Salgın bir sağlık sorununun ötesinde sosyal ve ekonomik sorunlara da yol açtı. Milyonlarca çocuk eğitimden koparken, işsizlik ve yoksulluk rekor seviyelere ulaştı.Son yıllardaki işsizlik oranları daha da içinden çıkılmaz bir hale geldi.
Salgın bir sağlık sorununun ötesinde sosyal ve ekonomik sorunlara da yol açtı. Milyonlarca çocuk eğitimden koparken, işsizlik ve yoksulluk rekor seviyelere ulaştı.Son yıllardaki işsizlik oranları daha da içinden çıkılmaz bir hale geldi.
Son açıklanan verilere göre, Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik Şubat’ta aylık bazda 0.7 puanlık artış ile yüzde 13.4’e yükselirken, aynı dönemde istihdam oranı 0.1 puanlık azalış ile yüzde 43.4 düzeyine geriledi.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, bu dönemde işsizler 250 bin kişi artışla 4 milyon 236 bin kişiye yükselirken, aynı dönemde İstihdam edilenler 22 bin kişi azalarak 27 milyon 477 bin kişiye geriledi. 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik ise aylık bazda 0.4 puanlık artışla yüzde 26.9’a yükseldi.
İş bulma ümidini yitirdiği için iş aramaktan vazgeçenleri, mevsimlik işçileri ve iş aramayıp çalışmaya hazır olanları da dahil ettiğimiz zaman işsizlik gerçekten korkunç boyutlara ulaşmış bulunuyor.İşsizlikteki artışı engelleyen en büyük desteklerden biri olmasına rağmen kısa çalışma ödeneği 31 Mart 2021’de sona erdi. Uzmanlar kısa çalışma ödeneğinin kesilmesiyle işten çıkarmaların hızla artacağının kaçınılmaz olduğunu belirtiyor.
Kısa çalışma ödeneğinin kaldırılması ile ilgili olarak açıklama yapan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu; “Kısa çalışma ödeneğinin sona ermesi değil, aksine kapsamının genişletilerek devam ettirilmesi gerekmektedir. Salgın sürerken, hatta yeniden yükseliş eğilimine girerken salgın sırasında yapılan ödeneklerden vazgeçilmesi kabul edilemez. Kısa çalışma ödeneğinin kaldırılması işçilerde iş ve gelir kayıplarına yol açacaktır” diyerek konunun önemine vurgu yapıyor.
Salgın tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ekonomik kriz, kapanan işyerleri, işsiz kalan milyonlar ve buna bağlı olarak da yoksulluk yarattı. Ülkemizin bir başka kanayan yarası yoksulluk toplumda her geçen gün kendini iyice hissettirmeye başladı
DİSK/Birleşik Metal-İş Sendikası’nın yayınladığı, Açlık ve Yoksulluk Sınırı Şubat Raporu’na göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı 2 bin 681 lira oldu. Açlık sınırı üzerinden hane halkı tüketim harcamaları esas alınarak yapılan hesaplama sonuçlarına göre ise yoksulluk sınırı 9 bin 274 lira olarak gerçekleşti.
Salgınla birlikte geçim sıkıntısı halkın başlıca gündem maddesi olmaya devam ediyor. DİSK Genel-İş Sendikası’nın raporuna göre Türkiye’de yoksul sayısı son iki yılda yüzde 8.4 artış gösterdi. Salgın döneminde çalışan yoksul sayısı 7.7 milyonu geçti. Her 10 kişiden 7’si borçlu.Uzmanlar yeni desteklerin devreye konmaması halinde yoksulluğun daha da artacağı, hatta ikiye katlanacağı görüşünde.
İşsiz eğitimli ordusu her geçen gün büyürken, geçim derdi endişesi yaşayan halk evine götüreceği ekmeğin peşine düşmüş durumda. Artık temel ihtiyaçlarını bile zor karşılayabilen halk corona salgınına karşı da bir savaşın içinde.
Beklentim iktidarın, sağlıkla geçim derdi arasında sıkışan halkı bu zor ve umutsuz durumdan çıkaracak tedbirleri bir an önce hayata geçirmesidir..