Süreci kısaca hatırlatayım 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas terör örgütü İsrail topraklarına beklenmedik bir saldırı düzenlemiş, çoğu sivil olan yüzlerce kişiyi esir almış ve binden fazla kişiyi öldürmüştü.

İsrail’in buna cevabı gecikmedi ve Hamas’ın üslendiği Gazze’de son derecede yoğun ve şiddetli bir terör operasyonuna girişti.

Bu süreçte pek çok kişi Hamas’ın sonucu başından belli olan bu terör saldırısına anlam verememişti, ben ise o zaman bu hamlenin asli amacının Ukrayna bataklıklarında sıkışan Rusya’nın Orta Doğu’da yeni bir savaş başlatarak özgür dünyanın Ukrayna üzerindeki dikkatini dağıtmak, yardımları aksatmak amaçlı olabileceğini söylemiştim.

Sonra savaş tırmanmaya başladı ve İsrail'in Suriye'nin başkenti Şam'da İran'ın konsolosluk binasını vurması sonucu en az 8 kişi hayatını kaybetti. 

Ölenler arasında İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü'nde üst düzey komutan olan Tuğgeneral Muhammed Rıza Zahedi'nin de bulunduğu duyuruldu. 

İsrail’in İran toprağı sayılan bir elçilik binasını vurması birden olayları bambaşka bir boyuta taşıdı ve İran bu saldırıyı karşılıksız bırakmayacağını açıkladı.

Akabinde İran 300 kadar dron, seyir füzesi ve hatta balistik füze fırlatarak İsrail’i hedef aldı. Bu saldırı İsrail ve müttefiklerinde birçok hava aracı İsrail hava sahasına girmeden imha edilerek etkisiz hale getirildi.

Bu eylem tam olarak bir devletin diğer devlete saldırması, yani sıcak savaş hali demektir.

Sonuç olarak uzun bir zamandır Orta Doğuda vekil güçler üzerinden sürdürülen ılık savaş bir anda hızla devletlerarası savaşa dönüşmüş bulunmaktadır.

İran’ın bu dron sürüsü saldırı sonrasında İsrail doğal olarak cevap vereceğini, misilleme yapacağını duyurdu ve geçtiğimiz günde ilk defa İran topraklarını doğrudan hedef alan bir saldırı gerçekleştirdi.

Bu noktada savaş artık yeni bir aşamaya girmiş bulunmaktadır…

Göründüğü kadarı ile taraflar peşrev faslını geçmiş, el ense çekerek rakibin güç ve yeteneklerini test etmeye başlamışlardır.

Peki, bundan sonra ne olacak?

Öncelikle şunu söyleyeyim ufukta bu savaşı bitirecek bir barış ya da ateşkes anlaşması olasılığı hiçbir şekilde görünmüyor! Çok ama çok büyük bir olasılıkla savaş inişli ve çıkışlı bir seyir izleyecek gene çok büyük bir olasılıkla vekil güçler ve terör örgütleri ile çatışmalar da epeyce alevlenecektir.

Bakın ben başından beri bu işin içinde faşist diktatör Putin’in parmağının olduğunu iddia ediyorum, en nihayetinde Rusya ve İran’daki otokrat rejimler devrilmeden bölgeye istikrar, huzur ve sükûn gelmeyecektir.

Yani barış ve istikrar Rusya ve İran’daki otokrat rejimlerin devrilmesine bağlıdır.

Bu elbette kolay değil bu tip rejimler varlıklarını koruyabilmek için her türlü çılgınlığı yapmaya, gerekirse dünyayı ateşe atmaya hazırdır ve lakin tarih de her türlü otokrat rejimin eninde sonunda devrildiğini gösteren birçok vaka ile de doludur.

Burada bir iddiada bulunayım kayda geçsin; bu olay ne kadar sürer bilemem ama eminim ki hem Rusya’da ve hem de İran’da otokrasinin yıkılması ile sonuçlanacaktır.

Burada bir başka hususu daha dikkatlerinize sunmak isterim; Rusya ve İran’da otokrasi yıkılırken bu ülkelerin toprak bütünlüklerini koruyup koruyamayacakları, bölünüp parçalara ayrılıp ayrılmayacakları da çok ama çok önemli bir diğer konudur.

Bu konudaki benim öngörüm bu ülkelerin sadece otokrat rejimlerini değil toprak bütünlüklerini de koruyamayacakları yönündedir.

Dünya tarihi ne yazık ki güç mücadeleleri sırasında ölen, yaralanan, acı çeken birçok kayıp yaşayan insan, yanıp yıkılan kent hikâyeleri ile doludur.

Umarım bu savaş oldukça kısa sürer, bölgemiz yeni göç ve insani dramlara sahne olmaz, birçok kadim kent yakılıp yıkılmaz ve birçok insan yaşamını yitirmez.

Ve elbette hepsinden de önemlisi bu savaşta kitle imha silahları; nükleer başlıklar, kimyasal ve biyolojik silahlar kullanılmaz.