Veryansın’dan Erdem Atay’ın tetiklediği 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Konseri hakkındaki maliyet tartışmaları bir hafta on gündür gündemi işgal ediyor birileri çıkıp televizyonlarda, gazetelerde, sosyal medyada havanda su dövüp duruyor.

Aslında baktığınızda bu konunun zerrece bir haber değeri falan yok, fakat bu haber ile Erdem Atay bir nedenle son zamanlarda halkın konuştuğu birçok sıkıntıyı gündemden düşürecek bir sakızı iktidar cenahına vermiş oldu, yandaş medya da bu sakızı döndüre döndüre, balon yapıp patlata patlata çiğneyip duruyor.

Önce şunu söyleyeyim; AKP iktidarının ülkeye verdiği en büyük zarar neşemizi kaçırmaktır emin olun eski Türkiye’de insanlar çok daha neşeliydi.

Malum bu gün sanata ve sanatçıya değer vermeyen ve hatta düşman diyebileceğimiz bir zihniyet Türkiye’de egemendir ve böyle eleştiriler onların değirmenine su taşımaktadır.

Dahası bu bahse konu zihniyet 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 19 Mayıs Atatürk' ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı

ve 30 Ağustos Zafer Bayramı gibi Milli Bayramlarımızı doğru düzgün kutlamayı hiç sevmiyorlar. Böyle günlerde yatak döşek hasta olup kutlamalara katılmaktan imtina eden birçok politikacıyı bu son dönemde gördük değil mi?

En son Cumhuriyet’in 100. Yılını bile doğru dürüst kutlamayanlar bunlar değil mi?

Oysa Milli Bayramlar son derecede görkemli olarak kutlanmalıdır ki halkımız millet olmanın bilincine varsın, bir arada olmayı ve birlikte durmayı bu başarıyı kıvanç ve neşe içinde kutlasın. Kutlama törenlerinin olmazsa olmazı ise dans ve müziktir.

Eh iktidar bu görkemli kutlamaları yapmayınca iş el mecbur muhalefet belediyelerine ve sivil topluma düşmüş bulunmaktadır.

Gerek Mansur Yavaş ve gerekse de Ekrem İmamoğlu işbaşına geldikleri günden bu yana milli bayramlarımızı mümkün olan en görkemli şekliye kutlamayı başarmış kent yöneticileridir.

Üstelik bu kutlamaları yaparken de gri suratlı devlet protokolü ile değil halkın neşe içinde katılımını sağlayacak bir üslubu benimsemiş bulunmaktadırlar.

Özellikle milli bayramlar çerçevesinde düzenlenen konserler ve sair organizasyonlara öncelikle bu bilinçle bakmak gerekir.

Diğer yandan sanatın ve sanatçının önemsenmediği hatta hakir görüldüğü ya da vatandaşın sanat ve sanatçı ile buluşamadığı bir toplumun çağdaş bir toplum olması hiçbir şekilde beklenemez.

Milli bayram kutlamaları ya da sair sebepler ile on binlerce insanın katılacağı sanat organizasyonları yapmak elbette ki ciddi bir bütçe gerektirmektedir.

Efendim niye bu kadar para harcanıyor sığlığı ile suret-i haktan görünerek yapılan saldırılar asla mantıklı ve hakkaniyetli değildir.

Bu baskıya bir kere boyun eğilirse birilerinin hoşuna gitmeyen her kültürel faaliyet engellenir ve neticede neşesiz, kuru ve cahil bir toplum oluşur.

Ayrıca biliyorsunuz bu sene Ankara’da düzenlenecek 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları TUSAŞ’a yapılan hain terör saldırısı üzerine Mansur Başkan tarafından iptal edilmişti.

Bu iptale halktan ciddi tepki geldi ve her ne olursa olsun 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı görkemli bir şekilde kutlanılmalıdır dendi bunu üzerine de kutlama ve konserlerin yapılmasına karar verildi.

Şimdi bakıyorum niye iptal edildi diyenler kalkmış bik bik niye böyle kutlandı diye ağızlarında laf geveliyorlar. Gerekçe de kutlamaların maliyetiymiş bu kadar para harcamaya ne gerek varmış…

Bakın yapılan her ciddi işin ciddi bir maliyeti vardır ve neticede ilkokul müsameresi değil on binlerce seyircinin katılacağı bir konser düzenleniyor. Böyle bir konserin ses ve ışık sistemleri ile sahne kurulumu son derecede pahalı bir iştir. Böyle bir organizasyonda yüzlerce kişi çalışıyor sadece malzemelerin nakli bile onlarca TIR ile yapılabiliyor.

Dahası geçmişte ve başka illerde yapılan benzeri organizasyonlar ile de kıyaslanınca da ortada afaki ya da fahiş bir maliyet falan yok hem İstanbul ve hem de Ankara Belediyeleri bu konuda kıyaslamalı açıklamalar yaptı bu yüzden de bir haber değeri yok diyorum.

Erdem Atay konuyu neden böyle gündeme getirdi, onu kim nasıl tetikledi doğrusu çok merak ediyorum ama gündemi değiştirdiği, iktidarın konuşulmasını istemediği konuları gündemden düşürerek iktidara fayda sağladığı kesin.