Bilim, kültür ve teknoloji alanında dünyada sürüp gelen değişim ve dönüşümlere göre tarihi zamanlar çağlara ayrılmakta. Şimdi geldiğimiz zaman “DİJİTAL ÇAĞ”olarak nitelenmekte.Dijital dünyada bilinçli bireyler yetiştirmek için zamanın teknolojik gelişimine uygun yeni içerikli bir eğitim sistemi geliştirilmekte. Dünyada ve ülkemizde , resmi ve özel kurum ve kuruluşlar bu alanda yarış halindeler.Şimdi dijital çağdayız.Gelecekte neler olacak göreceğiz.

Bilim, kültür ve teknoloji alanında dünyada sürüp gelen değişim ve dönüşümlere göre tarihi zamanlar çağlara ayrılmakta. Şimdi geldiğimiz zaman “DİJİTAL ÇAĞ”olarak nitelenmekte.Dijital dünyada bilinçli bireyler yetiştirmek için zamanın teknolojik gelişimine uygun yeni içerikli bir eğitim sistemi geliştirilmekte. Dünyada ve ülkemizde , resmi ve özel kurum ve kuruluşlar bu alanda yarış halindeler.Şimdi dijital çağdayız.Gelecekte neler olacak göreceğiz.

Milli Eğitim Bakanlığı ile TÜRKSELL ve DQ Enstitüsü(Digital Intelligence) işbirliği yaparak 8-12 yaş arasındaki çocukları, dijital dünya ile bütünleştirmek için eğitim programları hazırlığı yaptığı ifade edilmekte. Toplumu aydınlatmada basına ve TV lere sorumluluk düşmekte.

TOBB , esnaf kuruluşlarının dijitalleşmesi yolunda eğitim için reklamlar vermekte.

Bir zamanlar toprakla, taşla, ağaçla oyun düzeni kuran ve çelik-çomak oyunları ile zaman geçiren çocuklar, Her yerde ve her zaman ellerinde akıllı cep telefonları ile oyunlar indirmekte,elleri ve gözleri ile akıl ve ruh yorgunluğu içinde dalgınlaşarak durgunlaşmaktalar.

KEŞKE ÇOCUK KALSAYDIM

Nerde o eski günler, nerde eski oyunlar

Keşke büyümeseydim, hep bir çocuk kalsaydım.

Seksek, misket, dokuztaş, geçmişte kaldı onlar

Keşke büyümeseydim, hep bir çocuk kalsaydım.

Katlardım boş bir kağıt, uçak yapıp atardım

Gökteki uçurtmamın, kuyruğundan tutardım

Saklambaç oyununda, ebe olup yatardım

Keşke büyümeseydim, hep bir çocuk kalsaydım.

Kağıttan kayık yapar, derede yüzdürürdüm

Her gün çamur içinde, annemi bezdirirdim

Sapanımla taş atıp, komşuyu kızdırırdım

Keşke büyümeseydim, hep bir çocuk kalsaydım.

’Aldım verdim ben seni, yendim’ diye sayardım

Takımıma hep güçlü, çocukları koyardım

Kışın naylon poşetle, dik yamaçtan kayardım

Keşke büyümeseydim, hep bir çocuk kalsaydım.

Ağaçtan elmaları, aşırırken gülerdim

Pabucumun ucunu, topa vurup delerdim

Kazağımın koluna, burnumu çok silerdim

Keşke büyümeseydim, hep bir çocuk kalsaydım.

Zaman hayallerimi, öğütüp tek tek yerken

’Göz yumup, açmak’ kadar, yıllar geçiyor erken

Daha oynamadığım , nice oyunlar varken.

Keşke büyümeseydim, hep bir çocuk kalsaydım.

A.A.Akboğa (“Oxford Üniversitesi – 2012 Uluslararası” Müzik ve Şiirde Portreler” yıllığı şairi)

Toplum kültürünün özünü teşkil eden çocuk oyunları geçen zaman içinde çok değişimlere uğratıldı. Doğal oyunların yerini yapmacık, teknolojik ayak oyunları aldı ve fırsatçılara yol açıldı. Çocukların taze, temiz, çıkarsız, riyasız ve sade dünyalarına dijital takla attırdılar.

Dijital dünyada, çocukların kendilerine ve başkalarına verdikleri zararların farkına varmaları gerektiğini ifade eden uzmanlar, özellikle tüm erişimlere açık sosyal medyada bilinçsizce ve kontrolsüz kullanılan iletişimlerin tehlikeleri hakkında insanlar yeterli bilgi ve yeteneğe sahip değiller.

Dünya Ekonomik Formu’na katılanlar için bu alanda bilgilendirme programları düzenlenmekteyse de bütün dünyanın bu bilgilenmeye gereksinimi olduğu ifade edilmekte.

Çocukların ,her geçen gün dijitalleşmeyle siber risklerle karşılaşmakta olduklarını ifade eden uzmanlar, Çocukları dijital dünyanın risklerinden korumak ve dijital dünyada daha sorumlu ve bilinçli bireyler olmalarını sağlamak için bu alanda eğitime öncelik verilmesi gerektiğini vurgulamaktalar. Okullarda bütün derslerde, bu konunun işlenmesine işaret etmekteler. Değişen dünya koşullarında ve salgınlarda yeni alışkanlıklar ve sağlıklı yaşam için ailede, okulda ve toplumda verilecek eğitimler öncelik ve önem kazanmakta.

Çocukların ,teknolojinin esiri değil , bilgi ve bilinçle teknolojinin ustası olmaları sağlanmalıdır.