Futbol çoğumuzun vazgeçilmez tutkusu. Her kişide biraz o frekansa geçince holiganlık mayasını görmekte mümkün. Türkiye’de her ne kadar endüstrileşme süresi daha yakın zamanlara dayansa da yine her zamanki gibi en hızlı şekilde adapte olmakta üstümüze yok.

Futbol çoğumuzun vazgeçilmez tutkusu. Her kişide biraz o frekansa geçince holiganlık mayasını görmekte mümkün. Türkiye’de her ne kadar endüstrileşme süresi daha yakın zamanlara dayansa da yine her zamanki gibi en hızlı şekilde adapte olmakta üstümüze yok.

Futbol henüz kısa zaman önce paranın pulun olmadığı bir alanken şimdilerde gerçekten yoğun bir endüstri. Bu endüstrinin bu şekilde büyük paralarla dönmesi de beraberinde taraftarları kanser edecek sonuçlar doğuruyor. Liyakat nedir cevabını herkesin bildiğini düşünüyor ve bir sonraki ayağa atlayıp bizim futbolda zerre bulunmayan demek istiyorum.

Merak ettiğim bir konu var…

Hakem yıllar yılı Meksika açmazlarından bu yana objektif olarak yöneten bir karakter olması gerekirken üstündeki hakem üniformasının altından nasıl olurda takımının renklerini görebiliriz? Nasıl olur da hakemin düdüğünde taraftar marşının melodisi çalar. Bu nasıl mümkün olabiliyor ben gerçekten anlayabilmiş değilim. İnsanlar 200 TL’lik peynir yiyerek başladıkları günde zaten iş ve aşk hayatında milyonlarca liyakat dışı uygulamayla karşılaşırken bir de akşam ayaklarını uzatıp maç izlerken nasıl olur da yudum yudum içtiği her şey zehir olabilir. Sadece insanları eğlendirmek adına(aslında bir nebzede uyutmak) geliştirilmiş bir alanda insanları çıldırtacak vaziyete getirirsiniz. Delikanlı olmak lazım. Delikanlı olup gerçekten bu işlerin farkında olanların ligden takımları çekmesi lazım. En azından bizim psikolojimizi bırakıp bir iki takım aralarında oynasın dursun.