İnsanlar en yakını tarafından ihanete uğradığı zaman söylediği bir söz vardır : ”Sırtımdan hançerlendim.”

Tarihten günümüze gelen ve özdeşleşen olayda “Sen de mi Brütus?"  olarak bilinir. Bu söz, kişinin en yakınlarının veya en güvendiklerinin ihanetini anlatmak için kullanılır.

Jül Sezar, Romalı bir general olarak görev yaptığı sürece elli önemli savaşı kazanmış ve Roma’ya kahraman olarak dönmüştü. Pontus Kralı Farnakis'e karşı doğuda kazandığı büyük zaferin ardından Roma'daki Senato'ya  “Veni, vidi, vici!” (Geldim, gördüm, fethettim!)  diye mesaj göndermişti.  Bu mesaj aynı zamanda Roma Cumhuriyeti’nin lideri olarak geleceğini de simgeliyordu. Başlangıçta hem askeri becerileri hem de liderlik yeteneği nedeniyle övülse de, yavaş yavaş Senato'nun içindeki ve dışındaki pek çok kişinin korkuya kapılmasına neden olmuştu. Sonunda bir suikast planı devreye girdi; dostlar kısa sürede düşman oldu ve vahşi bir şekilde öldürüldü.

Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun durup dururken bir televizyon kanalına  çıkıp “Arkadan hançerlendim” demesi yeni bir tartışma yarattı. 

İyi de Kemal Kılıçdaroğlu, Sezar’ın başarısını gösteremedi ki. Girdiği 13 seçimi  de kaybetti. 

Hatta topa Cumhurbaşkanı Erdoğan bile girdi, AKP Grup toplantısında ,“Biz kimi kimin hançerlediği kısmıyla ilgilenmedik ama 14-28 Mayıs seçimlerinde milletimizin sırtına saplanmasına da izin vermedik. Seni kim hançerledi onu açıkla” dedi.

Hançerleme işini önce İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu eski CHP liderinin sözlerine  bir televizyon kanalında"'Hançerlendim' ifadesi muhatap alacağım bir tarif değil" diyerek cevap verdi.

CHP Genel Başkanı Özür Özel ise “Şöyle söyleyeyim: O değerlendirmelerin çok önemli bir kısmını hiç üstüme almadım, hançer mançer. Biz hançer bahsini sayın genel başkanla kurultayda kapattık. Ben bu partide kimsede hançer olmadığını ifade etmiştim. Ve sayın genel başkana yönelik olarak da ne kendime ne siyasi bir arkadaşıma bunu yakıştırmam.

Ama şöyle bir gerçek var: Tabii çok farklı değerlendirmeler oluyor. Hz. Ali filan, hançeri de bazı siyasetçiler üzerinden değerlendiriliyor. Ben genel başkanın böyle bir kastı olmadığını düşünüyorum. Ve CHP’de ne genel başkan ne herhangi birimiz meseleye bu boyutuyla bakmıyor, sosyal demokrat bir partide. Hançer demokrasiye ait bir enstrüman değil. Demokraside itiraz edersiniz, kabul olmazsa daha kuvvetli itiraz edersiniz. Ayrılıklar olabilir, yarışlar olabilir ama en sonunda biz Atatürk’ün kurduğu bir partide aynı partinin evlatlarıyız. O yüzden kimsenin kimseye böyle demokrasi dışında bir şey yapmasına geçmişte genel başkan izin vermezdi, bugün de ben izin vermem. CHP genel başkanlarının böyle bir sorumluluğu var.”

Salı günü yapılan CHP Grup toplantısında Özgür Özel “hançer” olayına hiç değinmedi.  Toplantıdan sonra televizyon ekipleri ve gazeteciler çıkış kapısındaki koridorda set kurup, bir açıklama yapması için girişimlerde bulundu ise de, başta Özgür Özel’in korumaları o seti öyle yardılar ki, kameramanlar bir tarafa, foto muhabirleri bir tarafa dağıldı.

CHP kulislerinde de çeşitli yorumlar yapıldı. “Kılıçdaroğlu yeni bir yola çıktı, parti içi mücadele bayrağını açtı” diye değerlendirmelerde bulunanlar olduğu gibi, bunun bir olağanüstü kurultay sürecini başlatıp başlatmayacağına ilişkin de farklı yorumları da dile getirenlerde vardı..

Örneğin, Kılıçdaroğlu’nun Eylül ayında yapılacak tüzük kurultayını, genel başkan seçimli kurultaya dönüştürme çabası içine girebileceği söylendi. Ancak 31 Mart yerel seçimlerindeki başarının ardından parti içi yarışta başarılı olmasına şansının olmadığı da dile getirildi. 

CHP kazanı fokur fokur kaynıyor. Herkes bir şeyler söylüyor.