Eyyy Türk Milleti duymadım, işitmedim deme; elin Suriyelisi, Afgan’ı, Somalilisi bile Türkiye’ye elini kolunu sallayarak vizesiz...

Eyyy Türk Milleti duymadım, işitmedim deme; elin Suriyelisi, Afgan’ı, Somalilisi bile Türkiye’ye elini kolunu sallayarak vizesiz girer, memleketin dört bucağında at oynatıp cirit atarken Erdoğan iktidarı devam ederse sen yarın İstanbul’a ancak vize ile girebileceksin…

Sakın yahu bu saçmalığı da nereden uyduruyorsun falan demeyin, bunu NTV-Star TV ortak yayınında Seda Öğretir, Ahmet Arpad, Nazlı Çelik ile Burhanettin Duran’ın sorularını yanıtlayan ve üçüncü bir kere daha cumhurbaşkanlığına aday olmaya çalışan Recep Bey açık açık söyledi.

Türkiye hızla seçimlere giderken seçim propagandası çerçevesinde konuşan Recep Tayyip Erdoğan “İstanbul’un belediye başkanıyken benim İstanbul’a girişi vizeye tabi tutma diye tezim vardı. Her gelen rahatlıkla girsin, bu olamaz. İstanbul’a girmenin bir bedelinin olması lazım. Bakın Londra’ya giremezsiniz. Belli kuralları var bu işin. Eğer bu varsa sizde o zaman müsaade ederler girersiniz.” Dedi.

Önce şunu söyleyeyim Londra’ya girme meselesinde de sanırım danışmanları Recep beyi gene kandırmış, öyle bir şey yok bu yanlış bir bilgi.

Gelelim İstanbul’a vize meselesine, sanırım böyle bir hayali ancak bağımsız bir Konstantinapolis hayali kuran Fener Rum Patrikhanesine bağlı radikaller falan kuruyordur. Egemen bir ülkenin vatandaşlarının ülkenin herhangi bir şehrine girmesini yasaklamaya kalkmak akla ziyan bir hayalden başka ne olabilir?

Tamam, İstanbul kalabalık, çok kalabalık ve üstüne üstlük son derecede plansız ve kaotik bir şekilde yerleşime açılmış bir kent.

Birde deprem gibi son derecede büyük bir tehdit bu şehrin kapısında, bunun yarattığı sorunları da sağır sultan bile duymuş vaziyette ve lakin bu sorunların çözümü “yassah hemşerim” yaklaşımı ile olamaz.

Malum kentsel planlama diye bir bilim dalı ve bu dalda uzman bilim insanları var eğer rasyonel akla ve bilime dayalı çözümler getirirsen bunca insan bu kadar dar bir alanda bile son derecede emniyetli, konforlu, rahat ve refah içinde bir hayat yaşayabilir. Yeter ki rasyonel akla ve bilime saygı duy ve çözüm yolu ararken bu yöntemleri kullan.

Recep Bey’in bu önerisi eminim bazı kişilere son derecede mantıklı gelecek ve onlar “Tabi ya yasakla İstanbul’a girişleri, vize koy vize vermediğin giremesin, bak İstanbul nasıl rahatlar da diyeceklerdir.”

Bunlara dönüp ama sende İstanbul’a vize alıp gireceksin ve vize alabilmek içinde dünya kadar para ödemen gerekecek deyince otur bak seyreyle gümbürtüyü, nasıl hemen itiraz edecekler. Malum bizim insanımız başkalarına yasak koymayı çok sever, pek makul ve mantıklı karşılar ama işin ucu kendisine dokunursa en yüksek perdeden itiraz edip, anında yaygarayı koparır.

Bakınız bu öneri kesinlikle ama kesinlikle mantıklı bir öneri değildir, dahası anayasamızın amir hükümlerine ve eşit vatandaşlık ilkesine de aykırıdır.

Aynı zamanda İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin aşağıdaki ilkelerine de aykırıdır:

Madde 12

Hiç kimse özel hayatı, ailesi, meskeni veya yazışması hususlarında keyfi karışmalara, şeref ve şöhretine karşı tecavüzlere maruz bırakılamaz. Herkesin bu karışma ve tecavüzlere karşı kanun ile korunmaya hakkı vardır.

Madde 13

1. Herkes herhangi bir devletin sınırları dâhilinde serbestçe dolaşma ve yerleşme hakkına haizdir.

2. Herkes, kendi memleketi de dâhil, herhangi bir memleketi terk etmek ve memleketine dönmek hakkına haizdir.

Madde 17

1. Her şahıs tek başına veya başkalarıyla birlikte mal ve mülk sahibi olmak hakkını haizdir.

2. Hiç kimse keyfi olarak mal ve mülkünden mahrum edilemez.

Dolayısı ile naçizane olarak önümüzdeki seçimlerde kimin sizden ne için oy istediğini dikkate alarak oyunuzu kullanın derim.