Himalayalar bölgesinde yürütülen yeni araştırmalar, dağların her yıl milimetre milimetre yükseldiğini ve kritik seviyede gerilme biriktiğini ortaya koydu. Bilim insanları, bu uzun süreli sıkışmanın iki ayrı 8.8 büyüklüğünde deprem üretebileceğini belirtiyor.

Himalayalar en yüksek risk kategorisine alındı

Güncellenen deprem tehlike haritasına göre Himalayalar, yeni tanımlanan en üst seviye olan “Bölge VI” kategorisine yerleştirildi. Hindistan’ın yüzde 60’ından fazlası ise orta ile yüksek deprem riski taşıyan alanlarda bulunuyor.

İki kıta beklenenden daha hızlı yaklaşıyor

Jeofizikçi KM Sreejith ve ekibinin yürüttüğü ölçümlerde, hem yatay hem de dikey yüzey hareketleri analiz edilerek fayın kilitli bölgeleri tespit edildi. Yeni veriler, iki kıtanın birbirine düşündüğünden daha hızlı yaklaştığını ve kilitli fay uzunluğunun genişlediğini gösteriyor.

Görüntü 1-18

Putin, ABD Özel Temsilcisi Witkoff ile Görüştü
Putin, ABD Özel Temsilcisi Witkoff ile Görüştü
İçeriği Görüntüle

8.8 büyüklüğünde iki deprem potansiyeli

Wion News’in aktardığı çalışmada, Himalayalar boyunca 800 kilometrelik hat üzerinde yapılan ölçümler, bölgede 8.8’e ulaşabilecek iki ayrı büyük deprem ihtimalini ortaya koydu. Araştırma ekibinde Rishav Mallick, Eric J. Fielding, MCM Jasir, Mark Simons ve Ritesh Agrawal da yer aldı.

700 yıldır biriken enerji kırılmayı büyütüyor

“Deprem Tehlikesinin Artışını Ortaya Koyan Jeodezik Bulgular” başlıklı çalışmada, bölgenin 500–700 yıldır sıkıştığı vurgulandı. Bu uzun süreli enerji birikiminin, gerçekleşmesi muhtemel bir depremde aniden açığa çıkarak yıkımı artırabileceği belirtiliyor.

Dağlar her yıl 5–8 milimetre yükseliyor

Araştırmada Himalayalar boyunca yer kabuğunun yılda 5–8 milimetre dikey olarak yükseldiği tespit edildi. Küçük gibi görünen bu değerler, yüzyıllar içinde büyük deformasyonlar oluşturuyor ve bölgenin hâlâ son derece aktif olduğunu doğruluyor.

Görüntü 2-15

Fayın kilitli bölgesi hâlâ net değil

Bilim insanları, yeni teknolojilere rağmen fayın tamamen kilitli alanlarının sınırlarının tam olarak belirlenemediğini, ancak son bulguların deprem tehlikesinin önceki tahminlerden çok daha yüksek olduğunu açıkça gösterdiğini ifade ediyor.

Muhabir: Haber Merkezi