Yok yok Merkez Bankası politika faizinden bahsetmiyorum o cephede yeni bir gelişme yok. Merkez Bankası ölü taklidi yapıyor, sesi sedası çıkmıyor, far görmüş tavşan gibi üstüne gelen otomobile bakıyor hiçbir eylemde bulunmuyor.
Yok yok Merkez Bankası politika faizinden bahsetmiyorum o cephede yeni bir gelişme yok. Merkez Bankası ölü taklidi yapıyor, sesi sedası çıkmıyor, far görmüş tavşan gibi üstüne gelen otomobile bakıyor hiçbir eylemde bulunmuyor.
Benim bahsettiğim kamu alacaklarına uygulanan faizlerin artırılması.
Geçtiğimiz gün Amme Alacakları İçin Uygulanan Gecikme Zammı Oranının Yeniden Belirlenmesine İlişkin Cumhurbaşkanı Kararı, Resmi Gazete’de yayımlandı. Erdoğan tarafından imzalanan bu kararname ile Kamu hizmetlerinden doğan alacaklarının tahsilat koşullarını düzenleyen 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun’un 51’inci maddesinde düzenlenen gecikme zammı oranı aylık yüzde 1,6’dan yüzde 2,5’e çıkarıldı. Bu değişimle birlikte kamu alacaklarına uygulanan yıllık basit faiz de yüzde 30’a çıkarılmış oldu.
Öte yandan Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’nın Tahsilat Genel Tebliği de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bahse konu tebliğ uyarınca tecil faiz oranı ise yıllık yüzde 15’ten yüzde 24’e yükseltildi.Bilindiği üzere tecil faizi kamu borcu için yapılan erteleme işlemlerinde hesaplanan ve vadesi geldikçe ödenen faizdir. Yani devletin alacaklarına uyguladığı gecikme faizidir.
İlk kararnamenin altında Erdoğan’ın imzası var ikincisi ise Erdoğan’ın izni olmadan kılını bile kıpırdatamayan Nureddin Nebati’ye bağlı Gelir İdaresi Başkanlığının kararı.
Eeeee şimdi Erdoğan’a sormak gerekmez mi hani nas vardı, hani ben faize karşıyım diyordun ne oldu niye faizleri artırdın? Sizin nas sadece ve sadece Merkez Bankasının politika faizini mi kapsıyor? Devlet alacaklarına uygulanan faizi kapsamıyor mu?
Sakın ha öyle bu gecikme zammı faiz değil falanda diye itiraz etmeyin siz adına her ne derseniz deyin bu bal gibi faizdir! Kimseyi kelime oyunları ile kandırmaya falan çalışmayın…
Gelelim Merkez Bankası Politika faizine; bir yandan faizler artıyor ama Merkez Bankası tarafından uygulanan politika faizi aylardır sabit tutuluyor.
Zaten Erdoğan’ın nasının niye 14’e takılıp kaldığını da anlamış değiliz. Nasa bakarsan faiz komple haram yasak öyle azı çoğu yok nası ciddiye alacak olursak faizi komple ortadan kaldırmamız, sıfırlamamız gerekiyor.
Fakat Erdoğan Aralık 2021’den beri politika faizine de dokunmuyor ne indiriyor ne çıkarıyor politika faizi 14 seviyesinde dondu kaldı.
Eğer Erdoğan “faiz sebep enflasyon sonuçtur” sözünde ciddiyse, bu görüşe kalpten inanıyorsa enflasyon çok ama çok yüksek olduğuna göre faiz indirimlerine devam etmesi gerekmez miydi?
Yok, eğer bu görüşün yanlışlığını anladıysa, yanlışın neresinden dönülürse kardır diyerek inadından vazgeçmesi, faizleri artırması gerekmez miydi?
Yanlışta ısrar sorunu içinden çıkılması çok daha zor bir hale getirmektedir.
Uygulanan bu yanlış politikalar yüzünden Türkiye dörtnala bir döviz krizine doğru koşmaktadır!
Henüz vakit varken önlem alınmalıdır!
Döviz krizi olsa ne olur diyorsanız:
Döviz bulunamayınca ithalat yapılamayacak, döviz cinsinden dış ve iç borçlar ödenemeyecek…
Döviz bulunamayınca kambiyo ve sermaye kısıtlamalarına yönelik kanuni önlemler alınması gerekecek…
Döviz bulunamayınca bankalarda döviz cinsinden birikimi olanlar ya kısıtlı miktarlarda nakit döviz çekebilecek ve yahut da Türk Lirası karşılığını alabilecekler. Banka kuru ile karaborsa kuru arasında oluşacak bir uçurum bu kesimin varlıklarının erimesine yol açacak…
İthalat yapılamayınca enerji üretimi aksayacak, kesintiye uğrayacak ham ve ara malları ithalatı yüzünden üretim duracak, üretim durunca ihracat yapılamayacak birçok ihracatçı taahhütlerini yerine getiremeyecek ve temerrüde düşecek…
Döviz bulunamayınca karaborsaya düşecek, resmi kur ile karaborsa kuru arasında muazzam farklılıklar oluşacak…
Türkiye’de bunlar yaşanmaz sanıyorsanız 1958 döviz krizine bakın derim…