Ekmek Üreticileri Sendikası Başkanı Cihan Kolivar “Ekmek aptal toplumların temel gıda maddesidir. Bizim toplum ekmek ile...
Ekmek Üreticileri Sendikası Başkanı Cihan Kolivar “Ekmek aptal toplumların temel gıda maddesidir. Bizim toplum ekmek ile doyduğu için başında 20 senedir böyle yöneticiler duruyor” ifadelerini kullanmıştı. Bu sözler üzerine kıyamet koptu, hamaset üzerinden Kolivar apar topar gözaltına alındı, bu sözlerden bir şey tutturamayan savcılık Cumhurbaşkanına hakaretten tutukladı.
Öncelikle şunu söyleyeyim son derecede incitici bir söz olan “ekmek aptal toplumların temel gıda maddesidir” yargısına katılmak mümkün değildir!
Bu toplumlar aptal değil yoksuldur!
Aptal oldukları için ekmek yemiyorlar yoksul oldukları için et, süt, sebze, meyve alıp yiyemiyorlar ve zorunluluktan yavan ekmeğe talim ediyorlar…
Yoksa bu toplumlarda bilir tereyağlı iskender, mangalda antrikot, ejder meyveli smoothie ya da kızarmış ekmek üstüne tereyağ ve siyah havyar sürüp yemeyi. Bu toplumlarda bilir ekose etekli levrek, kılıç şiş ya da hamsi kuşu yemeyi, bal kaymak tüketmeyi, manda yoğurdu götürmeyi…
Kısacası sorun aptallık değil, yoksulluktur…
Yoksulluk ise tamamı ile bir yönetim, düzen ve bölüşüm sorunudur!
Kötü yönetilen, hırsızlık, yolsuzluk ve rüşvetin kol gezdiği toplumlarda yeterli üretim ve hakça bölüşüm yapılamaz, sonuçta geniş halk kitleleri daima yok yoksul kalır ve hatta kuru ekmeğe bile ulaşamaz bir hale gelebilir.
Bu gün parlamentomuzda “kuru ekmek bulabiliyorlarsa aç değillerdir” demeye utanmayan milletvekilleri bulunmaktadır! Bunlar halkın gözünden gerçekleri saklamak, yokluğun yoksulluğun, yavan ekmeğe talim etmenin gerçek sebebinin kötü yönetim, hırsızlık ve yolsuzluklar olduğunu gizleyebilmek için her türlü hamaseti yapmakta, her kutsal duyguyu istismar etmekten çekinmemektedirler.
Şimdide gelelim işin bir diğer yönüne dengeli ve yeterli beslenemeyen insanların gelişimlerini tamamlayamadığı ve sağlık sorunları yaşadığı açıkça bilinen bir gerçektir.
Tüm bilim insanları, doktorlar, biyologlar ve beslenme uzmanları dengeli ve yeterli beslenmenin özellikle çocuk gelişimi ve insan sağlığı üzerindeki etkisini açık ve net olarak söylüyor.
Vücudun büyümesi, yenilenmesi ve çalışması için gerekli olan enerji ve besin ögelerinin her birinin yeterli miktarlarda alınması ve vücutta uygun şekilde kullanılmasına “YETERLİ VE DENGELİ BESLENME” denir, yeterli ve dengeli beslenme sağlanamayınca ortaya yetersiz beslenme çıkar ve zihinsel gerilik, hal ve hareketlerde dengesizlik de ileri aşamadaki yetersiz beslenmenin işaretlerindendir. Aşırı karbonhidrat tüketimi ve dengesiz beslenme sonucunda ortaya çıkan obezite de genellikle dengesiz beslenmenin belirtisidir ve bir hastalık olarak kabul edilmektedir. Şeker gibi insan psikolojisi ve zihni yeteneklerini etkileyen metabolik hastalıklarda beslenme bozuklukları sonucunda ortaya çıkmaktadır.
T.C. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğünde Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Dairesi başkanlığı bulunmaktadır. Bu başkanlığın internet sitesinde Yeterli ve Dengeli Beslenme Sağlığın Temelidir deniyor.
Bahse konu sitede beslenme açlık duygusunu bastırmak, karın doyurmak ya da canının çektiği şeyleri yemek içmek değildir. Beslenme; sağlığı korumak, geliştirmek ve yaşam kalitesini yükseltmek için vücudun gereksinimi olan besin öğelerini yeterli miktarlarda ve uygun zamanlarda almak için bilinçli yapılması gereken bir davranıştır.
Besin öğeleri vücudun gereksinmesi düzeyinde alınamadığında Yetersiz Beslenme oluşur.
İnsanın yaşamı için 50’ ye yakın besin öğesine gereksinimi vardır. İnsanın, sağlıklı büyüme ve gelişmesi, sağlıklı ve üretken olarak uzun süre yaşaması için bu öğelerin her birinden günlük olarak ne kadar alınması gerekiyorsa o kadar alınabilmelidir denmektedir.
Bu noktada insanların aptallıktan değil yokluktan yavan ekmek tüketmek zorunda kalmaları sonucunda bu yetersiz ve dengesiz beslenme onların beden, zihin ve sağlık durumunu etkilemekte, özellikle de çocuklarda gelişim bozukluklarına yol açmaktadır.
Yani demedi demeyin Cihan Kolivar’ın söylemi incitici, söyleyiş tarzı sert olsa dahi açlığın ve dengesiz beslenmenin bir toplumun zihni melekelerini etkileyebileceği iddiasında bir haklılık payı da bulunmaktadır.