Şair Elif Reyya Naz ile söyleşirken bu haftanın konusu ne olabilir dediğimde, kadın şairler olabilir dedi.Telefonu kapattığımda, üzerine düşünürken, Suriyeli şair ve denemeci Adonis’in “Kadından şair olmaz, çünkü kadının kendisi şiirdir, şiir yazdığı zaman kendini tekrarlamış olur” sözü geldi aklıma.
Şair Elif Reyya Naz ile söyleşirken bu haftanın konusu ne olabilir dediğimde, kadın şairler olabilir dedi.Telefonu kapattığımda, üzerine düşünürken, Suriyeli şair ve denemeci Adonis’in “Kadından şair olmaz, çünkü kadının kendisi şiirdir, şiir yazdığı zaman kendini tekrarlamış olur” sözü geldi aklıma.
O dönem bu sözle kadınların tepkisini çemişti. Adonis’in tam olarak anlatmak istediği bu mudur bilemiyorum ama bildiğim tek şey var. Kadından tabii ki şair olur, Hem de kadın ve insan hakları savunucu, bilinçli ve üretken. Melisa Gürpınar’ın “ 1981 “sanat edebiyat yayınları ‘81” den çıkan, ”GECEYARISI NOTLARI” vardır ki mutlaka okunması gereken bir kitap. Bunun yanında ilk aklıma gelenler, Gülten Akın, Nilgün Marmara, Şükran Kozalı ve Didem Madak’ı sayabiliriz. Şiir yazmak bir duygu işçiliğiyse; bunun kadını erkeği yoktur. Her şiir duygusu taşıyan insan yazabilir. Pablo Neruda’nın hayatını anlatan “IL POSTINO” isimli filmde, Neruda’nın mektuplarını taşıyan bir postacısı şiirlerini çalar ve kendi şiirleri gibi sevgilisine okur, farkına varan Neruda, neden şiirlerimi çalıp, sevgiline kendi şiirlerinmiş gibi okudun postacı der, postacı, Üstad, “Şiir yazanın değil, ihtiyacı olanındır”, benim o şiirlere ihtiyacım vardı der. Kadınlar da erkekler gibi şiir yazabilir çünkü her yazılacak şiirin dokunduğu bir yürek olacaktır. O nedenle şiirin ve şairin cinsiyeti yoktur, diye düşünüyorum.
Bu haftaki konuğum yukarıda da sözünü ettiğim, Şair Elif Reyya Naz;
Ankara’da doğdu. Hacettepe Üniversitesi Ankara Meslek Yüksek Okulu ve Eskişehir Anadolu Üniversitesi Radyo ve Televizyon Programcılığı bölümlerinden mezun oldu. 1999-2002 yılları arasında, Ankara’da yerel bir gazetede köşe yazıları yazdı. 2010-2018 yılları arasında internet üzerinden yayın yapan radyolarda ve çeşitli şiir grubu platformlarında programlar hazırlayıp sundu. Kendi şiirlerinin yanı sıra, çok sayıda şairin de şiirlerini seslendirdi ve çalışmalarını ‘Elif Reyya Naz’ Youtube kanalından paylaştı. Şiiri Özlüyorum, Kadına Dair Her şey vb. dergilerde şiirleri ve röportajları yayınlandı.
Şair Naz’ın ilk kitabı Yoksun Aslında (2017) Göl Yayınları, ikinci kitabı, Varsın Aslında (2019) Göl Yayınlarından yayımlandı.
Şair, Elif Reyya, şiir üzerine bir söyleşisinde şiire dair şöyle diyordu.
“O şiirdeki gibi hiç kimseye mecbur olmadım ama şiire mecbur oldum. Benim şiir aşkım 17 yaşında Attila İlhan’ın, “ Ben Sana Mecburum “ şiiriyle başladı ve o günden bu günlere uzandı. Bence şiir hayattı, insanın yaşamı ifade şekliydi ve çok özeldi, güzeldi. Ne çok şairden, ne çok şiiri hayranlıkla okudum. Keşke bunu ben yazmış olsaydım dedim. Sonra sanırım öyle çok biriktim ki, hayata öyle şiir şiir baktım ki ben de yazdım. İlk şiir kitabımla “ Yoksun Aslında “ dedim, sonra ikincisi “ Varsın Aslında” yok olan da, Var olan da insandı. Doğayı, sevgiyi, aşkı ve en çok da insanı anlattım kitaplarımda. Sonra Kadın’ı anlattım… Bu şehirde, bu ülkede, bu dünyada kadın olmanın haklı gururu ve onuruyla, kadına uygulanan her türlü şiddetin, haksızlığın karşısında olmanın gerekliliğini anlattım kalemimin sesiyle… Dünyayı kadınlar güzelleştiriyor, anlamlı kılıyor, besliyor, yaptıklarıyla, varlıklarıyla… İyi ki varlar ve hep var olacaklar… Hep birlikte güzel bir dünyaya uyanacak, uyandıracaklar insanlığı…”
Elif Reyya Naz’ın “Yoksun Aslında” isimli kitabından, iki şiirini sizlerle paylaşmak istiyorum.
GELİNCİK
Ayrıksı zamanların birincisi,
Bir inci.
Güneş lekesi aşklarda birikip
Sudan kaleler yapardı,
Dağınık bir yalnızlığı örten
Gecenin çığlığı,
Sabah düşleriyle damladığında güne,
Uzaktı tüm nehirler,
Saymayı unuttuğu çocukluğuna
Oysa yıllar hiç unutmadı;
İzole dimağların, suskun fragmanından
Savrulup akıp gitmeyi
Değdiği her gözde, ela dengeler kurup
Bıraktı rengini gelincik,
Habis yaşamlar solmasın diye.
YOKSUN ASLINDA
İstemeden dilime dolanmış bir şarkı geçiyor zihnimden
Sonra sen.
Yolda sevmediğim birine selam veriyorum
Sonra sana.
Konuşmak zorunda kalıyorum telefonda biriyle
Sonra susuyorum sana.
Düşündüm de;
Sen var mısın ki?
Yoksun aslında