu kredileri bırakın bir asgari ücretliyi en yüksek maaşı alan bir kamu görevlisinin bile ödemesi imkânsızdır…

Yarın bu konuya devam edecek ve soruna dair çözüm önerilerimi de paylaşacağım.